Ahiret çok ağır bir gündür. Eğer âhiret için çalışmıyorsan, ibadet etmezsen âhirette işin çok zor. Allah İslam'dan kıl kadar ayırmasın.
Mahmud Efendi Hazretleri Ks
Ancak söz konusu olan endoplazmik retikulum ya da protein sentezi, ya da Deoksiribo Nükleik Asit sarmalları gibi sadece acayip değil aynı zamanda çok acayip konular olunca, espri yapmak, komik momik bi şeyler yazmak bir miktar zor oldu..
Biliyorum! Biliyorum! Biliyorum! Şu Acayip Hücre kitabı gereğinden fazla gecikti. Ama bana da hak verin. Hücre konusu, gerçekten çok acayip.
Şu Acayip Atom kitabını yazarken, "Bir daha bu kadar küçük bir şey hakkında kitap yazmaya kalkmayacağım, çok zor oluyor!" diye sızlanıp durduğumu hatırlarsınız.
Hücre kitabına başladığımda "Oh! Bu hiç değilse atomdan milyonlarca kat daha büyük!" diyordum. Evet, hücre atomdan büyük olmasına büyüktü ama yine de çok küçüktü.
Sadece küçük olmakla kalsa iyi, bugüne kadar karşılaştığım en acayip şeydi hücre..
Şöyle derdi: “ İnsanın olağan görevi, yılın dört mevsimini yaşamak, yani yaşamın dört çağını fazla atlayıp zıplamadan yaşamak, yaşam kadehini son güne kadar tek damlasını boşa dökmeden içmek, şiiri tutuşturmaması için ateşini fırtınalı yangınlardan koruyarak ağır ağır yanmasını sağlamaktır.” Arkasından eklerdi: “ Düşüncelerimi davranışlarımla doğrulayabilirsem mutlu olacağım, ama hiç umudum yok, çünkü çok zor bir şey bu, insanoğlu çok bozuldu, ayrıca gerçek bir eğitim yok.”
Yaşam, un gibi ezilenlerin, sırasını bekleyenlere öğüt olamadığı bir debdebe değirmenine dönmüştür
Sırasını bekleyen öğütülecek
Direnen tek başınadır
Dönen bu dikenli çölde
Yaşam mı kalır?
Yenilmesi zor bir rakip değil
Bizi sömürenler cesaretlendiren sessiz kabullerimiz, ortak direniş tepkisinden yoksun halimizdir
O hayattar kitleyi yaşatan
Sık sık şöyle derdi kendine: “ Basit yaşamak çok zor, çok karışık!” Aceleci bakışlarla, hayatın nerede dolambaçlı, nerede dümdüz olduğunu, iplerin birbirine nerede karıştığını, hayatın nerede düğüm olduğunu anlamaya çalışırdı.
1580. Cündeb İbni Abdullah radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Bir kişi:
- Vallahi, Allah falan adamı bağışlamaz, diye yemin etti. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da:
- "Falanı bağışlamayacağım hakkında benim adıma kim (yemin edip) hüküm verebilir? Ben onu