Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MICHAEL CLARKSON: Salinger'i görmeye giderek ondan yardım alabileceğimi düşünmüştüm. Beni kurtarmasını, uçurumun dibinde beni yakalamasını beklemiyordum. Bunalımlıydım ama hayal dünyasında yaşadığımı düşünmüyordum. İki küçük çocuğum vardı ve ona, "Şimdi ne yapacağım? Sonraki adım nedir?" diye sormak istiyordum. Salinger'in acımın bir kısmını yok edebileceğini düşünmüştüm. Aynı zamanda da bu yazara karşı duygusal-ruhsal bir düşkünlüğüm vardı.
Sayfa 95
Salinger çavdar tarlasındaki çocuktu. Uçurumun dibinde duruyordu ve çocuklar uçurumdan düşüp çavdar tarlasına konuyorlardı. Bu da yüreğimin bam telini titriyordu çünkü bir yetişkin olarak başarısız olmuş tanıdıklarım birer sahtekara dönüşüyor, kötü anlamda değişiyorlardı. Sevgilerini ve nezaketlerini para ve güç için bir kenara bırakıyorlardı. Salinger ve Holden uçurumun aşağısında duranlardı. Bu çocukları yakalayacak ve kendilerinden ödün vermeden, asil bir şekilde bu geçişi yapmalarına yardımcı olacaklardı.
Sayfa 95
Reklam
Kafka'nın dediği gibi, "Bir kitap aramızdaki donmuş denizi kıracak bir balta olmalı," ise Salinger henüz denizinin donmuş olduğunun bile farkında değildi. Zihni hâlâ "siyah kravatlarla" doluydu. Hem etrafındaki yüzeysel toplumu hakir görüyor hem de aynı zamanda, onun iyi örneklerinden biri olarak yüceltilmeyi istiyordu.
Sayfa 80
"Ben bir kurgu yazarıyım!" dedi. "Hepsi kurgu. Hikâyelerimde hiçbir otobiyografik öge yok. İnsanlara yardımcı olamam. Neler olacağını bilseydim yazmaya başlayacağımı hiç sanmıyorum." (...) "Ben kendimden bahsetmeyi sevmem. Neden hayatım yalnızca bana ait olamıyor? Bunları ben istemedim ve bunu hak edecek hiçbir şey yapmadım. Yirmi beş yıldır bunlarla uğraşıyorum. Artık bıktım."
Sayfa 97
Savaş üzerine yazmak Salinger'ın savaştan sağ çıkması için tek yoldu. Unutulmayı aradığı gibi, ünü arıyordu.
Sayfa 117
Bu genç kadınlardan her biri onlara yetişkinlik yaşamlarında eşlik edecek bir baba ya da bir vasi arayışındaydı. Diğer kadınlar gibi illa yaşıtlarını ya da eşlerini aramıyorlardı. Bu yaralı, güzel ve tam kendini var edememiş kadınların çılgın nesliydi. Tüm bu şatafatın altında yatan bir nevi hüzünlü bir hikâye vardı.
Sayfa 64
Reklam
Hem etrafındaki yüzeysel toplumu hakir görüyor hem de aynı zamanda, onun iyi örneklerinden biri olarak yüceltilmeyi istiyordu.
Sayfa 80
Salinger çavdar tarlasındaki çocuktu. Uçurumun dibinde duruyordu ve çocuklar uçurumdan düşüp çavdar tarlasına konuyorlardı. Bu da yüreğimin bam telini titretiyordu çünkü bir yetişkin olarak başarısız olmuş tanıdıklarım birer sahtekara dönüşüyor, kötü anlamda değişiyorlardı. Sevgilerini ve nezaketlerini para ve güç için bir kenara bırakıyorlardı. Salinger ve Holden uçurumun aşağısında duranlardı. Bu çocukları yakalayacak ve kendilerinden ödün vermeden, asil bir şekilde bu geçişi yapmalarına yardımcı olacaklardı.
Sayfa 95
“Central Park'ta Erken Sonbahar" şöyle başlar: "Nemli ve kalabalık, ayıpladın kahverengi yaprakları." Erken söylenmiş, melankolik bir sözdür bu.
Sayfa 52
Dünya , insan rolünü oynayan oyuncularla dolu.
125 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.