Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

diaryofhalfcurly

ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında onu oraya sen koydun bir taş kuyunun dibindeki suydu bakıyorum eğilip bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz sesleniyorum seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları ayrılık masanın üstündeydi cıgara paketinde gözlüklü garson getirdi onu ama sen ısmarladın kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin cigaranın ucunda senin ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda ayrılık masanın üstünde dirseğini dayadığın yerdeydi aklından geçenlerdeydi ayrılık benden gizlediklerinde gizlemediklerinde ayrılık rahatlığındaydı senin senin güvenindeydi bana büyük korkundaydı ayrılık birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin ayrılık bunu farketmeyişindeydi senin ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu ama kendisi vardı #nazımhikmetran
Reklam
116.sone
Bence engel tanımaz gerçek bir aşkla sevmiş olanlar. Aşk demem aşka, Değişik durumlarda değişip duruyorsa, Ya da meyil duyuyorsa bırakmaya ilk fırsatta. Aşk dediğin fırtınaya bakar ve titremez asla; Ah, hayır! Her daim duracak bir işarettir. Bir yıldızdır, dönenen teknelere rehberdir, Boyu posu ölçülse de bilinmez değeri nedir. Zamanın oyuncağı olmaz;gül dudaklı Ve yanaklı aşkı götürebilir sallasa zaman orağını; Değişmez aşk kısa sürse saatler ve haftalar, Aşk dediğin kıyamete dek yaşar. Eğer yanlışım varsa ve bu bana kanıtlanırsa, Demek hiç yazmamışım, kimse sevmemiş asla. #williamshakespeare