Bu saatte bunu okumamalıydım. Boğazım düğüm düğüm :(
"O yaşımda bütün bunları yaşamak beni ne hale getirdi, size anlatamam. Sanki bütün çocukluğumun üstünden koca bir tır gibi geçti adam. Aileme söylemek, onlardan yardım istemek aklımın ucundan bile geçmedi, çünkü beni suçlamalarından korkuyordum. Sanki büyük bir suç işlemiştim. Kimsenin yüzüne bakamaz olmuştum. Bu dünyada tek başıma kalmışım, ailem beni uzak bir yerlerde unutuvermiş ve almaya gelmeyecekmiş gibi hissediyordum."
Aynı temayı devam ettirirsek, dördüncü kötülük, altı yaşındaki bir çocuğun, ister Yahudilik, ister Hristiyanlık isterse de başka bir din olsun, bir dine sahip olduğunun söylenmesinin uygun olduğu şeklindeki varsayımdır. Bunu başka şekilde söylemek gerekirse, hiçbir şeyden haberi olmayan ve hiçbir şeyi anlamayan minnacık bir çocuğun vaftiz edilmesinin onu tek hamlede bir dinden diğerine geçirebileceği fikri saçma görünür ama daha da öncesinde minnacık bir çocuğu herhangi bir özel dine ait olarak etiketlemekten kesinlikle daha saçma değildir. Edgardo için önemli olan şey “kendi" dini değil (üzerinde düşünmüş olduğu birtakım dini görüşlere sahip olmak için çok gençti) anne babasının ve diğer aile üyelerinin sevgi ve ilgisiydi ve bunlardan, dini nedenlerden dolayı bekar kalmış olan ve anlamsız zalimlikleri sadece insan duygularına incelikten yoksun duyarsızlıkla (dini inanç tarafından gasp edilmiş bir zihne son derece kolay gelen bir duyarsızlıkla) yatıştırılan rahipler tarafından mahrum bırakıldı. Fiziksel kaçırılma olmasa bile, üzerinde düşünmek için çok ufak kaldıkları inançlarla onları etiketlemek, daima bir tür çocuk istismarı değil midir? Ancak bu etiketleme uygulaması neredeyse tamamen sorgulanmadan günümüze kadar sürmüştür
Reklam
90 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
son dakikasının ne zaman olduğunu bilerek yaşayan bir mahkumun anıları üzüntü verici ama kitabı okurken ve yazarın değinmediği bir nokta aklımı karıştırdı... işlediği suç ve mağdur ettiği insanlar neydi bunu bilipte okusaydık belkide ölüme giden bu adam için bunu hakkettiğini düşünecektik. özellikle günümüzde çocuk istismarı yada kadın cinayetleri olaylarından hüküm giymiş biri için nasıl daha büyük cezalar gelsin diyorsak bu kitapta da bahsedilen kişinin suçunu daha detaylı anlatılması ve okuyucunun tarafsız karar verebilmesi gerekirdi diye düşünüyorum...
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023119.9k okunma
375 syf.
·
Not rated
·
Read in 37 days
Okunmaya değer ve tavsiye ederim.. :) NOT: KÜÇÜK BİR SPOİLER İÇEREBİLİR! Uzun zamandır okumak istediğim bu eser sanırım beklentimi tam olarak karşılamadı.. Ki ben beklentiyi çok yüksek tuttuğumdandır. Hikaye genel olarak sürükleyici, hüzünlü ve güzel ama her ne kadar kitapta olsa hikayede çocuk istismarı olmuş olması kalbimi yaraladı. O sayfalarda kitabı okumayı bırakmak istedim.. Hiçbir insanın hele de bir çocuğun böyle bir şeyi yaşamış olması zihnen, kalben hazmedemediğim bir durum. Dünya'nın her coğrafyasında savaşın, istilanın zorbalığın hep kaybedenleri mağdurlar, çocuklar ve masum yaşamlar oluyor.. Keşke dünya daha güzel bir yer olsaydı.. İnsanlar, ellerinde gücü barındıranlar daha vicdanlı olsalardı..
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164.2k okunma
"Bu topraklarda inkâr edilemez şekilde çocuk cinsel istismarı yaşanmakta ve bizlerde farkında bile olmayarak bu akışta yerimizi almaktayız."
Sayfa 330 - Doğan Yayınları, Bir Utan Kızına Âşık Olur mu Adam?Kitabı okudu
Badeci Şeyh olayında çocuk istismarı soruşturması açılmamasında tarikatların korunduğu siyasi iklimin bir etkisi oldu mu? Bence haklı bir soru.
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu 8 yıl içinde dini vakıf, dernek, Kuran kurslarında onlarca çocuk istismarı olayı ortaya çıktı. Hemen hepsinde sorunun kökenine inip tedbirler almak yerine "münferit" olaylar olarak yaklaşıldı. Yayın yasaklarıyla, siyasilerin açıklamalarıyla dini vakıflar, dernekler korundu. Karaman'da 10 öğrencinin tecavüze uğradığı Ensar Vakfı ile ilgili dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olmaz" sözleri bu bakış açısını özetliyordu.
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Ahmet C'nin, Uğur Korunmaz hakkında çocuk istismarı şüphesini doğuracak bir cümlesi de vardı: "… kişinin malını, varını yoğunu, çoluğunu çocuğunu ve karısını Allah'ın yoluna vermesi gerektiğini, bunu kendisine değil de Allah'a vermiş gibi olduğunu söyledi."
Sayfa 111 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Öğretmen çocuğu iyi tanıyor olmalı ki ruh halini anlayabilsin, çocuktaki değişiklikleri fark edebilsin. Öğrencisiyle ilişkisi iyi olsun ki, istismarı yaşayan çocuk imdat çığlığını ona duyurabilisin.
