435 syf.
9/10 puan verdi
"Boktan bir kasabada, boktan bir evde, daha da boktan bir anneyle büyümek size bağımsız olmayı öğretir. Shallow Hill çeteler, fahişeler ve evsizler için bir üreme alanıdır. Hayatta kalmayı öğrendim. Ama insani bağlardan yoksunum. Selamlar, ben Leyla. Bu yazarın en iyi özelliği her zaman sinirlerinizi gerim gerim geren kitaplar
Shallow River
Shallow RiverH.D. Carlton · Independently published · 20211 okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 60 days
Geçen yıl yazdığım bir inceleme
Kitabın ilk vakasını okuduğumda açıkçası korkmuştum ben bu kitabı nasıl bitireceğim diye. Hatta uzun bir zaman devam etmedim diyebilirim. Neden bir istismar vakası bana bu kadar ağır geldi bilmiyorum. Herhalde kitaptaki diğer vakalarda da istismar var ve daha detaya inilmiştir diye düşündüm ama farklı konular daha baskındı. Okudukça kitabın
Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk
Köpek Gibi Büyütülmüş ÇocukMaia Szalavitz · Koridor Yayıncılık · 20177.4k okunma
Reklam
Çiçek
Yüzünüze gerçekten buse konduran insanlar varsa hayatınızda aslında hayatınız çok da zor değildir. Sizi üzgün görmeye dayanamayan, hissettiğinde, dillendirdiğiniz de sizi yalnız bırakmayan, hayatınıza renk katan insanları kaybetmeyin. Onların çiçek den farksız olduğunu bilin. Her gün ilginizi üstünden esirgemeyin. Tamam biliyoruz bi iki gün sulamasak çicek solmaz ama unutulunca solar. İlgisiz kalınca.. Evet her gün ilgi göstermek zorunda değilsiniz çiçeklere ama her gün ilgi gösterseniz ne kaydebersiniz şu hayatta,hiç bir şey.Vakitte bosa gitmez emin olun. Gün geçtikçe o çiçek güzelleşir. Çünkü her gün ilgi alır, sevgi alır, şefkat alır. Bir çiçek başka ne ister..? Evet yaşamak için çiçeklerin de bizim de suya ihtiyacımız var ama su yetmez dediğim gibi ilgi gerek. İki çiçeğiniz var. Birine bir gün ilgi göstermeyin.Başka çiçeğe de her gün ilgi gösterin.Farkı anlayacaksınız. Haftanın bir günü bile ilgi görmese hemen kendini belli eder. Diğer çiçek de haftanın her günü ilgi gördüğünü adeta bağırırcasına tomurcuklanır, renk renk mis gibi çiçekler açar. Geç olmadan, solmadan o çiçeklerinizin kıymetini bilin, ilginizi üstlerinden eksik etmeyin..
insanın kendinin emr-i bil maruf nehy-i anil münkerde bulunması çok önemli. öncelikleri allah rızasını kazanmayı temel hareket noktası yaparak belirlemeyi kişi kendine sık sık hatırlatmalı. şu çok güzel, şu çok hoşuna gidiyor ama olmazsa olmazın şu. güzel dediklerinin, hoşuna gidenlerin hiçbiri önceliğin kadar mutmain etmeyecek seni. geçici şeyler. geçip gidecekler. e ama çok güzeller. işte bu zor.
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Neredeyse bir ay geçti okuyalı. Üzerine kaç kitap okudum, hatırlamıyorum ama bu kitaptan aldığım edebi zevki henüz başka bir kitapta bulamadım. Hayali bir karakter nasıl olur da psikolojimi etkileyebilir diye hala soruyorum kendime!.. Kitabın sayfalarında gezinirken gerçek dunya birden yok oluyor, yeni bir dünya beliriyor. Gerçek hayattan bir farkı yok. Raskolnikov'un ruhu ince bir felek çemberinden damıtılırken düşen her bir damla kendi ruhumda, bu yeni dunyada, yeniden filizlendi. Ruhumdaki sarsıntılar kalp ritimlerimi etkiledi. Ve nice duyguları birbiri ardınca kitap boyunca takip ettim. Tüm bunların yanında, hikayesi bir yana, insanı, insan olmanın tüm duygularını apaçık ortaya döküyor. İnsanların davranışlarını, fikirlerini ve iç muhtevasını anlatırken insan olmanın ne kadar basit ve aynı zamanda ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Klasik bir sözle, işlenen bir suç ve vicdanda açtığı yara diyemiyorum. Bu kitap, bu klasik sözün çok ötesinde. Bana göre anlatılan suçun ve cezanın ilişkisi değil, insanın içindeki derin boşluk ve anlamsızlık. İşlenen suçların veya çekilen cezaların vardığı nokta, insanın anlam arayışı ve var olmanın getirdiği belirsizlik... Ruhunuzun maddeden ayrılıp belirsiz bir manevi alana girmesini istiyorsanız mutlaka okuyun derim. Keyifli okumalar.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159.4k okunma
Olağanüstü serüvenler, yüce başarılar hayal etmeyi öğrenmiş biriydim ben artık. Hayatımın zor günlerinde bunun çok yardımını gördüm; böyle günlerim de hiç az olmadığı için, daha da çok hayallere gömüldüm, bu işte gitgide daha hünerli, başarılı oldum. Dışarıdan bir yardım beklemediğim gibi, mutlu bir rastlantı umudu da beslemiyordum. İrademin giderek çelikleştiğini, hayat şartları çetinleştikçe daha güçlü, hatta daha akıllı olduğumu fark ediyordum. İnsanı var eden şeyin, onun çevre koşullarına direnci olduğunu çok erken anlamıştım.
