Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgilim. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum.Ama alışacaksın biliyorum..
Bazılarımızın Ruh Hali değil mi bu?
Bir şeyleri hissediyorum ama ne olduğu bilmiyorum. Bir yerden kaçıyorum ama nereye olduğu belli değil. Bir şeylerden soğuyorum ama yaşamdan mı insanlardan mı çözebilmiş değilim. Birileri beni üzüyor ama sorsalar isimlerini söyleyemem.
Reklam
Suyun, hidrojen ve oksijen atomu bileşiminden oluşumu hiç dikkatinizi çekti mi? Biri yok edici ateş bazlı hidrojen, diğeri hayatın yeniden doğuşunu sağlayan oksijen... İkisinden bir rahmet ortaya çıkıyor Su... İdraki güçlü ve şuurlu bir insanın neden meleklerden daha üstün olduğu ortaya çıkmıyor mu? Çünkü melekler imtihan görmüyor. Meleklerin şuuru değişmez ve sabit iken, İnsan, dünya hayatında ateşlerde yana yana saflaşıp arınarak, idrakini ve şuurunu çok daha üst boyutlara taşıyabilir. Tıpkı altının ateşte eritilince, tüm maddelerden ayrışıp, saf altın haline gelmesi gibi.. Ya da kainatın ve dünyanın en bol ve en değersiz, hatta kömür ün diğer adı olan karbon un, yerin kilometrelerce altında milyonlarca yılda elmas haline geldiği gibi.. Rahmeti simgeleyen suyun, ortaya çıkış bileşimi, ne çok şey anlatıyor değil mi...
doğaçlama isyan
"Sitenin amacı" diye sınırlandırmalarda bulunuyorlar. "Kamu düzeni"nin soyutluğu ve her yöne çekilebileceği gibi, sitenin amacı denilen şey de aynı görevi görüyor. "İleti" kısmında hangi konuda ne paylaşılacağı sınırlanmış mı? Yoo. Peki bu ne demektir? Birazcık ama birazcıkkkk düşünen her insan, bunun "ceza almayacağın her şeyi paylaş! Ceza alacağın şeyi de paylaş, sorumluluğu üstleniyorsan." olduğunu bilir. Mesaj kutusu konulmuş. Sadece kitaplarla ilgili konuşun denilmemiş. Peki bu ne demektir? Karşılıklı rızaları olduğu sürece istediklerini konuşurlar. Birbirlerine küfrederek mi konuşmak istiyorlar? Konuşurlar. Dedikodu mu yapmak istiyorlar? Yaparlar. Sexting mi yapmak istiyorlar? Evet, onu da yaparlar. İlerletip sevgili de olurlar, buluşurlar da, öpüşürler de. Bu duruma şahit olup rahatsız mı oldun? Bak orada sessize alma butonu var, takipten çık butonu var, engelle butonu da var. Seç, beğen, al. Ama kabul edelim ki, dert, "sitenin amacı" derdi değil. Dert, "kaos olsun" derdi. İyi haber, o da yapılır :) "Amaaaaççç, siteniiinnn amacııı" diye dolaşıp kaostan zevk alanların durumunu; şeriat isteyip demokrasiyi kullananların durumuna benzetiyorum. Amaç diye dolaşıp kendi koydukları amaca uymuyorlar. Baya komik duruyor :)
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.