Artık öyle uzun uzadıya, havalı, şaşalı ya da zor isteklerim yoktu.
Sadece bir gün birisinin bana;
'' Seni bu hale kim getirdi? '' Diye sormasını çok isterdim...
Dilsiz Şair
Dervişlik der ki bana;
Sen derviş olamazsın.
Gel ne diyeyim sana,
Sen derviş olamazsın.
Derviş bağrı taş gerek,
Gözü dolu yaş gerek.
Koyundan yavaş gerek,
Ben beni tanıyıp bilmeden evvel,
Hak emretti ben bir cana sığındım.
Orada müddetim dolduğu vakit
9 aylık bir mekâna sığındım.
Bir bahçedeydim dikensiz,gülsüz oturdum. Aylarca ağısız, dilsiz.
Bir gün yolcu oldum servetsiz,malsız işte geldim bu cihana sığındım.
Ben müslüman doğdum Elhamdülillah şahadet getirdim."La ilahe illallah"
Ümmetinim dedim ya Resulullah
Hak'tan gelen o sultana sığındım
Bu yolda yürüdüm,didindim, koştum
Ne yoruldum ne bir yağına bulaştım
Derken bir kitaptan bir yaprak açtım
Hak'tan gelen o Kur'an'a sığındım
Geceleri gündüzleri var eden , güneşi ayı yıldızları var eden
Maksudun der ey bizleri var eden ben seni Hak bildim sana sığındım...🌼🌼🌼
Gamze Güller, öykülerini okumayı en çok sevdiğim yazarlardan biri. 2013 yılında Orhan Kemal öykü ödülüne layık görülen yazarın son öykü kitabı Zürafanın Bildiği, Everest yayınları tarafından yayımlanarak okuyucuyla buluştu. On üç öyküden oluşan eser, metinler arası özellikler, rüyalar ve birçok öyküde yer alan hayvanlarla okuyucusunun hayal gücünü tekinsiz bir mecraya sürüklüyor. Etkileyici iki küçürek öykünün yer aldığı eserde anonim Türk edebiyatını ürünlerinden de yararlanıyor Gamze Güller. Kitap, samimi dili ve farklı biçim özellikleri ile öne çıkıyor. Sen diliyle yazılan “Kafes” öyküsü eserdeki alegorik öykülerden biri. Hayvanlardan yola çıkarak insanın sıkışmışlığını anlatıyor bize yazar. Kimi zaman trende, kimi zaman arabada, ya da evde oluşan kafeslerimizi hatırlatıyor. Modern hayatın hengâmesinden sıkılanların, iletişim sorunu yaşayanların, yılgınların, kabukları içine gizlenmeyi yeğleyenlerin, sessizliği seçenlerin, yoksulların, toplum kabullerine boyun eğip bir türlü kendi olamayanların ve dilsiz dostlarımızın sesi oluyor Gamze Güller.
“Sen bu kafese getirilip konulmadın da kafes senin etrafına inşa edildi sanki. O kadar senin. O kadar senin değil. Çıkmak istiyorsun, her gün çıkmak istiyorsun buradan. Ama uğraşacak gücün yok. Sen mi buraya aitsin yoksa kafes mi?”s.46