"Ergenlik evrimsel bir süreçtir. Bu süreçte çocuğun ehliyeti yoktur ve onun aracını kullanan anne-babalardır." diyor, üstüne ekliyor yazar: "Hokus pokus, değiş ergen!" diye bir durum söz konusu değil.
.
Hepimiz birer su damlasıydık; yapıştık, tutunduk, büyüdük, geliştik, doğduk. Bu kez birey olarak küçüktük; anneye yapıştık,
"Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer köre kör kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer.
Matthew 15:14"
Kitaba başlarken hakkında fazla bir şey bilmiyordum ve bence bu bir avantajdı. Kitap körlük salgını olan bir evrende geçiyor. En baştan söylemek
Bir insan hayatının doğumu ile başladığından emin misiniz?..
* Gelecek, geçmişin duvarları içinde değildi…
* Gelecek, özlemlerimizden kuruludur, başka neden olacak?..
* Yabancılık, dikkate almam gereken hayatımın bir gerçeği idi…
* Çok yüksek sesle konuşanlar, hareket yeteneklerini yitirirler…
* Bizim oralarda, insan ancak
BÜYÜK FİLOZOF VE ŞAİR EHMEDÉ XANİ
Hem şair hem de büyük bir filozof olan Ehmedê Xanî, 1651 yılında Bazîd’de (Doğubayazıt) doğdu. Aslen Hakkarili olan Xanî’nin Babası Şêx Elyaz’tır ve Xaniyan aşiretine mensuptur. İlk derslerini babası Elyaz’dan alan Xanî, kendini hem bilim hem de din alanında geliştirmek ister. O dönemde yüksek öğrenimler feqi
Ayaklı Kütüphane
Çalıştığım yerde çok değerli bir arkadaşım bir gün benim için ayaklı kütüphane diyerek bir başka arkadaşına anlatırken söylemiş.
Sonra bunu banada söyledi.
Ayaklı kütüphane nasıl oldum.
Bir tarafta Kinyas, bir tarafta Kayra. Hakan Günday’ın yeraltı edebiyatı türünün önemli örnekleri arasında sayabileceğimiz kitabının adı bu iki isimden oluşuyor: Kinyas ve Kayra.
Kinyas ve Kayra Günday’ın okuduğum ilk romanı. Doğan Kitap tarafından basılan roman 567 sayfadan ve üç bölümden meydana geliyor. Birinci bölümde Kinyas ile Kayra’nın
Kendime hatırlatıcı olması nedeniyle yazmamdam ötürü ufak da olsa spoiler içerecektir. Lütfen okumadan dikkate alınız.! İyi okumalar...
Kitabın yazarı olarak Platon, ideal devlet yapısını anlatırken aslında kendi düşüncelerine değil hocası olan Sokrates'in ifadelerini diyaloglar şeklinde yazıya dökmüştür. Sokrates ideal devlet yapısı böyle
İnsanın hayatta biriktirdiği en önemli şeyin sağlam dostlar olduğunu, bir insanın hayatına en çok anlam katan şeyin sevildiğini bilmek olduğunu en çok burada anladım.
Ataerkil sistemin sayısız sorunu bünyesinde barındırması bazen iyi edebi eserlerin çıkmasına yol açabiliyor. Bu kitap da böylesi eserler arasında yer alabilecek kadar iyi. Üç tane erkek kaşifin sadece kadınlardan oluşan bir ülkeyi keşfetmesini ve bu ülkedeki toplumla haşır neşir olmasını okuyoruz kitap boyunca. Kadınlara karşı takındıkları
Bizim toplumumuzda "Çok okuma ya da çok düşünme deli olursun." diye bir söz vardır. Bu kitap tam da bunu kanıtlar nitelikte. Aslında işin çocukluk kısmı güzeldi. Şu pandemiden önce (yaklaşık 2 yıl oluyor) ortaya çıkıp fenomen olan filozof Atakan gibi bir çocukluk çok okuyan, ukala bir çocukluğu vardı. İnsanlardan uzak, kimseyi beğenmeyen
1.Hiç bir söz söylemeden, konuşmadan, anlatmadan anlaşılmayı hissedilmeyi istedim
Çok şey istediğimin farkına sonradan vardım.
