Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
·
Puan vermedi
Kitap gayet akıcı ve sade bir dille yazılmış. Şırnak'ın Cizre ilçesinde geçen hüzünlü bir aşk hikayesi. Cizre beyi Mir Zeyneddin in iki kız kardeşi vardır. Bunlardan biri Zin diğeri Siti 'dir. Cizre'de Nevruz panayırı kurulur. Padişahın kız kardeşleri de bu panayıra erkek kılığında katılırlar. Panayırda padişahın iki yakın yaveri de katılır. Bu yaverler kadın kılığına girerek orda bulunurlar. Bir şekilde iki kız kardeşle göz göze gelip aşık olurlar. Birbirlerine yüzüklerini verirler. Gel zaman git zaman Sit' i ile Tacdin muradlarına ererler. Mem ile Zin aşk ateşiyle harlanmaya devam ederler. Mir in yardımcısı Bekir şeytanın libasını giyip etrafına her geçen gün kötülük saçmaktadır. Mem ile Zin'nin aşkını öğrenen Bekir Mir' i dolduruşa getirip Mem' i zindana atar. Mem zindanda ilahi aşka kavuşup ruhunu teslim eder. Zin olanlara dayanamaz Mem' e kavuşur. Tacdin Mem' in öldüğünü duyunca Bekir'i öldürür. İki mezar yan yana açılır Bekir iki âşığı öbür dünyada da yalnız bırakmaz.
Mem ile Zin
Mem ile ZinEhmedê Xanî · Renkli Bahçe · 20182,219 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Unutulmuşların Sesine Kulak Verin
İki ciltlik bu eserle Dicle'nin Sesi'ne kulak verdik.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin Yakarışı
ve
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin Sürgünleri
. Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini. Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik. Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü. Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin SürgünleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20141,905 okunma
Reklam
328 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Unutulmuşların Sesine Kulak Verin
İki ciltlik bu eserle Dicle'nin Sesi'ne kulak verdik.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin Yakarışı
ve
Dicle'nin Sürgünleri
Dicle'nin Sürgünleri
. Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini. Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik. Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü. Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin YakarışıMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20183,250 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Ercan ersoy'dan yine muhteşem bir eser daha okudum mükemmel bir anlatım ile kaleme alınmış bu eser herkes tarafından okunmalı okutulmalı Diyarbakır cizre hendek operasyonlarını koni alan harika bir roman bir grup özel harekat polisinin mücadelesi
144 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Osmanlı Ortadoğu'sunda bir Yolculuk
Seyahat Jurnali hakkında fikirlerimi beyan etmeden önce kitabın içeriği hakkında aktarmam gereken bazı bilgiler var ki kitabı okumamış kişiler için önemli olduğunu düşünüyorum. -Seyahat Jurnali adlı eser kronolojik olarak Tanzimat Döneminin sonlarına tekabül ediyor olsa da kitabın muhteviyatında edebi bir yön bulunmamakta. -Eser kurgusal bir
Seyahat Jurnali
Seyahat JurnaliÂli Bey · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019722 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı çok beğendim en güzel aşk olan ilâhi aşkı en güzel bir biçimde ele alan Kürt divan edebiyatı sanatçısı Ahmed-i Hani 'yi severdim bu kitabı okuduktan sonra daha çok sevmeye başladım. Şırnak'ın Cızre'ya Botan dediğimiz ilçesinde yaşanılan Mem ile Zin aşk hikayesinin Konusu ise: Mem ile Zin ve Sitti ile Tacdin 21 Mart nevruz günü ilk bakışlarında aşık olurlar birbirlerine.Sitti ile Tacdin vuslatlarına ererler ama aynı şeyi maalesef Mem ile Zin hakkında söyleyemicem.Bekir denen adam yüzünden vuslatlarına eremeden ilâhi aşk yolunda vefat ederler.Türbeleri Şırnak ilinin Cizre ilçesinde bulunmaktadır.Bu kitabı okumayı ve Hz.Nuh'un türbesinide içine barındıran Cizre ilçesine gitmeyi tavsiye ederim.
Mem ile Zin
Mem ile ZinEhmedê Xanî · Renkli Bahçe · 20182,219 okunma
Reklam
161 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Yine kadınlar yine acı hüzün, zor günler zor yıllar.. Dünyanın hangı cografyasında olursa olsun acı aynı yerde başka.. bır de insanı derinden üzüyor.. Çaresiz güçsüz kalan kadınnların güçlerini birleştirip neler yapacaklarını, okurken neler çektiğini gözardı etmemk gerekiyor.. Ne dersınız.. Pekii kıtab bıze ne demiş arka kapak: "13 Nisan 1977 günü Buenos Aires'in merkezindeki Plaza de Mayo'da, cunta genel merkezine yalnızca 100 m. Uzaklıkta, çocukları kaybolmuş ondört anne, ilk kez bir yürüyüş düzenlediler.. Morglarda, mezarlıklarda, devlet dairelerinde, silahlı kuvvetlerin özel kiliselerinde sürekli çocuklarını arayan ve 'oğlum biriyle kaçtı', 'kızın terörist arkadaşları tarafından öldürüldü' türü iğneleyici cevaplar dışında bir şey elde edemeyen bu kadınları ortak kaderleri birleştirmişti... Sonunda bir gün, o zaman çoktan altmışlarında olan Azucena De Vicenti öbür onüçüne dönerek, 'olmamız gereken yer burası değil, Plaza de Mayo. Günün birinde sayımız kabarıklaşınca Casa Rosada'ya, Başkana gidip kayıp çocuklarımızı ona sormalıyız' dediği anda ilk çekirdek anne örgütü oluşuvermişti.
