367 syf.
·
Not rated
20. yüzyıl felsefesi, bizde, diğer dönemlere göre sanırım biraz daha fazla ihmal edilmiş, ya da şöyle söylemeli, daha az üstünde durulmuş, bu alanda telif eserlerin sayısı her zamanki gibi tercümelerin gerisinde olarak, telif-tercüme toplam eser sayısı da Türkçe felsefe neşriyatının diğer dönemlerine oranla hayli geride kalmış gibi gözükmekte. Bu kitap, Cambridge'li felsefeci bir abimiz tarafından 1995'te yazılmış; bizde ilk tercümesi 2010 yılına ait. Olsun. Aldık, okuduk. Çevirisi gayet iyi, öz türkçecilik adı altında uyduruk kelimeler eklenmemiş; yahut gelenekçilik kafasıyla dedemizin bile bilmediği, duymadığı zorlama mefhumlar bulunmamakta. Hemen hemen çoğu kelime-kavram, felsefeye ucundan bulaşanların dahi aşina olduğu türden bir çeviri bu karşımızdaki. İş Bankası, yine özenli bir yayıncılık ile titizlikle gayet keyifli bir düşünce eseri yayımlamış. Aferin. Konular, felsefe ekollerine göre tasnif edilmiş olup, gayet ayrıntılı bir şekilde anlatılmakta. Bu açıdan, haddimi aşmış olmayacaksam, benzerlerinden daha iyi bir çerçeve sunmuş olduğunu söyleyebilirim. Son asırda düşünce dünyasında olup bitenleri merak edenlere, ya da genel olarak "merak edenlere" öneririm.
20. Yüzyıl Felsefe Tarihi
20. Yüzyıl Felsefe TarihiChristian Delacampagne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201854 okunma
FELSEFE MERAKLILARI İÇİN OKUMA LİSTESİ
Felsefeye meraklı olanlar için konu başlıklarına göre tasnif edilmiş bir liste paylaşıyorum. Yabancı dilde yazılı kitapları eklemedim listeye. Çünkü İngilizcesi olanların dahi okumakta zorluk çekecekleri felsefi kelime ve kavramlara sahip bu kitapları, ancak ve ancak o dilde yapılacak daha geniş çaplı bir felsefi altyapıyla okumak mümkün
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"Üç şair, Üçü de yaşamda değil. Birini görmedim (Nazım Hikmet). Biriyle fakülte yıllarında arkadaş oldum. Biri, gece Ulus'a gelmiş, "Ben Ahmed Arif, kurban!" demişti." Ben şiir kitapları okumadan önce şairlerin hayatlarını, hangi akımdan veya şiirlerini yazarken neyden etkilendiklerini araştırdıktan sonra şiirlerini okumaya
Üç Şair
Üç ŞairMuzaffer İlhan Erdost · Onur Yayınları · 200690 okunma
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
Bir baskı aracı ve ideolojik aygıt olarak devlet – 2
Özgürlüğü elde edemezsiniz özgürlük olabilirsiniz ancak Nietzshche, devlet kavramı hakkında “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında şunları söyler: ”Devlet diyorum, herkesin, iyilerin ve kötülerin zehir içtiği o yer. Devlet… İyilerin ve kötülerin, herkesin kendini kaybettiği yer. Devlet… Herkesin yavaş yavaş intihar etmesine ‘yaşam’ adı verilen
348 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 14 days
1974 yılında Urras nasıl bir yerdi? A-İo ülkesi, Thu ülkesi, Benbili ülkesi neyi temsil ediyordu? Ursula K. LeGuin’in “Mülksüzler”ini anlamamız için, 1. Dünya savaşı sonrasından, 1968 gençliğine uzanan gelişmeleri kısaca bir gözden geçirmemiz gerekiyor. 1. Paylaşım savaşı olarak da görülebilecek Birinci Dünya Savaşı, dünya üzerindeki büyük
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112.4k okunma
Reklam
Antik Mısır Tanrısı
Antik Mısır Tanrısı Aton (Aten, Zentuk) ve Aton Dini Hazırlayan: Akhenaton "Aton, uludur, birdir, tektir. O'ndan başkası yoktur. Bir tanedir, O'dur her varlığı yaratan Bir ruhtur Aton, görünmeyen bir ruh. Ta başlangıçta vardı Aton, Tek varlıktı o. Hiçbir şey yokken o vardı. Her şeyi o yarattı Ezelden beri süregelen varlığı, Ebediyete kadar
Yürüyen hangi yoldan geldiğini, en güzel manzaranın hangi patikadan görüldüğünü, görüşün hangi noktada daha iyi olduğundan bahseder. Buna rağmen bir aksesuar piyasası yaratmaktan geri kalınmamıştır: devrim niteliğinde ayakkabılar, inanılmaz çoraplar, müthiş sağlam pantolonlar...
