Gazali Bağdat'taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin
altınını, gümüşünü alıyorlar. Gazali 'nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı 'Gönderin şu çocuğu bana'
diyor. Sonra ona 'Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torban da bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin?' diye soruyor. Gazali 'Benim yüküm onlardan daha değerli' diyor. 'Çünkü içinde Bağdat'taki hocamın ders
notları vardı.' Haramibaşı adamlarına 'Verin şu çocuğun torbasını' diye emrediyor. 'Karnını doyurup yola çıkarın.' Sonra da Gazali'ye
dönüyor. 'Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,' diyor, 'ama âlim
olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma.' Gazali 'Nedir o?' diye soruyor.
Haramibaşı diyor ki: 'Senden çalınabilen bilgi, senin bilgin değildir.'
"Deli gibi okuyorum, hiç olmadığı kadar fazla. Okumak ruhumu estetik bir hale getiriyor. Okuyorum, çünkü sen benim için yüceler katındasın. Sana gelmek demek göklere çıkmak demek. Bu yükseliş de yalnızca zarif bir ruhla mümkün olabilir. Zira senin inceliğin yalnızca bunu mümkün kılıyor."
- Jack Brighty
Bozkurtlar Diriliyor'da Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi
Bozkurtların Ölümü'nde olayların tarihini sık sık veren Atsız, Bozkurtlar Diriliyor'da bunu yapmaz. Sadece romanın ikinci kısmının başlığında bir tarih verilmiştir: "İhtilâlden Kirk Yıl Sonra (679 yılında)" (s. 7). Birinci kısmın başlığı "İhtilâl
O da değişmek istiyor, diye düşünüyor Rıfat, artık sadece bir deli olmak istemiyor, bunun için kitap okuyor. Ama tabii kendini korumak için de okuyor olabilir, deliliğini sürdürmek için.
"Ben, Harry Potter'ın vaftiz babası sıfatıyla, onun hafta sonlarında Hogsmeade'i ziyaret etmesine izin veriyorum."
...
Sürekli aynı şeyleri okumaktan bıkmadım ki yazmaktan bıkayım. Benim lügatımda tetiklenmek diye bir kelime var. Bu kelime zaten herkese göre varsa da benim için manası, beni tetikleyişi farklı. Bunun gibi de
The Secret of Constantinapolis~Sır İstanbul
500 syf.
"İnsanlar kölesi olmak için binlerce hurafe ve uyduruk şeye can atarsa, birisi de gelir bu cehaleti kullanır."
Bugün sizlere kitabı ilk elime aldığımda hem sayfa sayısından hemde konusu itibariyle biraz tedirgin yaklaştıgım,benim bütün o tedirginliklerimi alıp acaba bir sonraki
İnsan sevildiği gözden düşünce kocaman bir karanlığa, yapayalnızlık çukuruna düşüyormuş. Gözleri, içinde en güzel anları saklayan pırıl pırıl gözleri bir kez olsun ona bakmayınca, elleri, ruhunu ısıtan elleri elleriyle buluşamayınca, bir zamanlar onun için deli gibi atan kalbini sımsıkı sarılıp hissedemeyince en büyük kalabalıklarda dahi olsa
Romanın Hazırlanması ve Yayını
Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor.
Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,
Romanın Hazırlanması ve Yayını
Bozkurtlar Diriliyor romanının yazımı 15 Nisan 1949'da bitmiştir. Hacaloğlu'nun kitabında 19 Ocak 1946 ile 16 Aralık 1948 tarihleri arasında Atsız'ın sadece sekiz mektubu vardır. Bunların hiçbirinde bu romanı yazdığından bahsetmiyor.
Şüphesiz daha pek çok mektup olmalıdır. Nitekim Hacaloğlu,