Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.10
Büyük Ortadoğu Projesinin fethullah kısmını bulduğu ve bildiği her şekliyle, şahitlerle, belgelerle anlatmış yazar. Özellikle askeriye kısmında nasıl bir korku imparatorluğu kurulduğunu ve sindirme taktikleriyle nasıl vatansever TSK mensuplarının katledildiği anlatılmış. AMA malesef ülkemizdeki başka bir korku imparatorluğu yüzünden yazar hiçbir şekilde fethullah terör örgütünün o zaman ki başbakanla ve hükümetle olan ilişkilerini, bu ilişkilerinin sayesinde zaten bu kadar bela olduklarını yazamamış !!!
Aytunç Erkin, yazdığı kitabında kökenleri daha eksiye dayanan ancak 2005 sonrası çok ciddi ve faal şekilde devleti ele geçirme niyetlerini ortaya koyan FETÖ/PYD örgütünün neler yaptığını, nasıl yaptığını, kimle yaptığını vb. soruları cevaplayarak örgütü anlatıyor.
Kitap özellikle son 70 sayfasındaki gerçek delillerinden dolayı oldukça zengin bir kaynak. Örgütün işleyişinin nasıl olduğunu, yargılamaların nasıl sürdüğünü, suçlamaların neye istinaden yapıldığının anlaşılması açısından çok güzel ve sade bir kitap.
Süreci merak edenler için okunmasını tavsiye edeceğim kitaplardan biri.
İncelemem
“Herkes, “ Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru” ydu. Bunlar kim mi? Özellikle habercilerin ya da yazarların kullandığı “üç maymun” nitelemesi var ya! Mizaru, Kikazaru ve Iwazaru adlı üç maymun Japoncada görmemek, işitmemek ve konuşmamak anlamına geliyor. Kimse görmedi, işitmedi ve konuşmadı... Aslında herkes biliyordu...”. Filmin özeti başlığı altında bu kısa ön söz ile başlıyor “Dayının Casusları”. Fethullahçı Terör yapılanmasının, TSK-MİT-EMNİYET-YARGI ekseninde, ilmek ilmek 40 sene boyunca devletin tüm erklerini ve şiddet tekelini nasıl ele geçirdiğini apaçık gözler önüne seriyor. Çoğunun simalarını, 16 Temmuz sabahı, emniyetin ilk sorgulama kayıtlarını internete sızdırması ile tanıdığımız yüksek rütbeli subaylarında içerisinde bulunduğu örgütün; yasa dışı dinlemeler, fişlemeler, isimsiz ihbar mektupları üzerinden hedef göstermeler, örgüt yararına adam kayırmalar, örgüt dışı olanları devşirmeler, örgüte muhalif tutumda bulunanları iftira ve baskılarla görevden uzaklaştırmalar, sahte delil yerleştirmeler, sahte rapor ve tutanak hazırlamalar... gibi daha birçok örgütlü suçu ne denli acımasızca ve sistemli bir şekilde gerçekleştirdiğine tanık olacaksınız... Kitabın son bölümüne basılmış, yaklaşık 100 kadar resmi belge ile kitapta anlatılanlar somut bir delile dayandırılmış. Terör Örgütleri ve Güvenlik Stratejileri ile ilgilenenlerin okumaları arasında “özellikle” bulunması gerekiyor. Keyifli okumalar...