"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Biraz kafamızı dağıtalım mi? Gündem karışık, insanlar stresli, ekonomi.... seçimler...vatan haini!... “şu”cu-“bu”cu... ohooo say say bitmez! İşte bunlardan sebep, nasılsa iş olacağına varır deyip olacağına varmışlardan söz edelim biraz. Son zamanlarda çok güzel öykü denemeleri okuduk sitede ya hep hüzünlendik, bakalım gülümseyebilecek miyiz?
Siz
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Yozo, etrafına sürekli kendini sevdirmeye çalışan, sürekli komiklikler yaparak insanları güldürmeye çalışan bir çocuktur ama iç dünyası çok farklıdır. Yozo kendini hiç sevmez iç dünyası kapkaranlıktır.
Başkalarıyla tartışamıyor, kendini savunamıyor ve kimseye hayır diyemiyor (tüm hayatı boyunca hayır diyemiyor).
İnsanlara güvenmiyor. Bu dünyada
İnsanlık o kadar ilerledi ki,artık gözükmüyor mu yoksa gören gözlere mi zeval geldi?
Eser 1978 yılında yayınlanmış.Hikayede insanlık, yoğunlukla İstanbul'un kenar kesimleri sayılan Florya,Menekşe ve Yeşilyurt semtlerinde ve son olarak şehrin tam göbeğinde Taksim'de sorgulanıyor.Kitapta şehir ve semt isimleri açık açık belirtilmesine rağmen,Üstad
Yazacaklarıma öncelikle bu sözle başlamak istiyorum; "Her şeyi senin için vâr ettim diyen Rabb'ine; Her şeyi senin için terk ettim diyebilmektir aşk! " -Şems-i Tebrizi.. Yani demem o ki bu kitaptan aşk işlenmiş ve ALLAH aşkıyla birleştirilip işlenmeye çalışılmış. Gerçek aşkı yaratanla böyle saçma sapan sevgilerin kıyaslanmasını hiç ama hiç sevmiyorum. Allah'a ulaşmak her şeyden vazgeçmekten geçerken beraber cennet hayali kurmak ve mübalağalı sözlerle... "Cennete sen gitsen yeter, ben gözlerindeyim zaten.." örneğin bu söz sahi cennet bu kadar ucuz mu? Ona ulaşmaktan bir tane insan için vazgeçmek? Sevgi bence kesinlikle böyle bir şey değil! Ve de olmamalı.. Yazar kesinlikle kötü değil çok yetenekli ama bence yanlış şekilde kullanmış bu yeteneğini.. Ne demiş Yunus Emre "Yaratılanı severim yaratandan ötürü"... Tabi ki de birbirimizi seveceğiz, hayatımızı inşaAllah doğru insanlarla birleştirip seveceğiz ama bu sevgilerin hiçbirisi Allah sevgisi ile kıyaslanamaz.. Onları seviyorsak Allah için seveceğiz..Bizi Allah'a götürecek tek şey ona teslimiyettir.. Böyle saçma sapan işlenmiş kitaplardaki aşklar değil.. Zaten ben böyle kitapları oldum olası sevmiyorum. Ben kitabın konusunu araştırmadan seri şeklinde sipariş ettim :/ Sanmıştım ki Allah'a olan aşk işlenecek.. Yanılmışım. Yani bu kitap farklı şekilde yansıtılıp, sunulsaydı sevebilirdim.. Ama din üstünden yapılan böyle şeyleri sevmiyorum.. Bu kitabın bu kadar çok tutmasının tek sebebi bana göre reklamıdır.. Yine de emeğine saygım sonsuzdur yazarın..
" Ben Kabir'in takipçisiyim bu yüzden cennete gideceğim diye düşünmeyin. Cennet bu kadar ucuz değil.
Bunu sizin istemeniz gerekir.
İsa'nın şu sözlerini hatırlayın "İsteyin, verilecektir. Kapıyı çalın, açılacaktır."