Düzen de vardı, düzensizlik de. Bu iki durum arasında ve belirsizlik içinde asılı, günlük yaşam vardı. Bir tarafı seçmek gerekiyordu, ama hangisini? Kımıldamadan durmak en iyi çözüm olabilirdi. Yerinde duran yanlış yapmaz. Ama yerinde duran ölmüş de sayılır. O zaman kımıldamalı: Nereye? Nasıl? Doğru yön hangisiydi? Her devinimin arkasında ilk anın kararsızlığı vardı: Neden doğmuştu her şey? Kaynağı bilmeden şu ya da bu taraf hakkında karar vermek olanaksızdı. Devinim mi, dinginlik mi?
Başlangıç, boşluktu. Sonra boşluk büzülmüş, bir toplu iğnenin başından daha da küçülmüştü. Bu onun istediği miydi, yoksa bir şey onu buna zorlamış mıydı? Bilmiyorum, isyan etmişti işte. Aşırı baskı altında kalan sonunda patlar. Öfkeyle, kızgınlıkla, çevresinde olan her şeyi parçalayıp yutmak arzusuyla patlar.