2.Bazen bir noktaya gelir insan, bıkar herşey fazla gelir haklılık haksızlık, sevmek sevmemek, acı çekmek çekmemek bunun gibi tüm Zıtlar önemini yitirir çünkü bıkmıştır artık... Bu nokta geçtikten sonra tekrar umutla dolar
Bu döngüler ve haller gelir ve geçer devam eden sonsuz döngüler ve haller var gelip geçsede..
3.Vicdanı fazla gelişmiş insanlarda mı bu hassasiyet fazladır bilmiyorum ama lütfen hassas kişileri kırmayalım aşağıda dediğim gibi her insan bir evren her insan kutsal bir kabedir.
Kabelerimiz kalplerimiz, kalplerimiz yani yüreklerimiz ise Allah' ile aramızdaki en latif en önemli bağımızı oluşturan bölgedir. Lütfen kalbimizi kırmalarına izin vermeyelim, kalp kırmayalım ki kabemiz sağlam kalsın..
4.Kendimizi kabul ettiğimizde isyanımız sona erer, kabul etmek gereklidir kendimizi..
5.Kader en zor konulardan bir temadır ki konuşulurken dikkatle anlatılması gereken... Ama şunu anladım ki huzur , kaderine boyun eğdikten sonra başlıyormuş...
6.(İnsanlar yürüyen evrenler ise her evreni bir çember olarak düşündüğümde günlük hayatımızda ve bir çok alanda insanlar yani evrenler veya çemberler iç içe veya herhangi bir şekilde temas kurarken neden hiç biri bana temas etmeden yanımdan akıp gidiyordu!)
Veda Tepeleri
Bu kitapta Amerika'nın Mississippi eyaletinin Jackson kasabasında siyahi kadınlarla beyazların sosyal hayatlarında karşılaştıkları sorunlar anlatılıyor.Siyahi kadınların hizmet ettikleri beyaz kadınlar tarafından ayrımcılığa maruz bırakılmasından söz ediliyor..Siyahilerin hastanelerinin,okullarının, kütüphanelerinin,dolmuşlarinin,yaşadıkları
İSTANBUL’UN FETİH YILINA AİT BİR MEZAR TAŞI
Hüseyin Nihâl ATSIZ
İstanbul’u zapt eden Türk askerlerinden 18 kahramanın taşlarını saklayan bir mezarlık bakımsızlıktan yok olmak üzere.
İstanbul’da, Şehzade Başında, Şehzade Başı Polis Merkezi yanında On Sekiz Sekbanlar Sokağı adında bir sokak var. Bakımsız ve tozlu olan bu sokakta küçük bir mezarlık
“Erdemi bilmek yeterli değildir de, elde etmeye, onu kullanmaya mı çalışmalı? Acaba başkaca nasıl “iyi” olabiliriz? Sözler kişileri doğru-kılmak için yeterli olsalardı, Thegonis’in dediği gibi, haklı olarak sözlere pek çok, önemli ödüller verilirdi, bunun sağlanması gerekirdi. Ne ki sözler özgür gençleri güçlü olmaya; alışkanlıklarını soylu,
Abdulkadir Turan
Gençliğin imanını kim koruyacak?
Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlarken ortak kaygımız, gençliğin nereye gittiğidir. Bu yönde ailelerden alınan haberler, medya ve izlenimlerle buluştuğunda kaygımız, derin bir endişeye dönüşüyor.
Toplumun geleneksel kesimleri, çocuklarını koruyamamaktan; geleneği aşacak bir düzeyde İslamî bir