Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaratıcılığın kendi özel kültürümüzde ciddi psikolojik sorunlarla bütünleştiği muhakkak -Van Gogh çıldırıya kapıldı, Gaugin içe kapanık (schizoid) görünüyor, Poe alkolikti ve Virginia Woolf ciddi bir çöküntü içindeydi. Yaratıcılık ve özgünlüğün, kültürlerine uymayan kişilerde bütünleştiği apaçık.
Bazen ağır bir çöküntü yaşarsınız nedenini bilmeden oturup ağlamak istersiniz...
Reklam
Milliyet, kavim, kabile, ırk, renk ve toprak asabiyeti, ilkelliğin ve geri kalmışlığın göstergesidir; insanlığın ruhi çöküntü dönemlerinde hortlayan bir cahiliye taassubudur. İşte bu iğrençliklerden ötürüdür ki bunlar, Resûlullah (sallallahu seyhi ve sellem) tarafından kokuşmuş murdarlar olarak nitelendirilmiştir.
Çöküntü devirlerinde iki çeşit insan meydana çıkıyor. Na­ mussuzlarla namuslular . . . lki tarafta da, boğuşma büyük bir şid­ detle, açıktan yürüyor. Hele, önce "vatandaş" sonra "insan" olun­ ması gereken dehşetli sıralarda faziletle, alçaklığın boğuşması ka­dar korkunç muharebe yok.
Yüreğinde bir sevda yarası bir de ideolojik çöküntü ile kendini taşraya atmıştı. Belki taşranın sadeliği, sessizliği, temizliği onu iyileştirecek. Kimbilir.
Bağımsızlık
Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
Reklam
Kimseye belli etmemeye çalışmasına karşın ağır bir çöküntü geçirdiği anlaşılıyordu.
Sayfa 65 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Vücutça güçsüz, kırık dökük buluyordum ken­dimi. Ama en büyük yakıntım sözle anlatılmaz bir ruh perişanlığıydı. Gözlerimden durup durup sessiz yaşlar boşanmasına yol açan bir çöküntü.
Çöküntü devirlerinde iki çeşit insan meydana çıkıyor. Namussuzlarla namuslular...
Sayfa 222Kitabı okudu
Tarih bunun fırsatçılık olduğunu, demokratik yollardan başa geçememiş olduğunu yazacak. Benim adıma doğruyu savunan, ülkede tam bir ekonomik çöküntü olduğunu ve demokrasimizin bununla başa çıkamayacak kadar kırık olduğunu söyleyen bir yakınım kalmayacak ki.
Reklam
Fakat 1877-1878’den sonra, Osmanlı Devletinin birçok alan­larında olduğu gibi ordu ve bahriyede de, zamanın ölçülerine bakarak tam bir çöküntü başladı.
Sayfa 192
İslam dünyasındaki çöküntü, zaaf, çözülme, pörsüme sadece askerî sahada olmamıştır. Ruhî sahada, ahlâkî sahada olmuştur. Samimiyetsizlik makam mevki uğruna tavizler vermek, daha ileri gidip şahsiyetini, imanını feda etmek, alıp yürümüştür. Bu illetler devam etmektedir. İnsanı üzen budur.
Sayfa 238
Kişi tembellik yüzünden kendini tamamen bırakırken ortamın da ahlâki açıdan korunaksız håle gelmesine sebep olur. Diğer bir deyişle tembellik insanı şehvete iter. Biraz daha ileri gidersek stoacıların dediği gibi ahlâki çöküntü de tembelliğe neden olur
Mustafa artık askerlik yolunu tutmuştu. Fakat o devirde ordu tam bir çöküntü içindeydi. Sultan Abdülhamit Türkiye’si, imparatorluk tarihinin en perişan günlerini yaşıyordu. İmpa­ratorluk fiilen çökmüştü.
Sayfa 60
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da... Umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! Yüzüme öyle bakma nefretle,
Küçük İskender
Küçük İskender
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.