rosa luxemburg
''İnsanlar devrim yaparken seks ve sanattan vazgeçerse, yıkmak istedikleri dünyadan daha kalpsiz bir dünya yaratırlar.''
“Bir zamanlar insanlar hayatlarından memnun değillerse devrim yaparlardı. Şimdi alışverişe çıkıyorlar. Tamamen bir hafıza kaybı dönemi yaşıyoruz.”
Reklam
Atatürk Devrimleri
Türkiye’de bugüne kadar yapılan yapısal reformların en somut örnekleri cumhuriyetin ilk 15 yılında, Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı döneminde yapılan düzenlemelerdir. Bunları o dönemde kurulmuş çok sayıda fabrika ve üretim biçimlerini ve altyapı yatırımlarını da eklersek, ekonomide yapılan atılımların büyüklüğünü ve bu yapısal reform programının nasıl tamamladığınıda görmüş oluruz. Burada sayılan sosyal, Siyasal ve ekonomik düzenleme ve girişimleri bu şekilde alt alta sıraladığımızda, bunların ileri ve uygar bir toplum yaratma yolunda gerçekleştirilmiş devasa bir yapısal reform programı olduğunu görüyoruz. Bir toplumu bu şekilde dönüştürmeye dönük bu yapısal reform programını devrim olarak nitelendirmek doğrudur. O nedenle, bunlara Atatürk devrimleri deniyor.
Direniş her yerde devrimci bir niteliğe büründü.
Antifaşist direnişçiler yalnızca savaşın işgalcilerine ve onların yerel vekillerine karşı değil, ülkelerinin yaşadığı yıkımdan sorumlu tuttukları tüm siyasal ve sosyal sisteme karşı her yerde kendilerini savaş halinde görüyorlardı. Ülkelerine felaketi getiren, Birinci Dünya Savaşında verilen kurbanlara ihanet etmiş ve ikinci savaşın temelini hazırlamış olanlar iki savaş arası dönemin politikacıları, bankerleri, işadamları ve askerleriydi. 1940'tan önce barışçı politikadan yana olan muhafazakârları yerden yere vuran Britanya'da yayımlanan bir kitapçığa göre bunlar "Suçlu Adamlardı." Onlar ve sistemleri savaş sonrası değişim için savaş zamanında yapılan planların hedefiydiler. Direniş böylece her yerde üstü örtülü olarak devrimci bir niteliğe büründü. Kendi mantığında vardı bu. Faşizmi üreten bir toplumu reddetmek "insanı doğal olarak tabula rasa ürünü bir devrim düşüne" (Italo Calvino) götürüyordu.
Nurhak Dağlarında 20 Üniversiteli Gencin Devrim Planı
Teslim Sinan'a dönüp sordu: "Sence biz böyle silahlı yirmi kişiyle devrim yapabilir miyiz?" Sinan biraz düşündü. Düşündü çünkü yol bulma, en hayati kararlan alma konusunda her zaman yanında olan arkadaşları Deniz, Hüseyin ve Yusuf artık yoktu. "Biz bir meşale yakarız, arkadan geleceklerin yolu aydınlanır" dedi. Bu meşalenin izini kimler takip edecekti, ne olacaktı, kendileri bu dağ yürüyüşünü ne kadar sürdüreceklerdi, bunlar, şimdilik cevabı bilinmeyen sorulardı.
Sayfa 103 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.