"Ya da 'Okulu Sevmeyi Öğrenme Yılım' olabilir."
Blair ağzının içinden, "Çok beklersin." diye söylendi.
Sayfa 32Kitabı okudu
Kendi seçimlerimle; ruhumu, benliğimi, ideallerimi her şeyimi hapsettiğim kalenin içinde mahsur kaldım.
Kaleden çıkmak için prensini beklemek, Rapunzell masalında geçen bir hayal ürünü sadece. Hem sen saçlarını Rapunzell kadar uzattın mı ki kendini hapsettiğin kalede kurtarıcını bekliyorsun? Çok beklersin. Bir kurtarıcıyı beklemek, kalenin kapısına vurulmuş bir kilit daha demek. Beklentini hafif tuttukça o kilitler bir bir açılır belki de. Yıllardır yanlış yol üzerinden parolayı arıyor da olabilirsin. Ya da belki de kapı açıktır ve sen çıkmak istemiyorsundur?
Zaten gelmeyeceğim demişti. Ben, gel demiştim. Gelmem demişti. Bekleyeceğim demiştim. Çok beklersin demişti. Çok bekledim.
Sayfa 48Kitabı okudu
İmkansız
Dürüstlük insana ağır yük olur,
Na mertle hedefe gitmek imkansız.
Doğruları sahiplenen çok olur,
Yanlışları kabul etmek imkansız.
Kul imtihan olur çoklukla azla,
Sararlar yaranı bir avuç tuzla,
Kimine eksiksin kimine fazla,
Nankör yüreklere yetmek imkansız.
Sona vardım dersin başa dönersin,
Baharı beklersin kışa dönersin,
Sabrınla gün gelir taşa dönersin,
Kızarsın da kadere çatmak imkansız.
Soykanim nedir ki sende ki bu hal,
Bazen körsün bazen sağır bazen lal,
Vuslatı beklersin kurarsın hayal,
Bittim sanarsın da bitmek imkansız...
Nihat Soykan
Bilirsin, her şey bir anda altüst olur. Acı
çekersin. Sonra öylece oturup, her şeyin
bir şekilde yeniden mükemmel olmasını
beklersin. Ama olmazlar. Asla olamazlar.
Artık mükemmel şeyler yoktur. Sadece
eskisinden farklı şeyler vardır. Ama o farklı
şeyler de harika olabilir... Bunu daha önce
fark edebilseydim, kendimi pek çok acıdan
kurtarmış olurdum.
