Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Antarktika'ya jeolojik kazılar yapmak üzere giden William Dyer ve ekibinin başına gelenleri konu alıyor. Jeolog William Dyer kadim uygarlıkları ve milyon yıllık canlıları araştırmaya giden ve geri dönemeyen ekibe neler olduğunu anlamak için bölgeye gider ve olaylar gelişir. H.P. Lovecraft'tan okuduğum ilk eser oldu. Belki yanlış bir kitapla başladım bilemiyorum ama fazla biyoloji terimi olduğu için bir ara sıkıldım ama kitap efsaneydi. İliklerinize kadar korkuyu hissediyorsunuz. Cthulhu mitosundan çok örnekler olduğu için yakın zamanda Cthulhu'nun Çağrısı kitabını okuyacağım. Bilimkurgu, fantastik ve korku ögelerini birden barındırdığı için bu türleri seven okurların mutlaka okuması gereken bir kitap bence. Kitabın son taslak hali için->i.hizliresim.com/r1rMd1.jpg
Deliliğin Dağlarında
Deliliğin DağlarındaH. P. Lovecraft · İthaki Yayınları · 20181,702 okunma
O sırada Danforth'un çığlıkları, kaynağı fazlasıyla belli olan tek bir çılgınca kelimenin yinelenmesinden ibaretti: "Tekeli-li! Tekeli-li!"
Sayfa 136 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gerçi Danforth, Edgar Allan Poe'nun bir asır önce Arthur Gordon Pym'iniyazarken elinin altında bulundurmuş olabileceğinden şüphe edilmeyen yasak kaynaklar hakkında tuhaf düşüncelerini dile getirmişti. Hatırlanacaktır ki, o fantastik öyküde kaynağı bilinmeyen ama Güney Kutbu ile ilgili çok büyük önem arz eden ve o kötücül yörenin merkezindeki devasa hayaletimsi kuşlarınebediyen haykırdığı bir kelime vardır. "Tekeli-li! Tekeli-li!" Bu, kabullenmeliyim ki, o ilerleyen beyaz sisin ardından kesinlikle duyduğumuzu sandığımız şeydi - o tuhaf derecede geniş yelpazeden duyulan, sinsi müzikal ıslık sesi.
Sayfa 125 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İnsanlığın güvenliği ve huzuru için, dünyanın bazı karanlık, ölü köşelerinin ve el değmemiş derinliklerinin olduğu gibi bırakılması mutlak bir zorunluluktur, uyuyan tuhaflıklar dirilmesin ya da kâfirce yaşayan kâbuslar kara inlerinden kıvrılarak dökülüp, yeni ve geniş fetihlerde bulunmasınlar.
Sanki bulanık bir dünyada veya zamansız bir boyutta ne sebep sonuç ilişkisi ne de yön hissi olmaksızın uçuyormuş gibiydik.
Bizi, belki de mantığın yapabileceğinden daha iyi bir şekilde kurtaran sadece içgüdüydü; gerçi kurtarıcımız bu idiyse bile, ağır bir bedel ödedik. Mantıktan geriye çok az şey kaldı bizde.
Reklam
Bazı deneyimler ve imalar vardır ki, insanı iyileşmesine izin vermeyecek denli derinden yaralarlar ve geriye sadece o ilk dehşeti çağrıştıran, artmış bir hassasiyet bırakırlar.
İşittiğimiz, zamanı inkâr eden kutup güneşinin çirkin bir tepkiyi çağrıştırdığı, doğaüstü sağlamlıktaki, yaşlı dünyaya ait gömülü bir küfrün olağanüstü sesi değildi.
Devirler ötesinden gelen bir ses, ancak diğer devirlerin yattığı bir mezarlığa yakışırdı.
Harçsız taşlardan örülü yeraltı mezarlığında ışıksız kalmak olmazdı.
Reklam
Dünyanın en derin sularının ışıksız ve dokunulmamış çukurlarında, bugün bile nelerin sağ kalıp nelerin kalmadığından emin olmak mümkün mü?
Düşünürken, şehrin insanlık dışı yaşının, büyüklüğünün, ölülüğünün, uzaklığının, buzulumsu alacakaranlığın ruhumu boğan ve üzerine çöken kutsuz zulmünün yapış yapış hissini unutuyordum.
İnsanlık öncesi sanatkârın yer yer her bir başı dumanlı doruğun üzerine manalı şekilde şimşek konduran ve o korkunç zirvelerin birinden tüm kutup gecesi boyunca açıklanmamış bir ışıma yayan anlayışına gülüp geçmiyorum.
Yerkürenin en tuhaf, garip ve korkunç köşelerinden birindeydik şüphesiz.
Çağlardır sessiz insanlık dışı taş labirentte ilerlerkenki düşüncelerimiz ve hislerimiz ile ilgili yarım yamalak bir fikre sahip olmak için bile gelip geçen ruh hallerinin, hatıraların ve izlenimlerin ümitsizce şaşırtıcı bir karmaşası arasında ilgi kurmak gerekir.
822 öğeden 781 ile 795 arasındakiler gösteriliyor.