Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

diaryofhalfcurly

"Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?" "Hangisini?" "Otomatik yanan, sensorlu lamba." "Hayır." "Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece." Önüme baktım. "Neden kırdın?" Cevap yok. "Hasta mısın evladım? Söyle bana, neyin var, neden kırdın, yapma böyle..." "Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?" "Lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? Yöneticiye de dedim. Lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. Sen değerlisin benim için." "Beni görünce yanmıyordu baba." "Nasıl ya?" "Görmezden geliyordu, yanmıyordu. Kaç sefer yok saydı beni."
Reklam
Cevap vermediğine göre onun gözünde benim gibi biri yoktu. Eğer onun gözünde yoksam ne kadar yokum diye düşünmeye başladım. Bunun derecesini tayin etmeye çalıştım. Bütünüyle mi yoktum acaba, yoksa kısmi bir yokluk muydu benimki? Dünyada iki kişi kalsa mesela, arar mıydı? Aramazsa herhalde kati surette yok sayılırdım onun gözünde. Ya da yolda yürürken ben görmeden önce o görse beni, yolunu değiştirir miydi? O zaman yine kati surette yok sayılır mıydım? Ya da ikimiz aynı anda göz göze gelsek, yol değiştirmeye imkan olmasa, o zaman selam verir miydi? Selam verirse mecburen mi var olurdum acaba?
Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Dumbledore diyor ki insanlar haklı değil de haksız olanları çok daha kolay bağışlarmış,"
Ginny, hor görerek, "herhalde Fitil'in "Arry' deyişi hoşuna gidiyor, ha? " dedi.
Reklam
"Arthur," diye seslendi. "Sen misin?" "Evet," dedi Mr. Weasley'nin yorgun sesi. "Ama bir ölüm yiyen de olsam böyle derdim, canım. Soruyu sor!" "Hadi ama..." "Molly!" "Peki, peki... Hayatta en büyük emelin ne?" "Uçakların nasıl havada kaldığını öğrenmek."
"Mutfakta bir ışık görüyorum. Haydi Molly'i senin ne kadar sıska olduğundan yakınma fırsatından daha fazla yoksun bırakmayalım."
"Bence eğitimine daha çok katkıda bulunmamın vakti geldi." "Bana ne öğreteceksiniz, efendim?" "Ah, biraz şundan, biraz bundan." dedi Dumbledore neşeyle.
Hiçbir zaman tahta kendisi çıkmak istemedi; o arka koltuğu tercih eder - yayılacak daha çok alan var ya, ondan.
Reklam
"Ve şimdi, Harry, haydi gel geceye adım atalım ve macera denen o kaprisli, baştan çıkarıcı hanımın peşine düşelim."
Gençler, yaşlıların neler düşündüğünü ve hissettiğini bilemezler. Ama ihtiyar adamlar genç olmanın nasıl olduğunu unutmuşlarsa, suçludurlar.. ve ben de unutmuş görünüyorum son zamanlarda...
Sayfa 928Kitabı okudu
"Aslında, ölümden çok daha kötü şeyler olduğunu anlayamaman, senin en büyük zaafın olmuştur her zaman."
Sayfa 915Kitabı okudu
401 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.