Reklam
Bana, "Gelin, biraz konuşalım. Çok zor bir şeye talipsiniz. Arapça öğrenmelisiniz. Ben de zor bir hocayım. Benim taleblerim hep benden kaçar, biliyor musunuz?" dedi.
246 syf.
8/10 puan verdi
Oliver ders verdiğin üniversiteye gelip seni yok edeceğim. Hem beni, hem kendini, hem Elio'yu hem de karını aldattın sen. Hem kendi hislerimle hem de kitabı ve filmi karşılaştırarak hem de yazar hakkında yazacağım. Öncelikle bu yazar hiçbir okuyucusuna mutluluk aşılamıyor. Hayatın içerisinde yaşanan olayları karakterin iç dünyasıyla bize
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,416 okunma
…sorumluluktan kaçan bütün insanlar doğruluktan çok zor söz edecek kadar bencil sayılmazlar mı?
Sayfa 190 - Kara Kemal BeyKitabı okuyor
"Hep Paul. Her boyutta onu bulup duruyorsun. Kader denen şey bu olmalı, değil mi?" Her ne kadar şu anda kadere inanmak benim için çok zor olsa da, "Belki," dedim. Theo gözlerime baktı. "Ama sanki beni de aynı sıklıkla buluyorsun." "Evet. Sanırım."
Reklam
incinmek, incitmek
Hangisinin daha zor olduğuna incitmek cevabını vermenin gerçekçi olmadığını düşünürdüm. Bu yüzden incinmenin her zaman çok daha zor olduğunu, incitmenin ise içerisinde her zaman haklılık barındırdığını -en azından inciten hep öyle düşünür, muhakkak bir kulp bulur haklılık payım var der- dolayısıyla doğru veya yanlış, bir şekilde insanın içini rahatlatabildiğini düşünürdüm. Fakat kendimle tekrar tanıştığımı düşündüğüm şu günlerde, esasen buna vereceğim cevabın incitmek olduğunu çok daha iyi anlıyorum. İncinmek her ne kadar kendi içimizde çözemediğimiz yalnızca ızdırabını yaşayabildiğimiz şeyse de içerisinde suçluluk yok. İncitmede ise bir suçluluk var, özellikle incinmenin ne demek olduğunu biliyorsanız, incitmek insanın üzerine bir katilin duygularını yüklüyor. İncinmeyi karşımızdakinden bir adımın gelmesi ile üzerimizden atabilirken, -tabii eğer bunu telafi etmeyi düşünebilecek insanlarla ilişki kuruyorsak- incitmeyi bir suç olarak içimizde vicdan azabıyla yaşamaya devam ediyoruz. Elbette incitmenin getirdiği suçluluk da muhatabımızın gönlünü almakla geçiyor fakat gönül alma işlerinin neticesi de çoğunlukla incinmekle sonuçlanıyor. İki ucunun da temiz olmadığı bir değnek ne yazık ki... yine de incinmeyi tercih ederim vicdan azabı aromalı ızdıraptansa, kalp kırıklığı aromalı ızdırap evladır.
Hepimiz böyle mi yaşıyoruz? İki yaşam: dışavuran ideal ya- şam, bir de imgelemin egemen olduğu, gizlerimizi sakladığımız içsel yaşam. İşin garibi, yolculuklarımı ne kadar uzattıysam o kadar uza- ğımda kaldılar. Tradescant yolculuklarını tamamlayabiliyor. Yol- culuklar zamanı güzel geçirmenin bir yolu ve de sonlar az ya da çok belli. Oysa ben yola
“sadece kendisini taşımak zor gelir insana! Çünkü çok fazla yabancı şey yüklenir omuzlarına. Develer gibi diz çöker ve yükünü güzelce yükletir sırtına.”
