Özür dilerim... herşey için
Özür dilerim size bir şey sorabilir miyim? Hayat neden bu kadar zalim? İnsanlar, insanlar neden bu kadar zalim? Yaşamak neden bu kadar zor ve bu kadar güzel ve vazgeçilmez? Peki, insanların birbirlerini anlamamak için bu büyük çabası neden? Karım... Karım bana çok kızıyor, ona istediği gibi bir hayat sunamadığım için. İstediği gibi bir adam
604 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Merhabalar. Öncelikle şunu belirteyim ki kitap eğer 200 sayfa daha az olsaydı 10 üzerinden 10 verebilirdim. Bu arada hikayesi ve kurgusu çok iyi olduğunu da belirtmek isterim. Okumadan önce incelediğimde yazarın tarzını Dan Brown a benzetildigini görmüştüm. Bu yorumda haklılık payları yüksek. Her sayfası ve her bölümü aksiyon dolu mistik bir
Tekvin
TekvinArif Ergin · Doğan Yayınları · 20181,951 okunma
Reklam
Biliyorum! Biliyorum! Biliyorum! Şu Acayip Hücre kitabı gereğinden fazla gecikti. Ama bana da hak verin. Hücre konusu, gerçekten çok acayip. Şu Acayip Atom kitabını yazarken, "Bir daha bu kadar küçük bir şey hakkında kitap yazmaya kalkmayacağım, çok zor oluyor!" diye sızlanıp durduğumu hatırlarsınız. Hücre kitabına başladığımda "Oh! Bu hiç değilse atomdan milyonlarca kat daha büyük!" diyordum. Evet, hücre atomdan büyük olmasına büyüktü ama yine de çok küçüktü. Sadece küçük olmakla kalsa iyi, bugüne kadar karşılaştığım en acayip şeydi hücre..
Son iki yıldır tüm şifaları doğada arıyorum o kadar çok bitki araştırdım ki ne ne için hangisi ne işe yarar bir sürü bilgi edindim. Hatta yıllarca genelde kullanılandan farklı isimlerle adlandırdığımız bir sürü bitkinin faydalı bitkiler olduğunu öğrendim en güzeli de buydu zaten. Gördüğüm her bitkinin fotoğrafını çekip aratıyorum, soruyorum artık bu nedir diye keyifli de bir aktivite oluyor..
120 syf.
·
Not rated
Symposion ve Eros
Uzun bir inceleme yazmaya niyetim yoktu fakat sanırım yine uzatacağım. (Kendim için notlar) Önce şunu söylemem gerekir ki: Platon’un diyaloglar içinde hocası Sokrates’i böylesine bilge ve saygın biri olarak tasvir edip onurlandırması, bu diyaloglar içinde kendi adını hiç geçirmemesi beni etkiliyor. Kitabın Yunanca adı Symposion, dilimizdeki
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,040 okunma
Cevap çok basitti: Parası vardı. Maddi imkanı olan herkes istediği yatırımı yapma hakkına sahiptir de bu vasıf yoksunluğuyla nasıl oluyor da batmıyordu.
Reklam
Filistin, Gazze
4 büyük futbol takımlarının müsabakalarında bir hakem hatası, bir futbolcunun küçücük basit bir kışkırtıcı hareketi, hatta daha basit bir şey ya forma! Karşı takıma inat diye kendi formanı giymen, tüm bunlar ve benzerlerinin sonuçları ne oluyor? Stadyumu yerle bir etmeler, birbirini boğazlayıp öldürenler, analara, bacılara, kadınlara küfürler
224 syf.
·
Not rated
·
Read in 125 days
Evlenmeden Önce
Kitap çok bilgilendirici ve hatta yeni bakış açıları kazanmanızı sağlıyor. Yeni başlayacak olanlara tavsiyem not alarak okumanız çünkü bu sayede hem bilgiler daha kalıcı hemde daha yararlı oluyor. Acele etmeden zamana bırakarak, sindirerek okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Ve gerçekten "evlenmeden önce" okunulması gereken kitaplardan biri.
