Kitap çok güzeldi. Yazarın Simyacı kitabına oranla bunu daha çok beğendim. Veronika'nın düpe düzlüğe olan bağlılıktan kurtulmak istemesi üzerine intihara kalkışı ve Eduard'ın tutkusunu bırakması üzerine hayatının tepe taklak oluşu ve tekrar o tutkunun ortaya çıkması. Mari'nin duygularının bir nokta da artık kendini dışa vurması. Delilerin çoğunun deli değil de bizim gibiler olması. Deliliğin sağladığı konforlu alan. Yaşamın biteceğini düşünmemiz üzerine yaptıklarımızın özgürleşmesi ve hayatın güzelleşmesi. Bazı detaylar da pek hoşuma gitmedi bu kadar ayrıntı vermesini istemezdim. Pek okumakta istemedim ama kitaplar açık olmayı severler o yüzden göz ardı ettiğim bir durum oldu.
Kraliçeyi kurtarmak kitabını çok uzun zaman önce okudum. Pek benim tarzım değil, bana hiç hitap etmedi. Olay akışının hızlı olması güzeldi, sıra dışı bir kitap anlatım tarzı güzel çocuğunuz okuyabilir. :D
Işığın İki Yüzü adlı kitabını kendimce incelemek üzere buradayım. Heves, merak, bitmeyen heyecan ve beğenerek okuduğumu söyleyerek başlayabilirim galiba. Konusu o
Bazı klişe yerleri olsa da çok güzel ilerleyen bir kitaptı. Yazarın
İspanyol Aşk Aldatmacası kitabından katbekat daha güzeldi. Bir çırpıda okunabilecek ve bitirdiğinizde yüzünüzde bir tebessüm bırakacak bir kitap.
Konusuna gelecek olursak:
İspanyol Aşk Aldatmacası kitabındaki Lina’nın en yakın arkadaşı Rosei’nin evinin tavanının çökmesi üzerine balayında olan arkadaşının evinde kalmasıyla kitap başlıyor. Ne tesadüf ki (hiç tahmin edemezsiniz) malum erkeğimiz Lina’nın kuzeni Lucas da New York gezisinin konaklama yerinin Lina’nın evi seçmiş. Tabii sonrasında evde “sen kal ben kalayım”derken olaylar başlıyor.
~ SPOİLER~
Duygularının ilk itiraf eden ve sonuna kadar ikilemde kalmadan (acaba reddedilir miyim? diye) arkasında duran kişinin Rosie olmasını çok sevdim. Karşılıklı iki tarafında teselliye ihtiyaç duyduğunda birbirini kadın-erkek demeden teselli etmesi de bayağı güzeldi.
Çok tatlış, hemencecik okunabilecek bir kitap. Çok romantik türü okumayı sevmem ama yazar kendini bayağı geliştirmiş, bu kitabına bayıldım.
GEÇMİŞE YOLCULUK
SELAMMMMMMMMM
Bugün size Stefan zweig'in kaleme aldığı Geçmişe Yolculuk kitabının yorumu ile geldim.
°"dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu bile değişmemiş."
•52 sayfalık kısacık bir kitap ama dakikalarca boş duvarı izleyip düşünebilirim. Yıllar,mesafeler duyguları engellemeye sebeb olabilir mi ? Unuttuğumuz