Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bana ne kadar "Hayatın anlamını anlayamazsın, düşünme, yaşamana bak," dersen de bunu yapamıyorum, çünkü bu benim daha önce çok uzun zaman yaptığım bir şey. Koşturup duran ve beni ölüme götüren gündüzü ve geceyi görmezlik edemiyorum artık. Bir tek bunu görüyorum, çünkü tek gerçek bu. Geri kalan her şey yalan..."
Sayfa 22 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyacak
Trifon toprağı sevmez; ona hürmet ederdi. Çünkü birçok sevdikleri orada, onun altında, aklın durduğu bir yerde yaşıyorlardı. Fakat toprağın üstünde koşan, onun üstünde beş on para kazanmak kaygısı ile dönüp dolaşan insanlar ne tuhaf mahluklardı. Ve denize bir dakika durup bakmaya vakitleri olmadığını söyleyen bu insanlar ne zevksiz mahluklardı.
Reklam
Gem
..Bir sinema salonunda ışıklar açıkken perdenin ne kadar da sakil durduğuna hiç dikkat ettin mi? O kadar çirkin ve beyazdır ki, birazdan, seni hayaller diyarına götürecek olan o muhteşem gösterinin o perdede başlayacağına asla inanamazsın. Ama ne zaman ki ışıklar söner ve perde kararır, işte herşey o zaman başlar. Çünkü bilirsin ki film, o karanlığın içinden çıkacak. Beklersin heyecanlanırsın, kalbin ağzına gelir ve sonra birden film başlar! Bu yüzden yanlış söylüyorlar bence. Sinema asla beyazperde değil. Hatta tam tersi! Çünkü aslında beyzaperde, ışıkların sönmesinden önceki o gerçek hayat! Bu da demektir ki sinema dediğin şey, karaperde! Anladın mı şekerim? Bana mesela karaperdenin yıldızı denilmesini tercih ederim!..
Sayfa 119 - Doğan Kitap
Çünkü sensiz yaşamanın ne olduğunu bilmiyordum. Benim için senden gelecek hiçbir şey, seni kaybetmenin acısından fazla olamazdı. Yani bir zamanlar.
Bir süre tek tek insanları izledim. Şeriata uymakta ihmalkar davranan birine şüphesini sordum, inancını ve sırrını araştırdım. Ona dedim ki “Neden dinin emirlerini yerine getirmekte ihmalkar davranıyorsun. Eğer ahirete inanıyorsan ve onun için bir hazırlık yapmayarak dünya karşılığında ahiretini satıyorsan bu tam bir ahmaklıktır. Çünkü sen normalde iki liralık malı bir liraya satmazsın. Peki nasıl oluyor da sonsuz olan ahiret hayatını sayılı günlerden ibaret olan dünya hayatına karşılık satarsın? Yok, eğer ahirete inanmıyorsan, o halde kafirsin. İman talebinde ne kadar samimisin kendini gözden geçir. Bak, gizli küfrünün sebebi nedir? Zira batınen tuttuğun yol budur; zahiren de cüretinin sebebidir. Her ne kadar mümin geçinerek güzel görünmek ve şeriatın adını anarak şereflenmek amacıyla küfrünü açıkça söylemesen de! “
"Veririm ama sadece hak edenlere" dersiniz sık sık. Ne meyve bahçenizdeki ağaçlar böyle der ne de çayırlarınızdaki sürüler. Onlar yaşayabilmek için verir; çünkü vermekten kaçınmak yok olmaktır.
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"İşim gücüm yokken... Açlıktan ölürken... Şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı Martin Eden'dım; o zaman neden yapmadın? Kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. Sadece senin için değil, herkes için sordum. Görüyorsun değil mi?değişmedim ben. Gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda sürekli şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. Aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. Aynı adamım. Ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. Beynim, eski beyin. Edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. Kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. Şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. Beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hâlâ eskiden istemedikleri kişiyim. Demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! Sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? Gördüğüm kabuldür bu. Halbuki o kabul ben değilim. İnsanların kafalarındaki bir şey o. Bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. Halbuki o para da ben değilim. Para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. Sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?"
"Hayatının kalan kısmını, başkaları hakkında düşüncelerle yıpratma. Çünkü bir başkasının işlerine, ne düşündüğüne, ne yapıp ettiğine, neyi ne amaçla söylediğine, neyi aklından geçirdiğine, neyi planladığına ve bunun gibi diğer şeylere kulak asarsan kendine özgü yönetici ilkesiyle ilgilenmekten uzaklaşırsın."
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
“Ya sen Shanti, senin için önemli olan şey ne hayatta?” Hiç tereddütsüz cevap verdi: “Sağlığım!” “Elbette! Hayatta her şeyin başı sağlık ama bu fazla basit bir cevap.” “Fazla mı basit? Hiç de değil! Benim hayattaki en büyük lüksüm sağlığım be bunun çok kırılgan bir şey olduğunun bilincindeyim. Bedenime zarar vermemek için her gün yediklerime dikkat ediyorum. Ayrıca ruhumu yaralamamak için de düşüncelerimi kontrol ediyorum. Sağlığımıza her an dikkat etmemiz gerekir çünkü onu her an kaybedebiliriz, o yüzden benim ilk önceliğim sağlığım ve onu kâsemdeki hiçbir şeye feda etmem.”
Bundan başka, içgüdüleri olan pek çok kimse bunun farkına varamayabilir, çünkü potansiyellerini ortaya çıkaracak cesaretleri veya şansları yoktur. Herhangi bir yerde golfe Jack Nicklaus'tan daha fazla kabiliyeti olan erkekler veya teniste Chris Evert'tan, Martina Navratilova'dan daha kabiliyetli kadınlar vardır ama hiçbir zaman ellerine golf sopası almadıkları veya raket sallamadıkları için ne kadar büyük olduklarının farkına varamazlar. Bunun yerine oturup televizyonda yıldızların ortaya koyduklarını seyretmekle yetinirler.
Sayfa 42 - form yayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.