Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Düş Hekimi

"Tanrıyı yedi kat gökler ve yedi kat yer almaz ama insanın kalbi alır (...) Onun için hiçbir insan yüreğini yaralama!
Reklam
"Ne makina şu insan be! İçine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun; iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor. İmalathane! Sanırım beynimizde konuşan bir sinema var."
"...Yol budur; büyük uyumu bulmak ve güvenle izlemek..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Yıldızların yer değiştirişini görmek mi istiyorsun? Onlarla birlikte dönmen gerek!" (Marcus Aurelius)
"Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan! Ve korkma... Tanrı, baş şeytandan çok, yarım şeytandan iğrenir."
Reklam
"Tanrıyı her maskenin arkasında ayırt edebilene ne mutlu! O; bazen bir bardak sudur, bazen dizlerimizde oynayan bir oğul, bazen çapkın bir kadın, bazen de küçük bir sabah gezintisi..."
"Yağmur yağarken insanın ruhu acı çeker!" dedi, Zorba (...) "Patron! Taşların, çiçeklerin, yağmurun söylediklerini bir bilseydik. Belki bağırıyorlardır... Bağırıyorlardır bize de, işitmiyoruzdur. Na işte tıpkı bağırdığımız halde onların da bizi duymadığı gibi. Dünyanın kulakları ne zaman açılacak, Patron? Ne zaman gözlerimiz açılacak da göreceğiz? Taşlar, çiçekler, yağmur ve insanlar; kucaklarımızı ne zaman açılıp birbirimize sarılacağız?"
Konfüçyüs der ki: " Pek çokları mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha alçakta. Ama mutluluk insanın boyu hizasındadır." Doğru! Yani ne kadar insan varsa o kadar da mutluluk vardır.
"Gerçek hoca, öğrencisinden öğrenebileceği her şeyi öğrenmeli, gençliğin ne yöne gittiğini anlamalı, o da ruhunu oraya doğru yöneltmelidir."
''İnsanlar arasında farklı tiplerin tanımlanması, insanların gerçekte ne kadar farklı olduğuna dikkat çekebilir. Bunun farkında değilsek, kolayca diğer insanların da kendimiz gibi olduğunu sanabiliriz. Onlar aynı durumda bizim yapacağımız şeyden başka bir şey yaptığında, ters giden bir şey olduğunu düşünebiliriz. İnsanlar arasında farklı tipler olduğunun farkına varmadan önce, insanların enerji dolu olduklarını ve hızlı yaşadıklarını, farkına varmak istemedikleri bir şeyler olduğunu düşünürdüm. Bir şeylerden kaçtıklarını sanırdım. Şimdi onların benden çok farklı olduklarını anlıyorum. Kişilik özelliklerindeki farklılıkların ayrımında olmayan dışa dönük kişiler, içe dönük olanların çekingen olduğunu, başkalarıyla ilgilenmediğini, bencil olduklarını ve zamanları konusunda cimri olduğunu sanır. İçe dönük kişi, bir akşamı dışa dönük eşiyle birlikte geçirmek yerine yalnız oturmayı tercih ederse, eşi kolayca bir şeylerin ters gittiği hissine kapılabilir. Çünkü uzunca bir süre yalnız kalmanın hoş bir şey olduğunu kesinlikle düşünemez. Farklı kişilik tipleri olduğunun farkında olmak, birçok çiftin birbirini daha iyi anlamasına yardımcı olur.''
Reklam
''Aşırı duyarlı kişilerin %70'i içe dönükken %30'u dışa dönüktür.(...)İçe dönük olmak bugün neredeyse bir hakaret gibi görülür. İnsanlar bu sözü içine kapanık, başka insanlarla ilgilenmeyen, bunun yerine yalnız başına oturan ve göbeğini kaşıyan ya da bilgisayarın başından kalkmayan insanlarla özdeşleştirir. Jung'a göre içe
Yenilik arayan aşırı duyarlı kişiler
''Aşırı duyarlı kişilerin çoğu iyice düşünülmüş bir strateji kullanırlar. Genelde gerilim yaşamak yerine güvende olmayı tercih ederler ve alışıldık şeyler onları daha rahat ettirir. Yine de bazı aşırı duyarlı kişiler maceracı olabilir ve keşif yapmaktan hoşlanabilir. Hem kolayca sıkılabilen hem de kolayca aşırı uyarılabilen bir kişiyseniz muhtemelen yenilik arayan aşırı duyarlı bir kişisiniz. Bu durumda dengeyi bulmak gerçekten zorlayıcı olabilir. Yenilik arayan aşırı duyarlı bir kişi olarak, tekrarlardan sıkılırsınız ve çok fazla rutin olduğunda huzursuz olursunuz. Buna karşın daha heyecan verici deneyimlerin peşinde koşarsınız. Genelde seyahat etmeyi seversiniz; özellikle de daha önce gitmediğiniz yerlere gitmek istersiniz.''
''Aşırı duyarlı olmak fevri olmanın zıddıdır fakat bazı aşırı duyarlı kişiler uyarıldıklarında ve bir köşeye çekilme olanakları olmadığında, kendi içlerinde umutsuzluğa kapılıp bir öfke patlamasıyla tepki verebilir ya da kendilerini zorlayan bu durumdan kurtulabilmek için fevri bir harekette bulunur. Böyle fevri bir eylem; işinden istifa etmek, bir arkadaşlığı bitirmek, evi arayıp yaşlı ebeveynleri azarlamak, aşırı alkol almak ya da aşırı yemek olabilir. Aşırı duyarlı kişiler bu durumda sınırda kişilik bozukluğu olan kişilerle karıştırılabilir. Aradaki fark, yüksek derecede duyarlı kişinin çok geçmeden fevri hareketinden dolayı pişmanlık duymasıdır; özellikle de başkalarını rahatsız ettiği bir durum söz konusu olduğunda. Sınırda kişilik bozukluğu olan kişiler genelde öfkeli olmaya yatkındır; aşırı duyarlı kişilerse daha çok suçluluk ve utanç duymaya yatkındır. Aşırı duyarlı bir kişi olarak hata yapmak istemezsiniz. Herhangi bir şekilde bir insana ya da bir hayvana yanlışlıkla zarar verdiğinizde uzun süre bunun üzüntüsünü yaşayıp kendinizi suçlamanız muhtemeldir.''
''Aşırı duyarlı kişiler bir durumu birçok farklı açıdan görme yetisine sahiptir. Bu, olanlar üzerinde başkalarına oranla daha fazla düşünmeye ihtiyaç duymanızın nedenlerinden biridir. Buna karşın söylediğiniz ya da yaptığınız şeyler çoğunlukla son derece iyi düşünülmüş ve orijinal şeylerdir.''
''Tehlikeleri önceden görebilmek ve bunları dikkate almak iyi bir beceridir. Bu beceriye herkes sahip değildir. Buna sahip olmayanlar sıklıkla sorun yaşar. Bu beceriye sahip olmanın dezavantaj ıysa kronik olarak endişelenme hastalığıdır. Etrafta gergin bir hâlde dolaşıyor olabilirsiniz. Ara sıra bu işlevi kapatmak gerekir. Gevşeme egzersizleri ve meditasyon bu konuda size yardımcı olabilir.''
317 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.