Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımı çıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururken yendirdim bıyıklarımı papağan kuşkulara biraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı lohusa şerbetiyle kazıdım sakalımı yanaklarım paprika lahmacun ister misiniz al işte sana böyle yüze böyle güz demeyin deseniz de sakal yok ya
Başı­ma gelen kötü olaylar ne olursa olsun, talihin ve talihsizliğin gökyüzünde serserice dolaşan bulutlar gibi insanı gelişigüzel zamanlarda yakaladığına inanıyorum. Bunu bildiğim için kötü olaylar karşısında hiçbir zaman çok fazla dehşete kapılmıyor, iyi olaylar karşısında da hafif bir şaşkınlık duyu­yorum.
Reklam
İnsan küçücük bir nezaket karşısında bile hemen teslim oluveriyor... Düşmanlık, kin, beslenmesi zor duygular.
Dedektiflerin piri Sherlock Holmes'un yaratıcısı ünlü ingiliz yazarı Sir Arthur Conan Doyle tiyatro oyunları da yazmış ve bir dönem çok tutulan bu oyunlarından iyi para kazanmış. O dönemde üstadın oyunlarında 10 pound haftalıkla çalışan genç bir oyuncu varmış. Bir gün bu oyuncu kendisinden otuz yaş büyük olan bu yazara çok komünist bir teklifte bulunmuş: - Sir, şu andan itibaren, hayatımızın sonuna dek kazanacağımız paraları birleştirip, sonra ikiye bölerek harcıyalım mı? - Nasıl yani? demiş yazar şaşkınlıkla. - Şöyle yani, bakın ben bu hafta 10 pound kazandım. Sizin sanırım, bu haftaki telif ücretleriniz 1000 pound'u bulmuştur. İkisini birleştirince 1010 pound eder, bu parayı 505'er pound olarak bölüşelim, diyorum… Bu durumda sizin bana 495 pound vermeniz gerecek. Yazar gülmüş: - Teklifin bir evlilik teklifi gibi… - Paralarımızı evlendirelim diyorum, Sir! - Aritmetiğin çok güçlü çocuğum, fakat bu işten benim kazancım ne olacak? - Şimdi siz zararda gibi görünüyosunuz ama ilerde ben çok ünlü bir oyuncu olup, çok paralar kazandığımda, bu paraların yarısını size vermek zorunda kalacağım. Burma bıyık Doyle bu çok garip teklifi elbette reddetmiş ve sonra çok pişman olmuştu, çünkü teklifi yapan genç oyuncunun adı Charles Chaplin'di. 71 yaşına kadar yaşasan Doyle, Şarlo'nun dünyanın en önemli oyuncularından biri olup, büyük paralar kazandığını gördükçe hep hayıflanmış ve her Şarlo filimi izlediğinde: -Gitti paracıklar! diye söylenmiş.
Sayfa 33 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Charles Chaplin
Komik olmak ne kadar hüzünlü bir meslek!
Sayfa 106 - Aykırı Yayıncılık
Sahnede olaylar denenip oturduktan sonra artık hiçbir yenilik eklenemezdi. Tiyat­ro sanatındaki tek dürtü iyi oyun ile kötü oyun arasındaki ayrımdı. Film­ler ise çok daha özgürdü. Bana bir macera duygusu veriyordu. "Bir fıkir ol­arak buna ne dersin?" Ya da "Kentin ana caddesini sel bastı," gibi laflar söylerdi Sennett ve işte bu tür sözler bir Keystone komedisini yaratmaya yeterdi. Bu tatlı, neşeli ruh hali insana mutluluk verir ve yaratıcılığını arttı­rırdı. Öylesine özgür ve kolaydı ki, edebiyat yoktu, yazar yoktu yalnızca fıl­mi etrafında oluşturduğumuz bir fıkir vardı. Öykü daha sonra kendiliğin­den oluşurdu.
Sayfa 142
Reklam
247 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.