Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asıl Bilinmesi Gereken Tevhid Konusunun hiç bilinmemesi ve sorgulanmamasi uzerine
İlk nazil olan 30 sürede 83 Allah lafz-1 celali 20 kez geçerken, Rab ismi 80 kez geçmektedir. Bu yüce ismin öne alınışı ve Kur'an'ın tamamı içerisinde oldukça fazla bir miktarda yer verilmesinin birçok hikmeti ve muhataplara verilmek istenen önemli mesajları olduğu muhakkaktır. O halde tam bu noktada şunu soralım: Neden başka bir isim ya da sifat değil de özellikle Rab ismi kullanılmıştır? Böyle bir kullanımda nasıl bir mesaj vardır? Bu sorulara; “sadece tevhid bilincini iyice yerleştirmek için” diye cevap verebiliriz. Aslında Rab ismi tevhidin 4 önemli alanını, bu mesajlara muhatap olan zihinlerde inşa ediyordu. Neydi bu 4 önemli alan?
Sayfa 100Kitabı okudu
Mekke'de o gün için okuma-yazma bilenlerin sayısının 17 olduğu dikkate alınırsa bu 8 kişinin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlaşılmış oluruz. Bu 8 şahsiyetin kimler olduğuna gelince, şu isimlerin olduğunu görürüz: 1- Hz. Ali ibn Ebi Talib 2- Hz. Osman ibn Affan 3- Ebû Ubeyde ibn Cerrah 4- Talha ibn Ubeydullah 5- Ebû Huzeyfe ibn Utbe ibn Rebia 6- Ebû Seleme ibn Abdulesed 7- Halid b. Said 8- Hatıb b. Amr, Süheyl ibn Amr'ın kardeşi
Reklam
Dar ve Beyt Kavramları Arasındaki Fark
Zaten Erkâm'ın evine Arapça kullanımı ile “beyt” değil de, özellikle "dar" kelimesinin kullanılmasından biz evin ne kadar büyük olduğunu anlayabiliyoruz. Arap dilinde beyt, mahiyeti ne olursa olsun genellikle gecelenen üstü kapalı yerlere denir. Bu manada üstü kapalı çadırlar içinde kullanılır. Ama dar; üstü açık yapılar için kullanılabildiği gibi, büyük sosyal yapılar içinde kullanılır. Meşhur dil âlimi İsfehani'nin de belirttiği gibi, Araplar etrafı duvarlarla çevrilmiş belki birkaç evi içerisinde barındıran büyük yapılara dar derlerdi.
Ilk Şehidi bu zamana kadar yanlış biliyormuşum..
O günlerin birinde bu ilk yiğitlerin birkaçı grupça Kâbe'ye namaz kılmaya gitmişlerdi. Bu ilk müminler namaza durdukları bir anda Mekke'nin kara yüzlü insanları bunların üzerine saldırmış ve bir karışıklık olmuş, çıkan arbedede Haris ibn Ebû Hale şehit olmuştu. Haris ibn Ebû Hale, Hz. Hatice'nin ilk eşi olan Ebû Hale ibn Zürare'den doğan çocuğu idi. Yani Haris Hz. Hatice’nin oğlu, Allah Resulü'nün ise oğulluğuydu. O da annesi ile birlikte daha ilk günler Efendimiz'e (s.a.v.) iman etmiş ve O'nun (s.a.v.) arkasında yerini almıştı. İşte şimdi bu gencecik yürek Kâbe'de namaz düşmanlarının hedefi olarak, İslam'ın ilk şehidi oluyordu. Dolayısı ile risalet davasının ilk kurbanı bilinenin aksine Peygamber'in evindendi. Biz hep Sümeyye ve Yasir’i İslam'ın ilk şehitleri olarak bilirdik; ama derinlemesine araştırınca Haris ibn Ebû Hale'nin İslam'ın ilk şehidi olduğunu görmekteyiz
Medine'ye hicret edildikten sonra Efendimiz (s.a.v.) ne yapmıştır biliyor musunuz? Efendimiz'e (s.a.v.) o ilk günlerde bir arsa hediye edilmiştir. Efendimiz (s.a.v.) "Bana hemen Erkam'ı bulun!" der. Erkam huzura gelince, "Ey Erkam, bu arsa senindir. Sen ki evini bu davaya açtın, Medine'de ev sahibi olması gereken ilk kişi de sensin," buyurmuştur. Yine Bedir'de Efendimiz (s.a.v.) ganimetlerin içerisinde çok güzel bir kılıç görünce hemen Erkam'ı çağırtmış, adı Merzübân olan o kılıcı Erkam'a vermiştir. Efendimiz'in (s.a.v.) bu tavırları Erkam'ın yaptığı o büyük fedakârlığa karşı bir vefadır. Biz de şimdi Erkam'a (r.a.) vefa göstermeli, bulunduğumuz her yeri Dârü'l-Erkam'a çevirme mücadelesi vermeliyiz. Mevlâ başta hanelerimiz olmak üzere vakıflarımızı, derneklerimizi, ilim yuvalarımızı, camilerimizi, hizmet kurumlarımızı Dârü'l-Erkam'ın şubeleri kılmaya bizleri muvaffak etsin. | Âmin.
Sayfa 133Kitabı okudu
Dârü'l Erkam'ın müfredatı neydi? En mühim müfredat elbette Kur'an-ı Kerim'di.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Kazananlar!
Cebbar elindeki mızrağı var gücü ile ilk müslümanlardan biri olan Amr ibn Füheyre'nin sırtına saplar. Amr'ın dilinden çıkan cümle: "Füztü Vallahi" (Vallahi! Ben şimdi kazandım) Bu cümle Cebbar'ı derinden sarsar ve düşünmeye başlar; "Öldüren ben, ölen o iken; nasıl o kazanır? Eğer kazanan o ise o halde kaybeden benim. Öldüren ben olmama rağmen nasıl kaybeden ben olabilirim ki?" Cebbar bin Sülma o güne kadar kavramları hep cahiliyenin yüklediği anlamlar ile kullanmıştı. Şimdi karşılaştığı bu manzara karşısında ise sarsılmış ve sorgulamaya başlamıştı.
Sayfa 109Kitabı okudu
Ama bu genç müminlerin namazlarından rahatsız olanlar vardı. Dün vardı, bugün de var, yarın da olmaya devam edecek.
Eğer bir ev imar etmeyi konuşuyorsa, eğer bir ev "Nasıl insanları risalet mesajı ile tanıştırabiliriz? Nasıl insanları koştukları cehennem ateşinden çevirebiliriz? Nasıl insanları kula kul olmaktan kurtarıp yanlızca Allah'a kul etmeye vardırabiliriz?" diye inliyorsa bu ev adı ve yapısı ne olursa olsun Daru'l-Erkam'dır.
Daru'l-Erkam inşa etmeyi düşünürken Daru'n-Nedve imha etmeyi düşünür. O halde bulunduğumuz yerin kimin dar'ı/evi olduğunu iyice gözden geçirmeliyiz.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.