Bu kişisel ve toplumsal sefaletler, her ne kadar büyük, sayısız ve ebedi gibi görünse de, aslan yaklaştığında kaçan çakallarla sırtlanlar gibi geçip gidecektir, yeter ki proletarya "Bunu istiyorum" desin. Fakat gücünün bilincine varması için proletaryanın Hıristiyan, ekonomik, özgür düşünceli ahlakın önyargılarını ayaklar altına alması lazım - içgüdülerine dönmesi, burjuva devriminin metafizikçi avukatlarının hazırladığı veremli İnsan Haklan'ndan bin kat daha asil ve daha kutsal olan Tembellik Hakları'nı ilan etmesi; günde sadece üç saat çalışmakla yetinmesi, günün geri kalan kısmını ve geceyi tembellik ederek ve alem yaparak geçirmesi lazım.