Dil ekmek gibi, su gibi günlük yaşamimizin içindedir ve soluduğumuz hava gibi bizi sarar; bundan dolayi onun varliğini hemen hemen hissetmeyiz. Gerçekten dil, üzerinde yaşadiğimiz toprak gibi ürünlerini sessizce bize sunar ve bizler bu sonsuz bahçenin meyvelerini sadece toplariz. Aslinda dile, insanliğin en büyük buluşu olduğu için daha fazla ilgi göstermemiz gerektiği kanisindayiz. Çünkü insanlarla, düşüncelerle, nesnelerle aramizdaki
en önemli iletken dildir.