Normalde fantastik genresinde çok kitap okumamış bir insan olarak bu konuda nasıl bir inceleme yazmam gerektiğini bilmiyorum. Ancak kitabın ilk sayfasından itibaren beni kendisine öyle bir çekti ki kendimi, kitabı üç günde bitirmiş halde buldum. Sahneler, karakterler kafamda öyle oturdu ki bu kitaptan sonra kesinlikle fantastik kitaplara daha çok bakmam gerektiğini hissettirdi bana. Iron Flame'in umarın en yakın zamanda çevirisi gelir yoksa ingilizce bir şekilde okumak zorunda kalacağım çünkü daha bu çifti bırakma niyetim yok. Bu arada Xaden'ın aynı anda hem bir kırmızı bayrak hem de bir yeşil bayrak olduğunu düşünen tek kişi ben miyim ya? Zaten -ufacığından bir spoiler vermem gerekirse- Violet'e ihanet ettiğini biliyoruz ama sonra gelip sana yalan söylemedim sadece bazı şeyleri sakladım falan demesi,,, Umarım Iron Flame'de bu tarz bir şey olmaz. Bu arada Liam.. Yazar beni onla tanıştırdığından beri favori karakterimdi. Herkesin aksine ben güçsüz bir karakterin güçlüye dönüşmesini izlemeyi çok sevmem. Bu yüzden de güç sıralamasında Xaden'ın hemen arkasında olduğunu düşündüğüm -bu listeye Imogen, Garrick veya Bodhi'yi dahil etmeden konuşuyorum- Liam'a bu kadar hızlı veda etmek beni gecenin 4.30'unda ağlamakla yüz yüze getirdi.
Kesinlikle çok beğendiğim ve ortamda fantastik kitapların sözünün geçtiği yerde gözümü kırpmadan önereceğim bir kitap haline gelen Dördüncü Kanat'ın umuyorum diğer kitapları da acilen yayımlanır.