Salvador Allende Şili’de 1970'de yapılan seçimleri kazandı. Allende yeni bir Latin Amerikalı devrimci tipiydi: Che Guevara gibi o da bir doktordu, fakat Che’den farklı olarak, romantik bir gerilla değildi, açık sözlü bir akademik yanı vardı. Kürsüye çıktığında Fidel Castro gibi ateşli konuşmalar yapabilirken, Şili’de sosyalist değişimin silah namlusuyla değil, seçim sandıklarıyla geleceğine inanan ateşli bir demokrattı.
Bir yerde sıra vardır ve o sırada verilen tepkiler... Klasik tepki: “Sıraya geç kardeşim." Neoklasik tepki: “Şeker kardeşim, sıraya geçiver." Realist tepki: “Sıra var." Sürrealist tepki: “Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da, bak bir daha yapabiliyorlar mı?” Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Burjuvazi tarihte muazzam bir devrimci rol üstlenmiştir. İktidara geldiği yerlerde burjuvazi, bütün feodal, ataerkil ve romantik-huzur- lu ilişkilere son vermiştir. İnsanlar arasındaki doğal ilişkilerin bir görüntüsü olan renkli feodal ilişkileri vicdansızca parçalamış ve insanlar arasında çıplak çıkarlar- dan başka bir şey olmayan duygusuz "nakit ödeme"den gayrı herhangi bir ilişki bırakmamıştır. O, müminin coşkun kutsallığını, şövalye heyecanını, küçük burju- vanın nostaljik hüznünü bencil çıkarların buzlu sularında boğmuştur. O şahsi de- ğeri, değişim değerine dönüştürmüş, sayısız kez onaylanmış ve hak edilmiş özgür- lüklerin yerine vicdansız tek bir ticaret özgürlüğünü yerleştirmiştir. Tek kelimeyle o, üstü dini ve siyasi aldatmacalarla örtülmüş sömürünün yerine üstü açık, hayasız, doğrudan, saf bir sömürüyü yerleştirmiştir. Burjuvazi, bugüne kadar çekinilerek ve din kisvesi altında yapılan işlerin kutsal halesini çekip almıştır. O hekimi, hukukçuyu, papazı, ozanı, biliminsanını kendi ücretli işgücüne dönüştürmüştür. para ilişkisine indirgemiştir. Burjuvazi aile ilişkilerinin etkileyici-duygusal örtüsünü yırtıp atmış ve onu salt para ilişkisine indirgemiştir.
Sayfa 310 - Kafka yayınevi
895 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Türkiye’deki Sol yapılanmanın 12 Eylül 1980 öncesinde kendi içinde yaşadığı ayrılıklar, bölünmeler, çatışmalar ve cinayetleri ele alan Derin Sol, Hakkı Öznur tarafından 1994 yılında iki cilt halinde yazılan 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye’deki sol yapılanmayı bütünüyle inceleyen bir kitaptır. Yazar Hakkı Öznur, Türk milliyetçisi bir isimdir.
Derin Sol - Birinci Cilt
Derin Sol - Birinci CiltHakkı Öznur · Alternatif Yayınları · 20041 okunma
Bazı eleştirmenlere göre özgünlük bu noktada büyük rol oynar. Bir eser geleneği kırdığı, ortaya gerçekten yeni bir şey koyabildiği ölçüde değer görür. En azından kimi Roman­ tik şair ve filozofların görüşü bu yöndeydi. Ancak bu görü­ şe kuşkuyla yaklaşmak için bir an durup düşünmek yeter­ li. Yeni olan her şey değerli değildir. Örneğin kimyasal si­ lahlar yakın dönemin ürünü, ama kimyasal silahlarla kar­ şı karşıya kalan insanların bu yenilikten keyif aldıkları söy­ lenemez. Aynı şekilde bütün gelenekler de tutucu değildir. Zincirli zırhlar kuşanıp Hastings savaşını sahneleyen ban- ka müdürlerinden fazlası söz konusu. lngiltere'de kadınla­ rın oy hakkı için verilen mücadele ya da ABD'deki sivil hak­ lar hareketi gibi onurlu gelenekler var. Bir miras, geriye dö­ nük olduğu gibi devrimci de olabilir. Gelenekler her zaman katı ve suni değildir. Konvansiyon [convention] kelimesi en basit haliyle "bir araya gelmek" demektir ve böyle bir bir­ leşme olmadan, bırakın sanat eserlerini, toplumsal bir varo­ luş bile mümkün değildir. İnsanlar sevişirken bile gelenek­ leri izler. Eğer parfümler sürünüp yemek masasını mumlar­ la donatmanın çocuk kaçırmayı önceleyen bir ritüel olduğu bir toplumda yaşasaydık, kimse romantik gecelerin hayaliy­ le bunları yapmazdı.
Sayfa 189 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Üzerinde çalıştığım yeni romanım için okuma listemden... "Gülünün Solduğu Akşam" Muhtıra (1971) günlerinde kendisi de Ankara Mamak Askeri Cezaevi'nde ikamete mecbur bırakılan Erdal Öz'ün şahitliğinde, Deniz Gezmiş başta olmak üzere devrimci gençliğin kendi dilinden, hem kendilerinin hem de arkadaşlarının ibretlik hikayesi... Romantik devrim rüyaları gören kentli çocukların, gerilla oyunu ve dramatik son... Erdal Öz'ün ifadesiyle, dağlarda ne yapacağını, nasıl yaşayacağını bilmeyen kentli çocukların, şaşkınlıkları, tutarsızlıkları ve çocukçalıklarının hikâyesi... Mehmet Asal anlatıyor: "Birazcık başıboşlukta, atamadığımız küçük burjuva alışkanlıkları hemencecik su yüzüne çıkıyor. Kısa bir süre sonra birkaç kişi de bireyci davranışlar beliriverdi... Yani herkese paylaştırılan pirinç konusunda bile aşağılık bir mülkiyet duygusu beliriverdi." Suç ve masumiyet dengesi arasında sıkışıp kalmış, mülkiyete, toprak ağalığına, millete efendiliğe başkaldırmış, anarşist fikirleri Prodhon ve Bakunin'den ödünç almış, Cheguvera'yı örnek almış bir avuç gencin dünyayı değiştirme çabası, her ne kadar bazıları için "suçlu" muamelesine maruz kalsa da (bence) saygı duyulası bir hüzün barındırıyor içinde...
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216,6bin okunma
Reklam
227 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.