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve Kadın
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve Kadın
İyi okumalar olsun
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve Kadın
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve Kadın
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve Kadın
Latin Amerika'da Askeri Diktatörlük ve KadınKolektif · Belge Yayınları · 19896 okunma
·
Puan vermedi
Dicle bir çocuğun gözlerinde yansıyor. Bu çocuk, 1870'li yıllarda bugünkü Cizre'de yaşamış tarihi bir kişilik olan Kürt Beyi Mir Bedirhan'ın on altı yaşındayken tahta çıkışını da gören Bıro'dur. Çocuk Bıro, bilgi'ye aşık, sesler'e tutkundur. Yanında yöresinde duyduğu ve duymadığı bütün seslerin ardına düşer, onları ruhunda hissetmek ister. Bu isteği, onu bir sala bindirecek, Dicle'nin deli dalgalarıyla boğuşturacak, görmediği diyarlara götürecek... Bıro böylece dengbej olur. "Dicle'nin Yakarışı" sesler üzerine kurulmuş bir romandır. Unutulmuşların, unutulmuş sesleri üzerine. "Siz istediniz, ben de anlatacağım. O vakit, kandili yakın ve unutulmuşların sesine kulak verin." "Dicle'nin Yakarışı"nın kilit cümlesidir belki de bu cümle. Mezopotamya'nın kadim halkları; Süryaniler, Keldaniler, Kürtler, Yakubiler, Yahudiler, Ermeniler, Türkmenler... Bu romanda olağanüstü bir tarihiçi gezi var; bizden önceki medeniyetlerin, Babil'in, Ninova'nın, Asur'un; Medlerin ülkesinden geçiyoruz ve kitabı okuyup bitirdiğimizde, Biz nasıl da zengin bir kültür yatağında oturuyormuşuz da haberimiz yokmuş' duygusunu tavan yapar.
Dicle'nin Yakarışı
Dicle'nin YakarışıMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20183,250 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Okuduğum en güzel aşk hikâyelerinden biri... Müslüman erkek (Mahmud) ile Yezidi kızın (Yezida) imkânsız aşkı. Çünkü törelere göre Müslüman biri Ezidi biriyle evlenemez. Ama yürek töre falan dinlemiyor... Törelere rağmen birbirini seven ve birlikte olmak için çabalayan iki aşığın hikâyesini okuyoruz. ''Yezida: Ya köylerin öfkesi Mahmud? Ya insanların? Ya törelerin, aşiretlerin? Onları yenebilir misin sen? Bin yıllık çaresizliği? Mahmud: Yeneceğiz Yezida. Seninle birlik olup yeneceğiz. Tek başıma benim de gücüm yetmez. Ama sen olursan yanımda, sevdan olursa, desteğin olursa. Tüm civar köylerden ağalar, beyler gelse de; İdil'den, Cizre'den, Midyat'tan kaymakamlar gelse de; Mardin'den, Diyar-ı Bekir'den, Siirt'ten valiler gelse de; Ankara'dan vekiller gelse de yeneriz Yezida. Her maniyi aşarız, her güçlüğü yeneriz. Yeter ki bileklerimiz birleşe seninle...'' En çok etkilendiğim kısım Yezidilerin 'çember inancı' oldu. Ve Yezida'nın kendini çember içine alması... Böyle bir inacın olması ve buna fazlasıyla önem vermeleri, sanki cam bariyer varmışçasına kimsenin çemberin içindeki kişiye dokunamaması beni çok çok etkiledi. "Çember, çemberi çizen için, komedi, içindeki içinse dramdır ama eğer biri kendini çember içine almışsa bu trajedidir."
Mahmud ile Yezida
Mahmud ile YezidaMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2013971 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Senem Tekinkoca - Tedvian Selam arkadaşlar 🩵 Bugün size polisiye bir roman ile geldim. Ama öyle alıştığımız polisiyeler gibi değil. Polisiye, kültür sanatla birleştirilmiş ve harika bir eser çıkmış ortaya. Yazar, Cizre Ulu Camisinin meşhur kapısının tek tokmağının karşısında bu kitabı yazmaya karar vermiş. Yazarımızın her kitabını ayrı bir hayranlıkla okuyorum. Her kitabı o kadar başarılı ki kesinlikle yazarımızı okumalısınız. Kalbi gibi kalemi de başarılı olan yazarımıza bu kitabı için ayrı teşekkür ediyorum Gelelim kitabımızın konusuna, kitabımız tarihi eser müzesinde olan cinayet vakasıyla başlıyor. Ama altından daha farklı olaylar çıkıyor. Cinayet sebebi müzede bulunan Cizre Ulu Camisinin meşhur kapısının tek tokmağının çalınmaya çalışılması. Kitap bize İstanbul ve Mezopotamya arasında kültürel bir köprü kuruyor.
Tedvian
TedvianSenem Tekinkoca · Romancı Yayınları · 20234 okunma
111 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.