Hayat sıkıcı değil sen sıkıcı hâle getiriyorsun.
Bir saniye öncesi bile benim için geçmiştir ve geçmişte kalır. Kin tutmam, küsmem, trip atmam, umrumda olmaz, düşünüp düşünüp kurmam, bir zaman sonra da unuturum. Kötü olaylarda bir kişi benim için değerliyse olaydan sonra aynı değeri vermeye devam ederim, değeri yoksa direkt hayatımdan çıkartırım. Biri bana trip atmak, küsmek, düşman olmak istiyorsa kim olursa olsun hayatımdan çıkartırım. Hayatımda az ve öz insan vardır. Yalnız kalacağımı bilsem bile kimsenin negatifliğine katlanmam. Her ortama girmem seçiciyim. Herkesle her şeyi konuşmam. En yakınımda olsa her şeyimi bilmek zorunda değil. Kişisel hayatımda aşırı mutlu, enerjik, pozitif biriyim. Modumu düşüren hiçbir şey kişisel değildir. Modum düştüğünde de karalar bağlayıp depresyona girmem elimden birşey gelir mi? Bakarım, elimden geleni yapar, duamı eder devam ederim. Burası imtihan dünyası, bir eli yağda bir eli balda yaşamaya gelmedik. Yalnız geldim yalnız gideceğim, kimse için kendimi sıkmam. Başkasına zararı olacak bir şeyi kendi isteklerim için yok saymam. Mutluyum, hiçbir şeyden şikayetçi değilim. Bir şeylerden şikayet eden insanları da sevmem. Durumu olduğu gibi kabullenip, hayatını şekillendirme taraftarıyım. Herkesin hayatı kendine zor, sorsanız herkes sıkıntılı, çok zor zamanları olmuş oluyor, hepsi boş bunların geçmişi geçmişte bırakmadığınız, sürekli kötü şeylere odaklanıp iyileri görmediğiniz, iyileri çoğaltmadığınız sürece mutlu olamayacaksınız.
205 syf.
8/10 puan verdi
İnsan sadece güzel olduklarını hatırlıyor...
Anime film ve film yönetmeliği yapan yazar,
Genki Kawamura
Genki Kawamura
nın "Annem Kokan Çiçekler" kitabı, ölüm, yaşlılık, anne, baba üzerinden beni derinden etkileyen cümlelerin olduğu hafıza ve yaşanmışlıklar üzerinedir. Bu ara okuduğum kitapların benzer konular üzerinde ilerlemesinden midir, hassas olduğum bu dönemden ötürü mü bilemedim, hep bı gozlerim dolarak okudum... Hafıza-hayattaki rollerimiz üzerinden baba olmak üzere olan bir evlat ve demans hastalığına yakalanan bir annenin hikayesidir. Geçmiş sorgulamaları, hatırlatmaları, günlük hayattaki unutmaları çok manidardı. Eskiden elli sene bile yaşayamazdı insanlar. Uzun yaşamaya başladığımızda kanser olduk. Kanseri tedavi etmeye başladığımızda daha da uzun yaşamaya başladık, şimdi de Alzheimer hastaları arttı. İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar hep bir şeyle savaş halinde olmak zorundayız. "Hayat savaşı, kimlik üzerinden rollerimiz, bize yüklenen haller" yani yaşamak kendi başına zor bişi zaten. Dünya tüm bu hallerle çok tuhaf ve tehlikeli bı yer oluveriyor. Yaşanan herşeye rağmen annelik içgüdüsü bir türlü arkaya bırakılamıyor. Aşk gibi, acıma gibi, hüzün gibi. Kendimizi felç geçirmiş gibi hissettiğimiz ikilemler içinde yaşadığımız unutma-hatirlama, çocuk konumundayken-ebeveyn olma, zaman geçsin derken-zamanı geri alma isteğimiz hayat ikilemlerini hep karşımıza çıkarır. Hayatın gerçeklerine vurguları olan bu kitabı akıcı olan diliyle üzülerek okudum. Yazarın diğer kitaplarını da okumak isterim denk gelirse, zira hiç yormayan bı üslubu var yazarın...
Annem Kokan Çiçekler
Annem Kokan ÇiçeklerGenki Kawamura · Doğan Kitap · 202249 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.