624 syf.
·
Not rated
Öncelikle sonunda ağlamaktan ciğerimin solduğunu, bir anne olarak kendimi onun yerine koyduğum için üzüntüden migren ağrıları çektiğimi belirtmek isterim Yazarımız @kristinhannahauthor o duyguları, yaşanılanları öyle güzel betimleyip, kurgulamış ki bir sonraki sayfada ne olacak diye düşünmekten bırakamıyorsunuz kitabı. Tully ile Kate aynı yaşta iki genç kız. Yaşları aynı olsa da hem yaşama şekilleri hem de karakterleri çok farklı. Tully, babasını hiç tanımamış, annesi tarafından terk edilmiş ve anneannesi tarafından büyütülen; kendine güveni yüksek ve okulda popüler bir kız. Kate, kendine güveni olmayan, arkadaş bulmakta çok zorlanan ama mükemmel bir ailesi olan bir kız. Hayat bu iki zıt karakteri öyle bir zamanda tanıştırıyor ki, onlar bundan sonra TullyileKate dir. Ateşböceği Yolu’nda daha 14 yaşındayken ebediyete kadar dost kalacaklarına söz vermişlerdi. 30 yıllık dostluk onlarınki. Ta ki… Genelde Tully’ye bencillikleri için sinir olsam da onu da anlıyorum. Öyle bir şekilde büyümüş ki belki de böyle davranarak kendine kalkan oluşturuyor diye düşündüm. Kate’e de zaman zaman pasifliği yüzünden sinir oldum. Ama bazı şeyler karakter meselesi. Yap demekle yapılmıyor. Dostluk, aile ve aşk gibi kavramların çok güzel işlendiği güzel bir kitap olmuş. Ah hele o sonuuuu…. O sonuuuu…
Ateşböceği Yolu
Ateşböceği YoluKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20168k okunma
Bir insan aynı kuyuya yedi yüz kez düşüyorsa o insan salak değildir o kuyu ona çok tanıdıktır. Bazen insan bir ihtimale bağlanır, belki düzelir, belki olur, belki güzel gider diye…
Reklam
264 syf.
·
Not rated
İşten, güçten ve tembellikten yaklaşık 5 aydır okumaktan uzaklaşmam neticesinde bu kitaba ara verip yeniden dönüp birirmem çok uzun bir zaman aldı. Ama baştan sonra belli başlı bir konunun farklı yönlerinden ele aldığı ve bütünlük her daim sağlandığı için adapte olmam çok zor olmadı. Kısacası okuması zor bir kitap değil; özellikle bu türe kısmen
Bonobo ve Ateist
Bonobo ve AteistFrans de Waal · Metis Yayınları · 2018334 okunma
Yani "Eğer bir şüpheniz varsa size yardım edecek, şehadet edecek bütün büyüklerinizi ve taraftarlarınızı çağırınız. Bir tek suresine bir nazire yapınız." İşaratü'l-İ'caz'da izah ve ispat edildiği için burada yalnız icmaline işaret ederiz. Şöyle ki Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan diyor: Ey ins ve cin! Eğer
"Pek gülümsemiyormuşum resimlerde, öyle diyorlar. Derin derin düşünüyorumdur belki, resim çekildiği an o sahte tebessümü neden yakıştırır insan yüzüne. Peki nerden biliyorsunuz gülümsemediğimi. Oysa her an bol tebessüm bırakırım hayatımın her karesine. Çok konuşmayı sevmem, cümleler yorar ruhumu. Kendimi anlatma gereği duymam. Hep gülümserim, hep gülümser geçerim. Mesela kırıldığım an, incindiğim an. Mesela çok boş konuşanın karşısında, çok ukalanın, çok bilmişin, lafı havada kalanın, gülümser geçerim. Birde geçemediklerim var tabii. Gece hüznüme, sabah ağrıyan hayallerime, bir şarkıda, bir filmde hazanlı gözlerim dolduğu an, bir kahveye daldığım an gülümserim. Çok da güzel gülümserim..."
"Bu son gecemiz, diyor. Yarın güzel ülkemizden ayrılacağız." Bu güzel ülkenin adaleti pek güzel değil Dega. Belki bizimki kadar güzel olmayan ama ayağı sürçenlere çok daha insanca davranan ülkelere rastlarız.
Reklam
Ama çocuk kendisine gösterilen ya da onunla birlikte oynanan bir oyunu, erişkin bitkin dü- şüp reddedinceye kadar yinelemek istemekten hiç bıkmaz ve kendisi- ne güzel bir öykü anlatıldığında, bir yenisini dinlemektense hep o öy- küyü ister, bıkmadan yinelemenin aynılığında ısrar eder, belki de ye- ni bir katkıda bulunmak isteyen anlatıcının yaptığı her değişikliği dü- zeltir. Burada haz ilkesine aykırı bir şey yoktur; yinelemenin, özdeş bir şeyin yeniden yaşanmasının bizzat bir haz kaynağı olması akla uygundur. Analiz olan kişide ise, çocukluk yaşam dönemlerinin olgu- larını aktarımla yinelemenin haz ilkesini her bakımdan gözardı ettiği apaçıktır. Hasta bu sırada tamamen bebeksi davranır ve böylece çok eski yaşantılarının bastırılmış anı izlerinin içinde bağlanmış durumda olmadığını, bir bakıma ikincil sürece uygun olmadığını bize göster- miş olur. Dahası, bu bağlantısızlık sayesinde, geçmişin artıklarına da yapışarak düşte kendini gösteren bir dilek doyurma fantezisi oluşturabilirler.
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 days
Ortaokulda hem matematik dersleri aldığım hem "Yazarlık Atölyesi"nde çokça vakit geçirdiğim değerli hocamın, sizlerin tanıdığınız Volkan Zamanoğlu'nun, kitabını bir öğrencisi olarak yourmlayacağım :) Biraz taraflı bir yazı olacak belki de ama edebiyatın tarafsız olduğunu kim iddia edebilir ki? Öncelikle geç kalınmış bir okuma ve
Şehzadeye Rüya
Şehzadeye RüyaVolkan Zamanoğlu · Sahi Kitap · 202254 okunma
Belki o şairin şiirinde anlattığı hasret gibi değildim. Kim bilir, belki yazdığım hiç bir şeyde kendimi ifade de edemedim. Ama biliyorum ki; ben seni özlerken sevmeyi de çok güzel öğrendim...
Hoparlörü eline alan bir sanatçıdan daha güzeldi sahneyi büyüleyen sesin. Solmaya yüz tutmuş gecelerimi güzelleştiren şeydi büyüleyici sözlerin. Duygulanarak baktığım hediyen, gecelerime tanıklık eden bir servetti. Ben bilemedim kıymetini, sen üzülme sevdiğim. Konuşmalarınla Akdeniz akşamlarına öğrettin narinliğini. Kim bilir, uzaklardan gelecek
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.