312 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bir rivayete göre MS 580'lerde Göktürk Devletinde bir gözü yeşil bir gözü toprak renginde olan, sırtında kocaman ağaç suretinde doğum lekesi olan ölümsüz biri doğar ve Kam Ana Kambur ona Nefes adını verir. O, zamanın içinde bir görünüp bir kayboldu, medeniyetlerin kuruluşuna ve yıkılışına tanık oldu, tarihe karıştı, tabiat yasalarına aykırı
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20244 okunma
Hiçbir şeyim de eksik değil; ama şu istek beni yiyor: ölmeden önce, elimden geldiği kadar çok toprak ve deniz görmek.
Sayfa 168 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Gerçek mutluluk budur: hiçbir yükselme tutkun olmadan bütün o tutkulu olduğun yüksekliklere erişmişsin gibi köpekçesine çalışmak. İnsanlardan uzak yaşayıp onları sevmek ve onlara gereksinme duymamak. Noel olunca, iyice yiyip içmek. Sonra bütün tuzaklardan yalnız başına kaçmak. Yıldızlar tepende, toprak solda, deniz sağda olsun ve birden, kalbinin içinde hayatın son çabasını da tüketip masal olduğunu duyasın."
Sayfa 144 - Can YayınlarıKitabı okuyor
512 syf.
·
Not rated
Bilen bilir ben incelemelere kitabın konusunu değil içeriğini yazarım . Kitap İran'da ikiz kızları olan hristiyan bir aileyle başlıyor . Baba zengin , anne eğitimli . Kızlar 9-10 yaşındayken mollalar ülkede bir devrim yapıyor ve milletin yaşantısı değişiyor. Anne kızlarını burada bu şekilde yetiştirmek istemiyor ve kızlardan sadece birini alıp Amerika'ya kaçıyor , diğeri babasıyla İran'da kalıyor ; geride kalmışlık , vazgeçilmiş ve umutsuzluk içinde . Evde eğitimine , İngilizce öğrenmeye , Amerikan popüler kültürünü kendince takip etmeye devam ediyor. O arada yıllarca kız kardeşi Mehtap'ın Amerika'daki hayatını hikayeleştirerek anlatıyor ve bu beni çok sıkıyordu ki 150.sayfada üzücü, acı,haksız bir oluyor ve başkarakterimiz Saba aynı hikayeyi kız kardeşinin başına gelmiş gibi kurguluyor ama sonu farklı bitiyor . Çünkü Mehtap cesur, özgür ve Amerika'da diyor. Tam o noktada anladım ki Mehtap ve Amerika Saba için aslında kendi hayatından kaçış demek . Sahip olamadığı ve yaşamadığı her şeyi Mehtap Amerika'da yaşıyor.Zaten Saba'nın yaşadıkları / yaşamadıkları o kadar kolay şeyler değil. Erkek egemen bir dünyada , çoğu kadınlar için konulmuş ahlak kurallarıyla (daha doğrusu kısıtlamalarla) yaşamak kolay değil . Özellikle de aksine inanan bir kadın için . Yüreğime dokunan birçok kitap gibi bu kitapta da çok kızdım , çok üzüldüm , çok acıdım . Bu duyguları hissetmeye hazır olanlara kitabı mutlaka öneriyorum . Not : Tadı kaçırmamak adına Mehtap ve annesine aslında ne olduğuna değinmedim ve bence zaten bunun bir önemi yok .
Bir Çay Kaşığı Toprak ve Deniz
Bir Çay Kaşığı Toprak ve DenizDina Nayeri · Olimpos Yayınları · 2014132 okunma
İsmini sayıp durduğunuz şeylerin Tenhâsında nasıl da mahremsiniz Biraz toprak Biraz ateş ve deniz Kum saatlerini ürkütüyor düşleriniz
Çok eskiden çıktım yola. Düşüncelerin varamayacağı kadar eski. Ona "Ezel" diyorlar. Sen ona "Kâlû belâ" de. Yolumu çizen çizmiş, hedefimi gösteren göstermiş: Sana gelirim. Sen yağmur sonrası toprak kokusu, sen deniz mavisi, sen yüce dağlar başında duman, sen mücevher kakmalı bir hançer sapı, sen güzelliksin. Ve güzelliğe giden yollar...Gâhi kan revan içre, gâhi dudaklarımda mutluluk türküleriyle, sana gelirim.
