Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cornelia Kapp'ın endişesi
"O zamanlar iki Alman, İngiltere'ye gitmişlerdi..." "Ankara'da?" "Hayır, İstanbul'da. Onlar, Alman General Konsolosluğu personelindendi. Abwehrin üyeleri, haber alma uzmanlarıydılar." “Önemli insanlar o halde?" “Evet. Bu Almanlar arasında büyük bir infiale yol açmıştı.İlk önce biri kayboldu, sonra da öteki. Üçü de bir arada yok oldular." "Ve Cornelia Kapp, buna içerlemiş gibi mi yaptı?" “Evet, onları vatan hainleri olarak suçladı. Doğu Cephesi'nde çalışan iki kardeşinden bahsetti. Bunlar gibi vatan hainlerininön cephede vuruşan askerlerimizi arkadan bıçakladıklarını söylüyordu. Bu gibi koşullarda akla gelebilecek her sözü söyledi.Bir insanın ülkesine olan sorumluluklarından, hudutta çarpışan savaşçılara sadakatten bahsetti ve Almanya'nın düşmanlarına rağmen savaşı kazanma azminden bahsetti. Bu doğrultuda bir sürü muhteşem söylemlerde bulundu." "Muhtemel herhangi bir şüpheyi kendi üzerinden başka yöne çekmek için mi?" “Belli ki öyle. Hatta ofise kardeşlerinin ona yazdığı mektuplarla geldi ve bunları bize yüksek sesle okudu." "Ne tür mektuplar?" "Bunlar çok etkileyici mektuplardı. Uğruna çarpıştıkları savaşla ilgili duyarlılık oluşturmak isteyen askerlerin yazdıkları türden. Hayatlarını bir amaç uğruna riske atan askerlerin yazdığı gibi..." "Ve o da tüm bu mektupları size okudu? "Evet. Moyzisch, onun oturup ağladığını söyledi..."
Reklam
Çiçero bendim {Ich war Cicero}
1945 Mayıs'ında Avusturya'da Amerikan gizli servisi alarma geçti. Traun Nehri bölgesinde yaşayan köylülerden suda yüzen çok fazla miktarda para banknotu bulunduğu bilgisini aldılar. Bölge kordona alındı ve Amerikalılar para toplamaya başladılar. 20 milyon Sterlin ele geçirdiklerinde bu işi durdurdular.Amerikalılar, Skola isminde eski bir toplama kampında kalan birini buldular. Konuşmaya çekiniyordu. Çünkü sahte para basımına yardımcı olduğu için ağır suç işlemiş olmaktan korkuyordu. Esasında başka bir seçeneği yoktu. Sorgusu tamamlandığında tedavüle yaklaşık 150 milyon Sterlin sürülmüş olduğu sonucuna varıldı. İngiltere Bankası bu bilgiyi elde ettiğinde Almanların taklit ettiği tedavüldeki tüm banknotları sessizce geri çekmeye başladı. Resmi gizlilik devam ettirildi. Çünkü İngilizler uluslararası para piyasasında itibar kaybından korkuyorlardı.Bu devasa sahtekârlıkta rol alan Almanlar 29 milyon RichsMark değerindeki bu sahte banknotların Türkiye'ye Sterlin'in değerini sarsmak ve bir Alman ajanına ödeme yapmak için gizlice sokulduğunu açıkladılar. Bu ajan Çiçero idi, Çiçero bendim...
Overlord Harekâtı
Overlord Operasyonu” fotoğraf makinemin önünde tekrarlanıyordu. Yavaş yavaş şunu anladım. Rusya müttefikleri için ikinci bir cephe istiyor, bu ikinci cephe tarihte Fransızların saldırısına kadar gidiyordu.Bir telgrafta: “Eğer Türkiye bizim tarafımıza geçerse operasyon için çok acil ihtiyacımız olan gemilerin geçmesi serbest olacak," diye yazıyordu.Bir memorandumda Türk Dışişleri Bakanı ile yapılan bir konuşma kaydedilmişti. Orada Türklerin tereddüt ettiği söyleniyordu. Eğer savaş kazandırılabilseydi, bu Almanya için çok korkunçbir şey olurdu.Tahran Konferansı 28 Kasım-1 Aralık 1943 tarihleri arasındayapıldı. Stalin, savaş bitince Alman General Staff'ın tasfiye edilmesi gerektiğini söyledi. Almanların saldırı gücü 50.000 askereve kurmaya bağlıydı. “...Yakalanmaları ve öldürülmeleri gerekir ve sonra Alman askeri kuvvetleri sonsuza kadar yok olmuş olacak..."
Hayatı ve yaptıkları hakkında Hans Nogly tarafından da bir biyografi kitap yazılan Bazna 1970'te Almanya'da (Münih) öldü...
Tarihler Eylül 1943'ü gösterdiğinde de Elyesa Bazna, İngiltere Ankara Büyükelçisi Hugge Knatchbull-Hugessen'in uşaklığını yapmak üzere Britanya Elçiliği'ne giriş yaptı.
Reklam
‘’Aslında casus olmakla hırsız olmak arasında fazla bir fark yoktur. Amaç çalmak. Hırsız mücevher çalar, ajan ise sırları.’’ Elyesa Bazna
Geri160
909 öğeden 901 ile 909 arasındakiler gösteriliyor.