Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ne diye böbürlenip, büyükleniyorsun! Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?..”
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
Reklam
çeviri
Çeviri Yapılması zor, ama mutlaka olması gereken bir iş, bilmediğimiz şeylerin farkına varma, bildiklerimize farklı bir gözle bakma… Orjinal metne özü ve sözüyle bağlı kalma, ya da yanlız öze sadık olma… Yayınevinin, çevirmenin ve editörün pek de önemini anla(ya)madıkları, "insanlar orjinal metni nereden bulup da okuyacaklar" mantığı ile yıllardan beri hatalı ve eksik yapılan bir edebiyat türü… Bana göre mi? Kelimelerin dans ettiği, dilden dile değil, kültürden kültüre geçişlerin olduğu „koca bir okyonus.“ Ilhami Yazgan/19.03.2024/Köln
❀ "Birini son kez gördüğünü bilemiyorsun ya hani. Ne acayip bir duygu değil mi? Bildiğini düşünsene, son kez görüyorsun. Son kez gördüğünü biliyorsun..." (Leyla ile Mecnun) Seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm Yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm • • • Ölüm seni sevmektir bir celladın elinde Bilmem hangi yürekte böyle sultandı ölüm ﴾ •
Nurullah Genç
Nurullah Genç
• ﴿
‘’ Yanımda yürüyordun Milena, düşünsene, yanımda yürümüştün! Aşık biri için ne büyük nimet değil mi? ‘’
Ne tuhaf değil mi..? Bir zamanlar gönüllerimizi onarıp yüreklerimizdeki en büyük boşluğu dolduranlar, bizleri o boşluğa elleriyle bırakanlar oldular.. Ne sevmeyi bildiler ne seveni anladılar. Anlattıkça anlattık yine anlamadılar. Sustuk sonra..! Sustuk çünkü konuşsak kıracaktık, biliyorduk.. Ama bir yerden sonra birikir içindeki suskunluk ve sığmaz olur içine, taşmak için yol arar kendine.. İşte biz o anda bile taşmasın diye direndik durduk. Yormamak için yorulduk, kırmamak için kırıldık, yıkıldıkça yıkıldık.. Çaresiz yol aldık, nereye olduğunu bile bilmeden. Velhasıl gittik işte..! Geride bıraktığımız gözlerle önümüze baktık ve yürüdük uzun uzun.. Gidişimiz kalbimizi bırakıp gidecek kadar asildi. Anlamadılar..! Korkup kaçtığımızı sandılar, bizi kaybetti saydılar.. Oysa bir kazananı yoktu bu oyunun. Bir tek kaybedeni vardı o da onlara olan hislerimizdi.. Bir gün anlayacaklar ve o son pişmanlığı yaşayacaklar ama geldiklerinde hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamayacaklar. Ne acı değil mi..? ◇ Mehmet Zeki İçer ◇
Reklam
"Şimdi, milliyetçiliğin bir hakikati var, değil mi?.. “Kavmini sevmekle kınanamaz.” Nitekim, bakın şimdi başka bir yerden bağlayacağım meseleyi… Kavmini sevmekle kınanamazsın; fakat insanlar -devrimci gençlerden bahsediyorum- yurtsever filân bu tip şeylerde çok heyecanlanıyorlar. Ondan sonra, dış sömürüye karşı savaşlarını da işte “yurtseverlik”… Yurtsever ile vatansever arasında ne fark var?.. Mevzu şundan ibaret; sen şimdi “bütün halklar” falan diyordun ama nedense şuradaki halklar için burada kalkmış değilsin! Ama burada olunca birden bir şey yapıverdin. Bunu inkâr edemezsin ki, bu bizim fıtratımızda olan bir şey… Yâni, bize ait bir mekânı korumak, bizim fıtratımızda olan bir şey… Şimdi burada buna yurtsever adını takman şey yapmıyor… Veyahut da, “halkların kendi kaderlerini tayini”… Halklar kendi kaderini tayin etti, biri meselâ Hitler gibi birini seçti!.. Yâni ne demek istiyorsun sen?.. Biraz önce hürriyet bahsinde söyledim; şimdi, ister halk idaresi de, ister millet idaresi de, idare edenle idare edilen ayırımı vardır. Söz konusu olan bu idare eden – idare edilen ayırımında hangi metod olmalıdır? Bu lâf kurtarmıyor bunu… Çünkü bugün meselâ “hâkimiyet milletindir!” diyorsun, tabiî bunu suç işlemek için söylemiyorum da espri olarak alın, şimdi hâkimiyet Eminönü’nde geziyor, ayağı çıplak!.. Bu palavraları bırakalım, “hâkimiyet milletindir!” falan, böyle bir şey yok…" Salih Mirzabeyoğlu
Son bir şans ver bu aşk için Seni canımdan bile çok sevmişim yazık değil mi?
Kapı değil artık duvar. İnsan arasan, insan mı var?
"Birini son kez gördüğünü bilemiyorsun ya hani. Ne acayip bi' duygu di mi ? Bildiğini düşünsene. Son kez görüyorsun ve son kez gördüğünü biliyorsun. Bilmemen daha iyi belki de. Bırakamazsın ki onu. Mümkün değil. Yakasına yapışırsın. Sanki hayatının yakasına yapışıyormuş gibi. Yapışırsın yakasına, gitmesine izin vermezsin." "Ben en son bu bahçede gördüm, bana gelmişti.. Terlikleriyle." Leyla ile Mecnun 5.sezon Finali
Reklam
Şeytani hayallerim var ama gerçekleştiremiyorsun neden Çünkü Allah seni koruyor değil mi canısı
Öyle mi?
Vaktiyle, bir kıvılcımınla tutuşan yüreği soğutursan kendinden bir kere, sonra değil ateş, cehennem olup gelsen nafile...
kapalı kızlar çok şanslı değil mi ya
biliyor musun bahar ölmedin değil mi diye rüyalarımda çığlıklar atmak fazla yormaya başladı her geçen gün. her ne kadar rüyalarımdaki çığlıklarım arttıysa bir o kadar sessizleşiyorum... insanlar yüzüme şaşkın şaşkın bakarken ben içimdeki fırtınalarımı dindirmeye çalışıyordum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.