Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİLMİYORUM 1. Geldim, bilmiyorum nereden, ama geldim; Önümde bir yol gördüm, yürüdüm, İstesem de istemesem de yürümeyi sürdüreceğim, Nasıl geldim, nasıl gördüm yolumu? BİLMİYORUM! 2. Bu varlığın içinde yeni miyim yahut eski mi? Özgür müyüm yoksa bağlı bir tutsak mı? Hayatımda kendimi ben mi yönetiyorum, yoksa başkası mı? Bilmek isterdim,
"Her şey mükemmel bütünün bir parçasıdır; yaptığın, söylediğin, düşündüğün ve hissettiğin her şey onun parçasıdır. O yüzden kendini hiçbir şekilde sınırlama ve kendinin, içine hep daha çok şey alarak, genişlediğini hisset... Asla sınırlara ulaşmayacaksın çünkü, sınır yoktur. Yaşam sonsuzdur ve sen de o sonsuzluğun bir parçasısın. Bilincini genişletmeye devam et. Seni korkusuzca, gerçek bir heyecan ve ümitle bilinmeyene doğru adım attıran, içindeki o maceracı ruhun nerede? Öylece eski alışılmış yolda güne başlayıp günü bitirmek seni hiçbir yere götürmez ve ruhsal olarak gelişmeyi bekleyemezsin. İlerlemeyi istemelisin ve sen bunu yapmaya karar verdiğinde her yandan yardim alırsın. İlk hareket daima senden gelmelidir. O yüzden oyalanıp bekleyerek vakit kaybetme tam tersine, ileriye yönelik ilk adımı at ve yaşamında mucize üstüne mucizenin gerçekleştiğine tanık ol." EİLLEN CADDY
Reklam
Hayat kitaplarda veya filmlerde gördüğümüz kronolojik bir sıraya sahip değildir. Gerçeklik başkadır, o özgün ve ilkel bir başyapıttır. Sen doğmadan önce veya sen öldükten binlerce yıl sonra, fark etmez. Hala anlayamadıysan söylemekte fayda var; özel değilsin ama özel olmadığın için umudunu kaybetme. Çünkü özenle yaratılmış bir başyapıtın parçasısın. Yeryüzünün parçası olmak, benim oluşumumdur, dahası onunla sevişmek gibi. Herkes için parıldayan bir yıldız vardır, gökyüzüne bu yüzden mahcubuz. Benim bakış açım veya dünyayı algılama şeklim onun var oluşunu değiştirmez yada onu anlayabilmek için yardımcı olmaz. Bazı şeyler tinsel bir varlığa sahiptirler, ruhunuza dokunması çok zahmetli olmaz. Önemli olan senin ruhuna dokunan spiritüal bu aracın, yapmakta olduğun yolcuğun tekrardan yaşadığın dünya ile sınırlı kalacağını öğrenmek. Gerçeklik çok gösterişlidir, diğer insanların betimlediği haliyle yalın bir motivasyonu yoktur. Sınırları en uçtan, en uca, bir bağlamda çizilmiştir. Üstüne bir çok düşünce bildirsen, üretsen, geliştirsen bile; hayat gerçekliğin bize verdiği kadardır, bu onun yansıması gibi soluk değildir, gözlerini aç ve görmek istediğin her şeyi gör. Onun yansıması senin zayıf ruhunun yoksun yaşama isteğidir, vazgeçmişlik bedbaht bir illettir. Ellerini havaya kaldır, derince bir nefes al. İçinden gelen ve dilediğin her hareketi düzensiz bir şekilde şimdi yapabilirsin, onunla sevişmek ufak bir dans gösterisine benzer; hem de hiç olmadığı kadar.
Ama hiç kimseyi seni sevdiği gibi sevmeyecek, çünkü sen sonsuza kadar onun bir parçasısın...
Iki Arkadaş Sohbeti
- Ne düşünüyorsun hayat hakkında? - Ben düşünüyorum ki hayat boktan. - Bende mi? - Sen de onun bir parçasısın. - Acaba hangi parçası. Hahh buldum. Fıstık ezmesi. En çok onu seviyorum çünkü.
"Osho" İletinin devamı (2)
Bir yazıyı okurken nadir olarak bu kadar zevk alırım, paylaşmak istedim. Sevgi niçin çok acı verir? Sevgi acı verir çünkü o saadet için yol açar. Sevgi acı verir çünkü o dönüştürür, sevgi mutasyondur. Her dönüşüm acı verici olacaktır çünkü eski yeni uğruna terk edilmek zorundadır. Eski tanıdıktır, güvenlidir, güvencelidir, yeni olan kesinlikle