Yeni katılmıştı mafyaya ercep abi her gün yeni görevler alıyodu. Bir gün çok yorgun geldi mekana noldu dedim yok bi şey bea dedi baktım listeye görevde almamıştı yengeyle kavga etmiş meğer pavyonda basılmış dansöz sevgilsini vurmuş yengem ah be yengem neden yaptım abimin hayalleri yıkıldı.
“Kitap kapağında kuş riskliydi. Hem kendileri kaçıyor hem de geridekiler yarım kalıyordu. Bir kitap yazarsam asla kapağına kuş koydurmayacaktım. Eğer illa kuş koymak gerekecekse de kuşları bir kafesin içine çizdirirdim. Bu kuş olayının şurası da ilginçti, hangi davetin büyüsüne kapılıp gelmişlerdi? Cemil Abi gibi bir öykücünün kitabından kaçıp ne umuyorlardı?”
Yıllardır görüşmüyorduk, ama bunda bir sitem yoktu. Kaçınılmaz bir kopuştu bu. Baştan kabullenilmiş bir kopuş. Yaşlanmış, yıpranmış, bitirimliğini yitirmiş, söz geçiremediği kızının karşısında yenilgiyi kabullenmiş bir abi vardı karşımda. Birçok şey gibi o da bitmişti.
Yakupoğlu'nun kitabını okudun mu?" Cemil hafifçe irkilip, "Okumak üzereyim abi" dedi.
"İnsan kitap okurken yaşar. Yaşarken okumalı. Aslında bütün bir yaşam bir kitaba benzer bazen. Yaşamı da bir kitap gibi toptan alırsın eline ve bir gün toptan bırakırsın ama onu sayfa sayfa okuyabilirsin. Ve hiçbir kitabın seni kandırmasını, sana yalan söylemesini istemezsin."
Cemil, sebebini anlayamadığı bir hüzün duydu içinde. O gece Cemil Yaşamın Kerteriz Defterleri'nden Dürüstlük Üzerine'yi okumaya başladı.