Evlenmeden Önce
Evlenmeden ÖnceDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20218.4k okunma
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: İnsan, izafi hareketi fark edebilen bir varlık ve bu dünya zıtlıklar dünyası. İyiliğin, güzelliğin kadrini elem olmadan bilemeyiz . Büyükler elemi çocuktan saklarlar, sonra yavaş yavaş üç-beş yaşına gelince elemi de sahneye çıkarmaya başlarlar. Fakat şimdilerde ne olduğunu siz benden çok daha iyi biliyorsunuz; yirmi beş yaşına gelmesine rağmen elemden bihaber insanlar var ve bu yüzden herhangi bir olumsuzlukla karşılaştıklarında şoka uğruyorlar. Anne, baba bu şekilde çocuklarını muhafaza ettiklerini düşünüyorlar, oysa zamanın nasıl gelip geçtiğini , hayatın nelerden teşekkül ettiğini o çocuğa öğretmek zorundasınız .
Kemal Sayar
Kemal Sayar
: Şöyle bir problem var hocam : Çocukları pamuklara sarıp sarmalamanın iyi ebeveynlik olduğunu sanıyoruz . Çocuklar da dünyanın belalarından, sıkıntılarından tamamen uzak ve emniyette oldukları yanılsamasıyla büyüyorlar. Her şeyin en iyisini hak ettikleri, dolayısıyla her zaman vermektense almaları gerektiği yanılgısına kapılıyorlar. Bu, bir tür şımarıklığa sebep oluyor.
Anadolu’nun bu son ağıtçısı her seferinde ölünün kapıdaki ayakkabılarına bakarak iç geçirdi, rahmetlinin henüz yorgan döşek gezen kokusunu içine çekti, mevtanın elbiselerini kucaklayıp bir yakınından hikayesini dinledi. Ölenin kim olduğunu, neler yaşadığını, hangi zorluklarla büyüdüğünü, neden öldüğünü, hangi muradını tamamlamadığını, içinde hangi
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Kadınların sadece "insan" olarak değer gördüğü hiç bir yer yok mu? Hepimiz kalkıp oraya gidelim. Önce bizim kendimizi İNSAN olarak tanımlamamız gerekiyor. GÖĞ GÖZLÜ & M.SUDE Zehra Çiçek...araştırmacı yazar, kadınların baş etmek zorunda kaldığı, üstesinden gelmekte zorlandıkları sorunlar hakkında yaptığı çalışmalar kapsamında konuşmacı olarak bir etkinliğe davet alır, Bodrum-Milas Havaalanından özel araçla alınıp mavi ile yeşilin kucaklaştığı bir koyda yer alan ve bir otel konseptinde düzenlenmiş bu mekana etkinlikten günlerce önce gelir, neden günlerce önce bu bağlamda yirmi bir günün sırrı o kadar hoşuma gitti ki, kitabı okuyunca öğreneceksiniz canlar.Aslında tatil amacıyla burada bulunan insanlar bu cennet misali mekanın sahibi Psikiyatrist Umay Hanımın gözetiminde rehabilite edilen hastalardır. Kitaba da ismini veren #göğgözlü "şiir kadın" ve hayat hikayelerini dinlediği diğer kadınlarla burada tanışır, bu tanışma kendi aydınlanma hikayesinin milâdı olacaktır. Bazı coğrafyalarda doğan kadınlar hayatı boyunca hep birinin kızı, birinin gelini, birinin karısı, birinin bacısı, birinin annesi oluyor da asla KENDİSİ olamıyordu. Çalışmalarımız çok yeni olsa da şunu fark ettim, "yarasına dokunduğum her kadında aslında kendimi iyileştiriyor, geleceğe dair umudumu da perçinliyormuşum. Tüm bedensel hastalıklar aslında zihnin temizlenmesiye iyileşiyordu.. Sesini duyurmaya çalıştığı kadınların çığlığını siz de atıyor olabilir misiniz?
