Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nostalji gereklidir ama durağandır. Bize sunduğu vizyon, umutsuzca özlemini çektiğimiz çoktan-ölmüş bir istikrar vizyonu olmamalıdır. Günbegün karşımıza savaşla, açlıkla, çevre kirliliğiyle, yağmur ormanlarının yok olmasıyla, kamu ve aile ahlakının çöküşüyle çıkan bir dünyada geçici bir huzur beklentisiyle Mozart'ın bir yaylılar dörtlüsünü teybe koyabiliriz. Ama Mozart'ın işlevi yatıştırmak değildir; o dolaptan alınıp içilecek bir müsekkin değildir. Bir daha ele geçmeyecek bir geçmişten ziyade olası bir gelecek imgesi sunar.
Sayfa 176Kitabı okudu
Mozart, (...) hicvedilebilir ya da parodisi yapılabilir ama onu ev kıyafetiyle hayal edemeyiz, oysa Beethoven'ı lekeli süveteri ve torbalanmış pantolonuyla gözümüzün önüne getirebiliriz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Ama esas popüler parçalar klasik ya da romantik geçmişten geliyordu: Schönberg, Webern ya da Bartok'un müziği ortalama kulağa asla hitap edemezdi. Ciddi ve eğlendirici arasındaki uçurum şimdi tam anlamıyla sabitleşti.
Sayfa 175Kitabı okudu
Ama müzisyen yazardan daha şanslıdır: Eli yüzü düzgün bir minüet çıkarmak her zaman için mümkündür ama başarılı bir hikâye ya da şiir yazmak biraz daha zordur.
Sayfa 174Kitabı okudu
Bir sanatçının hayatını saygısızca didik didik etme sapkınlığı eskiye dayanıyor. Sanatçıların sanatını olduğu gibi kabul edenler pek az.
Sayfa 173Kitabı okudu
Kişisel mektuplarında bütün Mozart ailesi dışkıyla ilgili şeylere karşı bir merak gösterir; zararsız, geleneksel bir meraktır bu, bedenin pislik yığınıyla, ruhun yücelerdeki temizliği arasındaki tezat yüzünden keyifli bir şaşkınlık yaşayan Akıl Çağı'nda rastlanmadık bir şey değildir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Reklam
Mozart asla beceriksizlik yapmamıştır, falsosuz ustalığı romantik mizaçlılara itici gelebilir. "Profesyonellik" kirli bir kelime olabilir. Elini neye değdirse çekidüzen vermiştir. Shakespeare gibi o da nadiren yanlış adım atmıştır, tabii atmışsa (...) Kötülenmesine neden olan da bu mükemmelliğidir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Gençler hislere güvenmez, hatta kendine acıma biçimine bürünmezse hislenmeyi pek başaramaz.
Sayfa 169Kitabı okudu
Cazibesi abartısından geliyordu ve Bach'ın kontrpuanı biraz ifrata kaçıyordu. Dinleyiciye aynı anda pek çok ses duyma vazifesini yüklüyordu. Bunun yarattığı etki zihinsel zorlanmaydı ve zihinsel zorlanma tuhaf bir biçimde fiziksel şoka benzer.
Sayfa 169Kitabı okudu
Stravinsky için saat tıkırtısı ritimlerinde, duygusuz durgunlukta, dinamik olandan kaçınmakta takdire şayan bir şeyler vardı. Ama asıl barok farklı bir şeydi.
Sayfa 168Kitabı okudu
Reklam
Melodiler hazırdaki dizilerin ve hazırdaki kadansların birleşimidir. Bayağı müzikte satılığa çıkarılmışlık kokusu vardır.
Sayfa 158Kitabı okudu
Karmaşık bir insan organizmasını sadece cinsel uyarım unsurlarının sahibi olarak görmekte bir alçaltma vardır. Değerli bireysellik kaybolmuştur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Bayağı olanlar genelde duygusaldır ve duygusal olanlar mutlaka bayağıdır. İnsan varlığını sadece dışkılayan bir makineye ya da ihtiras uyandıran bir nesneye ya da tüketim mallarına karşı bedensiz bir iştaha dönüştürmek – bayağılık budur. Günümüz reklamcılığının özüdür bu.
Sayfa 157Kitabı okudu
Biçimdeki mükemmelliğin dışında göze çarpan iki özellik var. Bayağılık olmayışı. Duygusallık olmayışı. Bu iki musibetin de henüz ortaya çıkmadığı bir çağda yaşamasından doğan bir şans mıydı bu? Tanrı biliyor ya şimdi bunlara iyice battık.
Sayfa 155Kitabı okudu
Antonius ve Kleopatra'dan daha vaatkâr ne olabilir? Peki Kafka, Yuferov, Malipiero, Bondeville, hatta Samuel Barber'ın operalarını kim biliyor? E.F. von Sayn-Wittgenstein-Berleborg'un Antonius ve Kleopatra'sını söylemeye bile gerek yok. Böyle ismi olan bir bestecinin hatırlanmasına imkân yok.
Sayfa 155 - =)Kitabı okudu
1.415 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.