acı bir tütün gibi yakıyor genzimi
senden uzak olmak
akşamları dağılan sonbahar bulutları götürüyor
bedevî sonbahar bulutları alıp götürüyor
iki yorgun yaprak diye gözlerimi
karanlığı karşılamak
sulanmış toprak bir avluda
pembe ve mor
ve bir genç kız yüzü kadar dinlendirici
gecesafalarıyla beraber
karanlığı sensiz karşılamak
açık deniz uğultuları
çocuk şiirleri ve mapusâne türküleriyle
dolduruyor içimi
yıldızların pırıltılı ağırlığı altında
kerpiç duvarlar çatlarken
yalnız olmak
sensiz olmak
Sayfa 123 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir ülke düşünün bu ülkede sadece kadınlar var ve doğan çocukların hepsi kız çocuğu. O ülkedekiler için erkek cinsiyeti binlerce yıl öncesinde kalmış birer efsane.
Buradaki kadınlar yaşadıkları toplumda hiçbir cinsiyet rolüne bağlı kalmadan her işi yapıyorlar. En önem verdikleri işleri ise ‘ annelik’. Anne olmak için yaşıyorlar, anne olmak için çalışıyorlar zamanı gelince de en güzel duygularıyla anne oluyorlar. Zamanı gelince diyorum çünkü anne olacakları zaman içlerine çocuk sevgisi ve özlemi düşüyor. Annelik süreçleri bu şekilde başlıyor.
Ülkenin kendisinden bahsedecek olursam gelişmiş, refah düzeyi yüksek, temiz, faydası olmayan herhangi bir canlı ya da toprak parçası olmayan kısacası kadın eli değmiş bir ülke :)
Ben buraya kitabın çok kısa özetini yazdım ve okunmaya değer bir eser olduğunu düşünüyorum çünkü yazar bu kitapta ataerkil toplumu ve bu toplumdaki rollerimizi olumlu ve olumsuz yönleriyle gözler önüne sermiş.
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812.2k okunma
Bu deniz kıyısında iyiyim , beni rahat rahat alıyor burası , hiç bir şeyim de eksik değil ; ama şu istek beni yiyor: ölmeden önce, elimden geldiğince çok toprak ve deniz görmek.
Kıyıdan kıyıya gidiyor, dalgalarla oynuyordum; onlar beni ıslatmak için saldırıyor, ben kaçıyordum; mutluydum. Diyordum ki: “ Gerçel mutluluk budur : hiçbir yükselme tutkun olmadan bütün o tutkulu olduğun yüksekliklere erişmişsin gibi köpekçesine çalışmak. İnsanlardan uzak yaşayıp onları sevmek ve onlara gereksinme duymamak. Noel olunca , iyice yiyip içmek . Sonra bütün tuzaklardan yalnız başına kaçmak. Yıldızlar tepende , toprak solda, deniz sağda olsun ve birden, kalbinin içinde hayatın son çabasını da tüketip masal olduğunu duyasın.”
youtu.be/EITLF6FgRzw?si=...
Güneş, gökyüzünde tebessüm ediyor ve dünya dönmeye devam ediyor. Ancak sen, bu döngünün bir parçası olmanın ötesinde bir anlam arıyorsun, değil mi? Belki de içinde bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorsun. Belki de hayatın hızına yetişemiyor, içindeki korkularla yüzleşmekten kaçınıyorsun.
Ancak
Yaratılış 1
Dünyanın Yaratılışı
1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.* 2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.
3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu.* 4 Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 5 Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
6 Tanrı, “Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu.* 7 Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. 8 Kubbeye “Gök” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
9 Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. 10 Kuru
alana “Kara”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
11 Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu. 12 Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. 13 Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu
Dünyanın esirleri...
Bedenin esirleri...
Malın mülkün esirleri...
Makamların, evlatların, hırsların, tutkuların esirleri...
Beni unuttunuz, ama daha acısı kendinizi unuttunuz.
Varoluş sebebinizi, İlahi hakikatinizi, aslen kim olduğunuzu ve neden dünyaya gönderildiğinizi unuttunuz!
Sıladasınız diye "salat" İle çağırdım sizi...
Ta ki siz esaretiniz olan dört unsur kalıbını (toprak, ateş, hava, su) kırıp da "Sıla" da değil içimde "Rahmim" de olduğunuzu anlayıncaya kadar...
Siz dünyaya değil aşka, sevgiye ve güzelliklere esirdiniz.
Siz Rabbinize, O'nun size duyduğu sevgiye esir olsaydınız dünyaya efendi olurdunuz.
Yazarın altı serilik U-Y-A-N-I-Ş isimli serinin son kitabı, diğerleri gibi bu eserde insanı çok derin tefekkürlere sürüklüyor. Diğer seri kitaplarla birlikte tamamlayıcı olarak okunmasında çok büyük yararlar olacağı kanaatindeyim.
Theodor Herzl tarafından 1897'de Basel'de 1. Siyonist kongresi yapılırken bu toplantıda Herzl, Dünya Siyonist Teşkilatı'nın başkanı seçildi ve yaptığı açılış konuşmasında: "Biz Yahudi ulusunu barındıracak olan evin temelini atmak için buradayız" diyerek ana niyet ve hedefi ortaya koydu.
Toplantıda Alınan dört maddelik ana kararlar:
1. Sultan Abdülhamit tahtan indirilecek.
2. Osmanlı Devleti yıkılacak.
3. İlk 50 yıl içerisinde İsrail devleti kurulacak.
4. 100 yıl sonra da yani 1997 yılında Büyük İsrail devleti kurulacak.
Önce Osmanlı'dan İsrail Devleti'ni kurmak için para karşılığında toprak satın alınmak istendi. Osmanlıya bu topraklar karşılığında:
1.Osmanlı devletinin otuz üç milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamının ödenmesi,
2. İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın franka mal olacak deniz filosu yaptırılması
3.Devletin mali durumunu canlandırmak için otuz beş milyon altın lira borç vermesi teklif edildi.
Fakat Sultan Abdulhamid, "Bu topraklar kanla alınmış- tır, ancak kanla verilir" diyerek bu teklifi reddetti. Bunun üzerine Siyonist kongrede alınan dört maddelik ana kararların uygulamasına geçildi.
Siyonistler bu kararlarını siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda adım adım uyguladılar. Bu adımların sonucunda õnce Emanuel Karasu'nun başında olduğu heyetin tebliği ile Sultan Abdulhamid tahttan indirildi. Sonrasında Osmanlı parçalandı, kongreden tam 50 yıl sonra da 1948 de İsrail devleti kuruldu. Geride tek hedef kalmıştı o da vaat edilmiş topraklar üzerinde başkenti Kudüs olan büyük İsrail Devleti'nin kurulmasıydı.