Rowan Atkinson, orta sınıf bir ailede doğdu ve kekemeliği nedeniyle çocukken çok acı çekti. Ayrıca görünüşünden dolayı okulda alay edildi ve zorbalığa uğradı. Zorbaları onunla "Bir uzaylı gibi görünüyorsun" diyerek alay ettiler. Öğretmenlerinden birinin söylediğine göre, kısa süre sonra tuhaf davranışlar gösterdi ve çok utangaç, içine
Acıyla tanışmış olanlara
Zaman geliyor, olduğu yerde asla durmuyor. Durmayacak. Zaman geçiyor, asla geriye sarılmıyor. Sarmayacak. Her ne kadar hatalar yapıp acı çeksek de geleceğimize o hataları taşıyıp taşımamak bizim elimizdedir. Hiçbir insan masum değil, herkes hata yapabilir. Ve o hata ne kadar büyük olursa olsun zaman o hataya ve hatanın getirisi olan kötü şeylere
Reklam
Her sabah geç kalıyorum. Bunu duyanlar düzenli bir geç kalmanın, geç kalmamak olduğunu söylüyorlar. Ben her sabah geç kalıyorum. Israr ediyorlar, düzensizlik süreğen oldumu düzene dönüşür diyorlar. Ben her sabah geç kalıyorum. Her sabah başka bir nedenden, başka bir sebepten, başka bir hikayeden, şiirden, şarkıdan, bambaşka
"Bütün bu kırgınlıkların çözülmesini o kadar çok isterdim ki... Biz bu değiliz. Bazen yanılsamaların yarattığı bir serapta varsanılar görürüz. Sanrılara kapılır öyle düşünür gibi oluruz. Sonra uyanırız. Kendimizi ve bizi hatırlarız. O zaman anlarız bu sevgimizin ne denli büyük bir şey olduğunu. Bilahare büyük nedametler getiririz. Çare olur mu pek aşikar görünmez. Lakin bazen sevenin de sevilenin de kırılması gerekir. Bu hayatın ve sevginin zorluğundandır. Kolay değildir elbet, zira yaşayana müşküldür elbet. Ne kadar acı ve üzüntü verici olsa da bazen ilişkinin de kendine gelmesi için travmalar atlatması ve sonra da iyileşmesi gerekir. O bütün hiddetlere, kırgınlıklara, düş kırıklıklarına rağmen yeniden bir araya gelip hemhal olmak gerekir. Böylece her şeyi iyi etmek adına affetmek ve çabalamak hâsıl olur." (Jack Brighty'den)
Şu çağda yaşamak çok korkunç ve acı verici ama her türlü yaşamaya ve acı çekmeye alıştı yüreğimiz./Kd
İnsanların sadece çıkarları uğruna ilişkileri devam ettirmesi gerçek anlamda mide bulandırıyor. Zor gününüzde ailenizden başka kimsenin yanınızda olmadığını hissetmek acı verici olsa da sizi daha çok güçlendiriyor. Kısacık hayatınızda size değer verenleri barındırın aksi halde kendinizi tükenmiş bir halde bulursunuz.
Reklam
Memleketinizden dönerken sizin de değişik bir şekilde içiniz kötü oluyor mu ? Bir yanınız orada kalıyor mu mesela ? İstanbul'a ya da yaşadığınız bir başka şehire dönmek zorunda kalınca yüreğinizden bir parçayı köyünüzde o topraklarda bırakıyor musunuz ? Benim için öyle oluyor, canım memleketimden dönmek hep hüzün vermiştir bana, tam alışıyorken bir an da oradan dönmek zorunda kaldığımı bilmek çok acı verici... Yaşanmış güzel günlerim, gelmek için günleri sayışım,mutlu mutlu hazırlanıp yola koyulduğumuzda neşeli müzikler eşliğinde yolculuğun devam edişi vee memleketimin tabelasını gördüğümde o an ki sevincim siz paha biçilemez mutluluklarımsınız. Kendi özümü öğrendiğim, kendimi tamamıyla ait hissettiğim tek yer huzur kokulu köyüm, yaşanmışlıklarım ve daha yaşanacak güzel günlerim...
Çok yorgunum.Yaşayamiyorum ,nefes alamıyorum savaşamiyorum ,hiç bir şey yapamıyorum.Her geçen gün daha da batıyorum .Bu dünyada sevilmemek kadar acı verici bir şey yok .Aile tarafından .kalkmam ,iş bulmam , gülmem, yaşadığımı hissetmem gerekiyor.Ama vazgeçmek üzereyim,keşke çocukluğumda hayatın bu kadar acımasız olduğunu öğrenseydim.Bir gün çocuğum olursa ,onun hayalleri gerçekleşsin diye gerekirse dünyayı alt üst edeceğim.
Bu konuyla ilgili teolojik görüşlere gelirsek... Bu hep bana acı verici gelmiştir. Beni şaşkına çeviriyor. Aslında ateist bir dilde yazmaya hiç niyetim yok. Ancak dört bir yanımızın dizayn ve mutlak iyiliğe dair kanıtlarla çevrili olduğuna dair izleri diğerlerinin görebildiği gibi doğrudan göremiyorum, keşke görebilseydim. Dünya'da çok fazla gizem var gibi. Mutlak iyi olan ve her şeye gücü yeten bir Tanrı'nın, canlı tırtılların vücudundan beslenen Ichneumonidae yaban arılarını ya da fareyle oynayan bir kediyi yarattığına kendimi ikna edemiyorum. Buna inanmayan biri olarak, gözün de açık bir şekilde tasarlanmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan bu harika evrenin ve özellikle de insan doğasının saf kaba kuvvetin bir sonucu olduğuna inanmak zorunda olduğumuzu da düşünmüyorum. Her şeyin tasarlanmış yasaların etkisi altında olduğunu; detayların ise iyi veya kötü, şans diyebileceğimiz bir sürecin sonucu olduğunu düşünmeye eğilimliyim. Bu nosyon beni tamamen tatmin ediyor değil. Tüm bu konunun insan zekası için çok derin olduğunu hissediyorum. Bir köpek de Newton'un zekası hakkında spekülasyonda bulunabilir. Bırakın herkes istediğini umsun ve istediğine inansın.
Charles Darwin
Charles Darwin
Ve çok acı verici..
Tuba

Tuba

@Tuballuk
·
15 April 13:57
"İlişki, tek başınayken asla sahip olmayacağımız sorunları birlikte çözmeye çabalamaktır." Gustave Parking
Reklam
Umarım benden bıkmazsın, seversin herkes önce sevdiğini söylerdi umarım sonra bırakmazsın. Söyledikten sonra ağzıdan bir laf çıktıktan sonra hele bir de inandırıcılığı varsa benim inanasım deli gibi kanacağım sevilmeye hasretle kaldığım zaman gelmişse, Yapamıyorum demezsin olmuyor demezsin senden önce başkası vardı seninle de onu unutma
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
dünya insan olmayan insanlarla dolu bunu farketmek ise çok acı verici
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.