Sayfa 6 - Epub
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 24 hours
ANLATAMAYA GEREK VAR. GÖRMÜYORUZ (!)
*MÜKEMMELE 1 KALA* (Mükemmel olan henüz yazılmamış olandır falan filan) Merhaba 1K. 53 yaşında, henüz samanın yeni yeni pamukla kaynaştığı, sarısı daha yoğun formülize edilen bu esere dokunmanın tatlı hissiyatı yanında, içeriğinin nesilden nesile aktarılması görev sayılacak kadar önem teşkil eden bu şaheseri incelemek benim için bir onurdur.
Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler
Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal DevrimlerNiyazi Berkes · Kaynak Yayınları · 200222 okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Fikrimce Şeyler;
20. yüzyılda yaşayan bir kadın olarak Emma Goldman'in -ya da diğer ismiyle "Kızıl Emma"- gerek anarşist eylemleri, gerekse benimsediği anarşizmin felsefesi ve bu doğrultuda biçimlenen hayatı her kadının Emma'nın hayatını bilmesi bakımından örnek oluşturuyor. Eylemlerine yansımış özgürlük istencini bu kitabında da görebiliyoruz.
Anarşizm Neyi Savunur?
Anarşizm Neyi Savunur?Emma Goldman · Agora Kitaplığı · 2013291 okunma
Reklam
İkbal'in tabiriyle "göç katarları toplandı." İbn Haldun'un tabiriyle "ümran rüzgarı döndü." Zamanın ruhu değişti. Çünkü mazlumlar zalimleşmeye, ezilenler ezmeye başladı. Çünkü muhalefetin/devrimin mantığı, devletin/iktidarın man-tığına teslim oldu. Çünkü İslamcılar iktidar işini beceremedi. İktidar felsefesi ve dili üretemedi. İktidara gelince "700 yıllık eserlerle averelik etmek" dışında yapabilecekleri bir şey yoktu. Veya o gömleği tümden çıkarıp liberalizme sığınmak ve kapitalistleşmek dışında şansları yoktu... İran'da Beheşti'nin düşündüğü toprak reformları gerçekleşeme-di. En büyük tepki toprak ağlarının desteklediği mollalardan gel-di. Muhalefette Ali, Ebuzer, Hüseyin söylemi, iktidarda Muaviye, Yezid fıkhı... Artık isyan, fetih, ele geçirme, devrim yapma dönemi bitti. Ele geçen ele geçti, kaleler fethedildi, devrilen devrildi. Şimdi abdestli tağutlar, tesbihli monşerler var. Zamanın ruhu değişti. Çünkü Begoviç'in dediği gibi acılar ve ızdıraplar içinde doğan dinler ve devrimler rahat ve konfora gömülünce biter. Sahte din statüko için yalan söylemeye, devlet de zalimleşmeye başlayınca yolun sonuna varılmıştır. Geriye kalan onları gerçekleştirme ça-basından başka bir şey değildir. Onların gerçekleşmesi ise aynı zamanda ölümleri demektir...
CAHİLİYE ŞERİATININ (ÖRFÜNÜN) VE İSLAM HUKUKUNA TESİRİ
Çoğumuz tarihi İslam öncesi ve sonrası diye zihnimizde ayırmışızdır. Oysa İslam’ın epistemik olarak ya da varlık felsefesi olarak kendisinden öncekilerle bir kopukluk olmamış, çağının tabiat felsefesini, evren tasavvurunu büyük ölçüde devam ettirmiş, “cin, melek ve şeytan” ve bunlarla ilintili kehanet, azimet, sihir, büyü gibi sözde bilimler
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.