Göğ Gözlü
Göğ GözlüM. Sude · Düş Kurguları Yayınevi · 20231 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
Ölümcül Taht Senfonisi
Ölümcül Taht Senfonisi 4.5/5 Bu serinin dünyasına, atmosferine bayılıyorum. En çok bu kardeşin hikayesini merak ediyordum. Çünkü ben de büyük abla olduğum için (; Arabessa ' yı kendime benzettim. Evin en büyüğünün yükümlülüğü çok farklı oluyor. Kitapta bundan sıklıkla bahsediliyor. Seride genellikle olaylar oluyor. Yanında aşk yaşanıyordu. Fakat bu son kitapta genellikle hep Aşk vardı onların konusu üzerinden ilerledi. Ve zaten kitaba başladığınızda birbirlerini seviyorlar. Aşk olma sürecin değil de olduktan sonraki zamanları okuyoruz. Bu kitapta Aşk daha yoğun hissettim ben olaylar daha azdı. Bir tek bu beni birazcık rahatsız etti. Zaten seri favorim. Kesinlikle okumalısınız. Üç kardeşin yeri de benim için çok farklı. Ama olay olarak, aşk olarak 2. kitap daha hoşunuza gidebilir. Moisa serisi ve kardeşleri sizin hikayenizi heyecanla okudum. Okumanızı tavsiye ederim (⁠。⁠♡⁠‿⁠♡⁠。⁠)
Ölümcül Tahtın Senfonisi
Ölümcül Tahtın SenfonisiE. J. Mellow · Martı Yayınları · 202436 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Çerezlik ve güzel bir kitap. Yazım dili olsun konusu olsun bence güzel. Sadece herkese hitap etmeyebilir. Ben ilk 260 sayfayı tek oturuşta okumuştum son 90 sayfayı daha sonra okuyabildim ama asıl oralardan keyif aldım diyebilirim. Duyguları olmayan sosyopat bir erkek karakter bir davette çalışanının nişanlışıyla dans ediyor ve onu ilk gördüğü andan beri ilk defa bir duygu hissediyor. Camille ise biyoloji öğretmeni ve nişanlı fakat nişanlısıyla ilişkileri asla daha öteye gidemiyor. Aslında nişanlısı Link ailesinin ölümünde ona çok destek çıkıyor hep yanında oluyor Camille'de onu zor döneminde sırtını yaslayacağı biri olarak görüyor. Yani ilişkilerini böyle özetleyebiliriz. Sebastian, Camille'yi kaçırıyor ve kimse suphelenmesin diye Camille bir gezideymis gibi gösteriyor. Aslında Camille'nin bu karanlık tarafa ilgi duyduğunu farkediyoruz ve Sebastian'da ona istediğini vermeye hazır. Sebastian kadın karaktere takıntılı ama asla zarar vermeyen bir tip. Kitap benim için çok güzeldi ama Sebastian'ın çok fazla karanlık ve sosyopat kişiliğini göremiyoruz daha doğrusu biraz arka planda kalıyor. Ve Sebastian'ın çocukluğunun olduğu kısımlara bayıldım diyebilirim. Dark romance sevenlere öneririm.
Duygusuz
DuygusuzCelia Aaron · Pukka Yayınları · 2023497 okunma
Dürüst adam olmak istiyor insan, dürüstlüğü elden bırakmıyor, köleler gibi çok çalışıyor, gene de maddî açıdan iki ucu bir araya getiremiyor; çalışmak­ tan vazgeçme zorunluluğuyla karşı karşıya bu kez, aldığı karşılıktan çok da­ ha fazlasını harcamadan işi sürdürme şansı yok çünkü, suçluluk duygusuna kapılıyor, kişisel eksiklik, verdiği sözü tutmamışlık üzüntüsünü yaşıyor, böylece yaptıklarını uygun, akla yakın bir fiyatla satabilseydi olacağından daha az dürüst oluyor.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.