Pedofil eğilimler, gerçekten de bazı kişilerde çocuklara karşı cinsel bir istismara yol açabildiği veya cinsel suç işlemeye neden olabildiği gibi, yine bazı kişilerde salt bir ilgi olarak da kalabilir. Bu konuda baskın olan kanı, çocuk cinsel istismarcılarının ne hepsinin pedofil ne de tüm pedofillerin çocuk cinsel istismarcısı olduğu yönündedir. Genellikle, cinsel çocuk istismarcıları, ço­cukları cinsel olarak çekici bulmayan fakat yetişkinlerle ilişkile­rindeki sorunlar nedeniyle cinsel engellenmişlik içinde olan ve bu engellenmişliklerini çocuklarla cinsel ilişkiye girerek gider­meye çalışan kimselerdir. Bu nedenle çocuk cinsel istismarı ile pedofiliyi birbirine karıştırmamak gerekir.
Reklam
Pedofiliyi çocuk cinsel istismarı olarak kabul etmeyen, hatta pedofil ilişkileri savunan yazarlar ve bu inanışlar doğrultusunda kurulmuş örgütler bulunmaktadır. Örneğin, İngiltere'de PIE (Pedophile Information Exchange), çocuklara cinsel ilgi duyan kimselerin birbirlerini desteklemek amacıyla iletişimde bulun­mak ve pedofilinin yasal ve sosyal kabulünü sağlamak için 1974 yılında kurulmuş bir örgüttür. Kaynaklarda "Rene Guyon Society" adı verilen bir başka örgütten söz edilmektedir. Bu örgütün savına göre, "toplumsal baskı ve suçluluğun uyandır­dığı şiddet ve düşmanlığı azaltmak için çocuklar, sevecen yetiş­kinlerle seks ihtiyacındadırlar". Bu demek, "8 yaşından önce seks ya da çok geç" sloganı altında çocukların cinsel hakları olduğunu ve ensest ile cinsel istismarı sınırlandıran yasaların kaldırılması gerektiğini savunmaktadır. Daha da inanılmaz olan, bu örgütün 2000 ebeveyn ile psikiyatristten oluşan üyesi­nin olmasıdır.
Freud, ruhsal bozukluğu olan kişilerin yaşamında cinsel istisma­ra uğrama gibi şok edici bir olayın gerçek olmayabileceğini ileri sürmüştür. Bu kimselerin, aile içinde cinsel istismara uğradıkla­rına ilişkin anılarının çoğunun, aslında çocukluk çağına özgü arzularının karşı cinsiyetteki ebeveyne yansıtılmasından ibaret olduğunu savunmuştur. Bu görüş, Freud'un "Oedipus Kura­mı"nın temelini oluşturur ve çocuk cinsel istismarında fantezinin yerini ön plana çıkararak, gerçek çocuk cinsel istismarı olgusu­nun önemini azaltır. Denilebilir ki Freud'un bu yaklaşımının etkisiyle, uzun yıllar çocuk cinsel istismarı iddialarına güven duyulmamış ve bu konudaki yakınmalar ciddiye alınmamıştır.
“Senin karşında çocuk yok!” diyerek çocuğa karşı her tür muameleyi, yalanı, sınırlarına müdahaleyi, saygısızlığı hatta istismarı da meşrulaştırmış oluyoruz.
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Annelik kutsal mıdır? Ya da her anne mükemmel midir? Mükemmel anne diye bir şey var mıdır sahi? gibi sorularla başladım ‘Annemin Öldüğüne Sevindim’e. Kitabın isminden zorlu bir çocukluk okuyacağımı anlamıştım ama bu kadarını, hayır, beklemiyordum. Jennette McCurdy bilmediğim bir ünlüydü. Oyunculuğa 6 yaşında başlayan, ünlü projelerde yer alan bir çocuk yıldızdı. Hikayesi (günlük ve iç dökme de demek mümkün) annesinin kendisi için hayal ettiği hayatı yaşatılmasıyla başlıyor. Anne istismarı ile geçiyor yılları. İstemediği bir kariyere doğru çekilirken; yeme bozukluğu-bağlanma sorunları da ekleniyor yoluna.. İnanılmaz yorucu bir ebeveyni anlatırken (ki duygu sömürüsüne oldukça açık bir konu) seçtiği dil sebebiyle sevdim Annemin Öldüğüne Sevindim’i. Başlığı çok sert olmasına karşın içeriğinde hayatı bir ucundan yakalamaya çalışan küçük kız çocuğu, hayal kurmayı bile unutan genç bir kız var. Bu kitap aynı zamanda Tanrı rolü oynayan, kendi hayatlarında yapamadıklarını çocuklarına dayatan, sürekli bir minnet bekleyen ebeveynleri de düşündürdü bana. ‘Ebeveyninin ölümü ile rahatlayacak kadar ne yaşanmış olabilir?’, işte bu rahatlamanın da mümkün olabileceğini anladım. Severek yaptığımız şeylerde çiçekler açabildiğimizi, güvenilir bir dostun hayatımıza nasıl da iyi geldiğini, tam tersi bizi dibe çeken kişileri hayatlarımızdan çıkarmanın da kendimize yapacağımız en büyük iyilik olduğunu gösterdi Jennette McMurdy. Severek okudum. . Sevinç Seyla Tezcan çevirisiyle ~
Annemin Öldüğüne Sevindim
Annemin Öldüğüne SevindimJennette McCurdy · Pegasus Yayınları · 2024145 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.