Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yine midesi bulanmaya başlıyordu Şermin'in. O, cenaze evinde konuşmaya bile utanırken bu insanlar; pilavı karabibersiz yese, ayranı tuzsuz içse ölecek miydi? Zaten Aysel teyzesi öldüğünden beri, yani yedi gündür bir bitmemişti şu yeme içme faslı. Gelen yemek getiriyor, oturan yemek yiyor, giden fazla yemeklerden evdekilere de götürüyordu. Herkes bu kadar acıkıyor muydu sahi ? Yoksa biri öldüğünde iştahlar mı açılıyordu?"
Sayfa 12 - Romanoku YayınlarıKitabı okuyor
Cenaze namazı kılmak sanki bana farz-ı ayn. Cesetlerle dolu, yanan bir uçağın yaralı pilotu gibiyim.
Reklam
Dünyada bir hayli patırdı koparmış ve tarihe yazılmış yengi ve yenilgiler, hatırı sayılır kayıplara ve büyük acılara mal olmuşlardır. 1944 Ekiminde yapılan Budapeşte çarpışması ise sadece 7 ölü ve 26 yaralıyla atlatılmıştır. Skorzeny'nin, birlikte bir cenaze töreni için ısrarı nedeniyle iki tarafın da bazı örf ve adetlerden vazgeçmelerini hoş görmek lazımdı.
nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Beethoven, Napoléon onuruna bir senfoni yazdı ama Napoléon'un onu hayal kırıklığına uğrattığını görünce bir cenaze marşı ekledi, anlamı şuydu: Napoléon, oğlum, bana kalırsa sen öldün ve gömüldün! Bir besteci ya da eserleri hakkında böyle kişisel konuları bilmek müziği daha da ilginç kılıyordu, tıpkı film yıldızları hakkında bir sürü kişisel dedikodu bilmek gibi.
Sayfa 87
Reklam
Yeri göğü inleten Tanrım Eğer varsan söyle, cenaze namazımı kılayım...
Kapıyı açan ihtiyar bir kadına, ´´Yukarıda ağlayan kim?´´ diye sorunca kadın eve daima gelen misafirlerden olduğunu sanarak, ´´Ah, sorma! Efendi vefat etti,´´ cevabını verdiği esnalarda cenaze için gelenlere, ´´Bırakın şu biçareyi! Asıl ölen benim. Beni defnedin!´´ diyordu.
Sayfa 72 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Araba kullanmak da farklıdır. Otomobiller kent içi trafikte hep sabit bir maksimum hızda giderler; sanki bir yere varmak istiyorlarmış gibi, sanki o an orası, geçip gitmesi gereken bir yermiş gibi. Araba kullananlar nerede olduklarını değil de nerede olmak istediklerini düşünüyormuş gibidirler. Ne olduğunu biliyorum! West Coast'a vardık! Yeniden yabancıyız hepimiz! Görüyor musun, tam da en büyük girişkenlik tuzağını unutmuşum. Cenaze alayı! Herkesi içine alan, bu gaza getirici, düzücü, süpermodern, bu ülkenin sahibi olduğunu sanan, ego stili yaşam. Öyle uzun zamandır dışında kaldık ki onu tümüyle unutmuşum
“Demokrasi olduğu şey değildir, benzediği şeydir. Ambalaj kültürünün göbeğinde yaşıyoruz. Evlilik sözleşmesi aşktan daha önemli, cenaze ölümden, elbise bedenden, ayin tanrıdan daha önemli. Ambalaj kültürü içerikleri hor görüyor. Söylenen önemli, yapılan değil.”
Reklam
Ne zaman bir cenaze evi görsem İçinde buldum kendimi . Ağlanabilecek en uygun yer cenaze evleriydi .
Öyle bir zaman gelmişti ki dayılar baba, anneler sevgili olmuş, kuzenler ölmüş, cenaze törenleri yapılmıştı. Öyle bir zaman gelmişti ki, akla gelmez şeyler akla gelmiş, olanaksız olan gerçekleşmişti.
İntihar eden yazar ve şairler (1) Nilgün Marmara..
Nilgün Marmara: 27 yaşında aramızdan ayrıldı... İntihardan çok sık söz ederdi... Zaten tez konusu intihar ederek yaşamına son veren Amerikalı şair Sylvia Plath Nilgün Marmaranın Kızıltoprakta, denize ters yönde, bir çığlık bile atmadan kendini 6. kattan aşağı bırakması üzerine ben ne söyliyebilirim ki.... 13 Ekim 1987 Salı Sevgilim Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün, çabuk unutursun. Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini suçlu, sorumlu saymasın, çünkü suç yok. Yalnızca ırmağın akışına bir müdahele söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışına bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Ben’i bağışlayın! Bunu en çok annemden, babamdan ve Kağan senden diliyorum. Dostlarımdan da! Nilgün Marmara Önal Seni hep sevdim Kağan! Hoşçakalın! 1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen! 2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara. 3 Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum. 4 Kağan arzu ederse ileride, daktiloya çekilmiş şiirleri bastırabilirsin”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.