Reklam
Benim yarım bıraktığım çığlığı ağzına al, dilinin altında ezerek yıllarca sakla ve sonra öyle bir biçimde ortaya çıkar ki, her tını bir eyleme dönüşsün! Uzak, bir kartpostal gibi duran görüntüsüyle bir portakal bahçesinin rüzgarda çırpınan, çıldırırcasına çırpınan dalları. Benim bedenim seslerden ve görüntülerden yapılmış bir mozaik mi? Sinirlerim bir ağacın kökleri gibi tel tel, etim toprak doygunluğunda. Ellerimden tut ve çek beni uzaklara. Dinsin bu dinginlik, suskunluk bağırsın! "Söyle bakalım, sen kimin çocuğusun?" "Annem avucundaki deniz suyuna üflemiş beni. Öyle doğmuşum. Ve hemen yere dökmüş sonra."
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Didaktik Bir Şiir
Didaktik Bir Şiir
Lucretius Didaktik şiirler dizeleri olan bir şiir kitabı. Tercümesi biraz kısır geldi. Şiir kitabında Lucretius un Epikuroscu Doğada boşluktan ve sonsuz, mutlak olarak dolu ve kırılmaz olan atomlardan (atom Yunanca'da “kesilemeyen” anlamına gelir) başka hiçbir şey yoktur. Sınırlı sayıda farklı atomla tüm evreni oluşturabiliriz: gökyüzü, deniz, toprak, nehirler, güneş, bitkiler, hayvanlar, her şey aynı elementlerden oluşur. Her şey doğaldır, her şey rasyoneldir. Didaktik Şiirlerinde de bu görüşü anlatmıştır.
Didaktik Bir Şiir
Didaktik Bir ŞiirLucretius Carus · Gece Kitaplığı · 20213 okunma
"𝑺𝑶𝑵 𝒀𝑨𝑵𝑮𝑰𝑵" Benim değil o eski ateş semazenleri Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların Rengi değişti sevda ikliminin, suların Geçmişini arayan o divane köprüler Akşamın kollarında yıkıldı birer birer Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil Günbatımına mahkûm umutlar benim değil Âşikâr olmuş meğer tende
Ne söyleyebiliriz yarın bir taş konuşmak isterse? Bir portakal ağacı saçını başını yolarak Yollara düşerse birden? Çiçekler ölülerin yüreklerinde büyür Toprak öyle çok ölüyle dolar ve Deniz, bir ölü yıkayıcısı olarak vurursa kıyılara? Fundalıkların dibinde biriken kireç Suların saçlarındaki yakamoz duvak Sorarsa, sorarsa yineleyerek: Neden? Benim ne işim vardı, insanların tarihinde? Yerde sürüklenen ölü, gazetede bir resim Çiçekler götürüyoruz sevgililerimize Senin yattığın topraktan koparılmış Bir yaz günü, geceyarısı uyanıp Bir bardak su içiyoruz musluktan O su, senin damarlarından geçerek gelmiş Kimse düşünmüyor beyninle yüreğinin Arasında durduğunu dünyanın ekseninin... İşte o zaman bir suç çağrışımı oluyor yaşamak Dünya özür dileyecek senden bir gün Biliyorum, tarih orda başlayacak... Yere sürüklenen ölü, göğe kıvrılan bıçak Yüzün, dünyaya yakılan ağıtların önsözü olacak...
Reklam
Ben istedim ki yıldızlar kıskansın bizi, Toprak ve ondan fışkıran ağaçlar, Dallarında açan çiçekler kıskansın.. Her deniz ve damlası.. Bir çocuğun korkması, Gibi sarılayım sana istedim.. Terkediyorken gece, seni bekledim.
İyi geceler :) şiirsiz ve sevgisiz kalmayalım…
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı Ayın yıldızların çağlayarak Berrak şelaler yaparak Coşku içinde aktığı Bir yerlerdeydi. Hani bir gün bir çobana rastlamıştık
KIZIMIN ANNESİNE
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim Uzaklardaydın sevdiğim uzaklardaydı Aynı yıldızların çağlayarak Berrak şelaler yaparak Çoşku içinde aktığı Bir yerlerdeydi. Hani bir gün bir çobana rastlaşmıştık
"Yeryüzü Dünyanın Kırılışı'nda gerçekten değişti," diye açıkladı Haman, Rand yorum yaptığında Çabuk çabuk işaretlemeye devam etti; bir Ogier için çabuk çabuk. "Kuru toprak deniz oldu ve deniz kuru toprak oldu, ama aynı zamanda toprak katlandı. Bazen eskiden çok uzak olanlar bir araya geldi ve ve yakın olanlar uzaklaştı."
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı Ayın yıldızların çağlayarak Berrak şelaler yaparak Coşku içinde aktığı Bir yerlerdeydi. Hani bir gün bir çobana rastlamıştık
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.