Onu gülerken izlemek çok güzeldi.
"Dağlarca 'Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel' derken çok yanılmış. Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar."
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Resminiz çok güzeldi,”... “ama siz resminizden de güzelsiniz.”
Umut etmek güzeldi. Umudunu kaybetmemek çok güzeldi fakat insan yıllar boyunca her türlü umutsuzluğun içinde çırpınınca umudunu kaybetmemesi kolay olmuyordu.
Ciltleri çok güzeldi; bunların klasikler olduğu besbelli.
Çaycının sesiyle kendine geldi. Porselen demlik, çini fincan, ayva murabbası. Demliği fincana doğru eğdi. "Koyu çay rengi" ; başka adı olamazdı bu rengin. Üzerine sıcak su ilave etti. İncecik limon dilimlerinden birini usulca fincana bıraktı. Renk, koku, sıcaklık; ilk yudumda tamamdı. Latif bir esinti ruhuna değdi, yumdu gözlerini Settarhan, yaşamak çok güzeldi.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.