Çağımız çalışma asrıymış, öyle diyorlar; aslında acı ve çürüme asrı...
Belirtileri ise önce iş ahlâkının yok olması, sonra iç değerlerin azalması, sürekli dışarıdan eğlence bekler duruma gelinmesi, bunun peşinden de ruhsal çürüme ve manevî uyuşma. Hastalığa yakalananı tanımak için en iyi işaret, o insanın durmadan kendisiyle ilişki kurabilmeye gösterdiği çabadır. Kendi ruhsal zayıflığının ilginç psikolojik bir durum olduğuna inanır. Sorumluluktan kaçmasını, yeni deneylere hazır oluşuna yorumlar. Hastalık ilerledikçe kişi, insan uğraşları içinde en önemsiz olanını aramaya, onun peşinden koşmaya başlar: Eğlencenin.
Reklam
Eğer insanın içinde çürüme varsa, kimsenin elinden bir şey gelmez. 📖
Yeni bölüm, yeni hayat. Bu leş yüzyılın kapağını bir kapadık mı ellerimiz temiz olacak. Önümüzdeki manzara güzel. Bu temiz yeni yüzyılda çürüme yok. Bu deste hilesiz, bu yeni yıl destesinden hileli kağıt dağıtan bir şerefsiz olursa - onu bir helanın tepesine tersten çarmıha gereriz, işte o kadar.
Sayfa 144 - SelKitabı okuyor
Giderek daha yaşanmaz bir yer oldu. İşte ben bütün bundan gideceğim. Önce niyetler zehirlendi. Arada kelimelere saldırıldı ve kelimelerin ruhları zedelendi. Kırıldı, taciz edildi, kelimelerin ruhları kaçışa zorlandı. Kelimelere büyük haksızlık yapıldı, anlam bizden uzaklara gönderildi. Soluduğumuz hava dahi bönleşti. İnsanlar ahmaklaştıkça ahmaklaştı. Hiçbir şey yapmadık. İçinde durarak ve bedenlerimizi yakalamasına izin vererek büyük bir çürüme tarihi yarattık.
Sayfa 10 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Kişilik & Sınıf
(...) birey kendisini aynaya değil başkaları­na bakarak tanımlar ve anlamlandırır. (...) Yani egemenlik ve sömürü mekanizmalarının işlerliğini koru­duğu olağan zamanlarda her birey kişiliğini, genel toplumsal işle­yiş çerçevesinde kendi sınıfının mensubu olarak, kendi sınıfının erdemleri ve tabularını veri alarak inşa eder; toplumun geri kala­nı tarafından da bu kriterler ile değerlendirilir. Bu, istisnai birey­lerin çıkmasına engel değildir tabii; ama istisnaların kural haline gelmesi yerleşik düzen tarafından, söz konusu birey hangi sınıfa mensupsa o sınıfa uygun yöntemlerle engellenir. Çelişkilerin yoğunlaştığı bunalım dönemlerinde ise olağan maddi süreçler ve o süreçlerin bir yansıması olan olağan değer yargıları, tamamen işlemez hale gelmese de zayıflar. Bu dönemlerde bireyin kişiliği, yerleşik düzen ve onun herkesi kendi sınıfı içerisinde tektipleştiren değer yargılarından ziyade; bunalımın yarattığı toplumsal çürüme ve çözülmenin gölgesinde ve onu yaratan çelişkilere göre aldığı pozisyonla şekillenir.
Sayfa 86 - Yazılama Yayınevi, 3.Baskı, Aralık 2022.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.