Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cegerxwîn - Evîna Dil
Evîna Dil, Te Dil Kiriye Birîndar Bihara Min, Hemî Zer Bûn Gul Û Dar Me Ew Rojên Ciwanî, Dan Bi Tolik Ketim Heştê, Ji Nû Ve Bûm Evîndar Diran Û Çav Dil Pêk Ve Şikestin Û Porê Min Spî Bûye Bi Yek Car
Yoksa) İnsanlar; sadece "iman ettik" demekle, (öyle) imtihana tâbi tutulmadan (ve sonunda yeterli ve geçerli puan almadan) bırakılacaklarını (ve kurtulacaklarını) mı (zan ve) hesap etmektedirler? Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavim)leri de (çeşitli) imtihan (kasıtlı, fitne ve belalar)dan geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.) Ankebut2-3
Reklam
Alparslan Türkeş ve Sadık Albayrak arasındaki “Sigara” sohbeti!
“1991... Seçim... Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrat Partisi ittifak yapıyor.” Sadık Albayrak... İstanbul'dan aday... Refah'tan. Alparslan Türkeş'in de katıldığı bir akşam yemeği... Yemekten sonra Sadık Bey sigarayı yakar. Birisi omzuna dokunur: - Söndür... Başbuğ, rahatsız olur. Sadık Albayrak... MÇP Genel Başkanı Türkeş'e döner: - Albayım... Sigara yaktım... Affınıza sığınırım... Söndüreyim mi? - Yok, içmene bak... Ama sigarayı bıraksan iyi olur. - Albayım... Siz hiç sigara içmediniz mi? - Hayır Sadık Bey. - Belli... Onun için böyle genç kalmışsınız. Albayrak'ın albümünde, bu sahnenin fotoğrafı var... Başbuğ ile Sadık Bey. Sadık Albayrak'a, 'Sağlığına yazık... Sigarayı bırak artık' diyen diğer lider... Dünürü... Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bu konu açılınca... Sadık Bey gülüyor: - Sayın Cumhurbaşkanımıza, 'Tamam... Bıraktım' diyorum... Ama yanından ayrılınca içmeye devam ediyorum... Görüşmemiz gerekince, gitmeden önce iki gün sigara içmiyorum... Üzerimden sigara kokusu çıksın, rahatsız etmeyeyim diye."
"İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne" demişti Maksim Gorki: "İşte asıl cinayet bu utanılacak bir cinayet..." İnsanlar gün içinde kabalıkları, kalabalıklarıyla ne kadar da incitiyorlar değil mi ruhumuzu? Kalbimizi nasıl da kırabiliyorlar. Oysa Platon şu nasihatte bulunur: "Nazik olun. Çünkü karşılaştığınız herkes farkında olmadığınız zorluklarla boğuşuyor..." Dikkat ediyor muyuz buna ? Anlamaya çalışıyor muyuz insanları yargılamadan önce? Unutuyor muyuz yoksa herkesin bir kalbi olduğunu? Pessoa'dan bir alıntı yapayım yeri gelmişken: "Kimseyle alay etme. Kimseyi küçük görme. Kalbinin ücra köşesinde bile yapma bunu. İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ciddidir." Çoğu zaman unutsak da gerçek bu... Ressam Van Gogh geçirdiği bir kriz sonrası kendisine sıktığı bir kurşunla yaralanıp evine geldiğinde şu sözü sayıklayıp hayata veda etmişti: "Hüzün sonsuza dek sürecek..." Sürmesin, sürdürmeyelim İnsanları incitmeyelim.
Ben Demiştim Berlin müdürlerine
hemde girdikleri Almanya girdikleri haftasında.. Haberin kendisi Getir, 1800 çalışanının işine son verdi: Ülkeden tamamen çekiliyor Hızlı teslimat şirketi Getir'in, bu hafta başında Almanya'daki 1.800 çalışanını işten çıkardığı bildirildi. Alman basınında çıkan haberlere göre şirket, 15 Mayıs itibariyle Almanya'dan tamamen çekilecek.
"İnsanların ruhunu öldürüyorlar Anne." demişti Maksim Gorki: "İşte asıl cinayet bu, utanılacak bir cinayet." İnsanlar gün içinde kabalıkları, kalabalıklarıyla ne kadar da incitiyorlar değil mi ruhumuzu? Kalbimizi nasıl da kırabiliyorlar. Oysa Platon şu nasihatte bulunur: "Nazik olun. Çünkü karşılaştığınız herkes
Reklam
Hayal kurduklarımız dan ibaretti
Şimdi heyhat, eski "saat"le beraber akşam da fecir de bitti. Birçoklarımız için fecir, artık gecedir. Ve birçoklarımızı güneş, yeni ve acayip bir uykunun ateşlerinden, eller kilitli, ağız çarpılmış, bacaklar bozuk çarşaflara dolaşmış, kıvranırken buluyor. Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz. Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık. Şimdi Müslüman evindeki saat, başka bir âlemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan saatleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz. Gurebahane- i Lâklâkan'dan
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.