MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT
1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Çakır Ağa, İsa
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT
Olay Örgüsü
1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu
1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok meselenin çözümüne bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde bulunmaktayken yazmak, anlatmak, birbirinin yedi iki insan olarak ele alınması kaçınılmaz olurdu. Sana, sırasında dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Sayfa 383Kitabı okudu
Üstada sormuşlar:
Kırılan kalp yine sever mi?
Üstad ''Evet'' demiş.
Adam ''Peki'' demiş, ''Üstadım siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi?''
Üstat da cevap vermiş; ''Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi?'' 🖤🤍
Necip Fazıl Kısakürek
Bir gün yaşlı bir çifte sormuşlar
" Tam altmış beş yıl... Bunca yıl ayrılmadan nasıl ayrılmadan nasıl evli kaldınız."
Yaşlı çift cevap vermiş
" Bizim zamanımızda bir şeyler tamir edilirdi, çöpe atılmazdı."
Sayfa 18Kitabı okuyor
Dervişin biri Fatiha suresini tefsir etmiş. Mürşidine götürüp
"Efendim kabul ederseniz bu tefsiri padişaha takdim etsek hem belki bize ikramda bulunur" demiş.
Mürşidi şöyle cevap vermiş:
"Evladım 'İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn'... Sen hangi Fatiha'yı tefsir ettin?"
Günaydın.. Ben geldim
Kırılan kalp yine sever mi?
Üstad “Evet”demiş.
Yine sormuşlar:
Üstadım siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi?
Üstad yine cevap vermiş:
Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi??
Necip Fazıl Kısakürek
Üstad haklı vazgeçmeyelim o halde 😊
youtu.be/NpYvpOKrsUk?si=...🌹
Gece uyanıp birisinin sana sarılması gibiydi gece mesajları.
'Ben seni ilk gördüğümde yutkunamadım Eylül. Aramızda bir bağ hissettim. Seni seviyorum. Senin gülümsemen benim için önemli.'
Cevap yazmadım. Şimdi o günü düşününce, keşke konuşmayı biliyor olsaydım. Yavuz derdim, Allah bir sıkıntı vermiş bana ama dayanak olarak seni de göndermiş. Çok şükür derdim. Seni tanıdığıma, beni sevdiğine çok şükür. İyi ki varsın derdim mesela. İyi ki kalplerimiz birleşmiş derdim. Kalplerimiz bir daha boşlukta sallanmasın derdim. Boşluklarımız iki kalbin birbirine sarılmasıyla kapansın derdim.
İyilerin kötü, kötülerin ise nadir de olsa iyiye dönüştüğü bu dünyada, her şeyin değişebildiği, sürekli dönen bu dünyada bilmenizi isterim ki Yavuz hâlâ o mükemmel insan. Aslında kimsenin gereken önemi vermediğini düşündüğüm bir konu bu. Sevmenin dallarından. Bir insanı çekmek katlanmak. Hani en katlanılmaz olduğu zaman bile sevgiyle onu sarıp sarmalamak. Sevmenin en zor ama en güzel taraflarındandı bu. Kolay mı bir insan sizi ittiği halde sarılmak? Kolay mı suçunuz bile yokken size bağırmasını çekmek?
Sayfa 145 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç
Beden formuna ben dediği an.
Kendini yaşamdan ayırdı insan.
Vücudun yerine denilir mekan.
Form yaranmasına söylenir zaman.
Cisime göredir zaman ve mekan.
O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.