TAOCULUK Çin kökenli dinî-felsefî sistem. Taoculuk (Taoizm, Daoizm), Konfüçyüsçülük’le birlikte 2000 yıldan fazla bir süredir Çin’de hayatın her alanını biçimlendirmiş iki büyük yerel dinî-felsefî sistemden biridir. Temelinde “yol” mânasında tao (dao) kavramının yer aldığı Taoculuğun Çince karşılığı Dao-cia’dır (yolun nesli). Kökeni eski Çin
Madem Allah yok, bu dağları kim yarattı?
Dini inanç ve bilimin farklı doğalarına ve ikisi arasındaki ilişkinin karmaşıklığına değineceğim bir yazı olacak. İnanç, doğası gereği manevi ve kişisel bir deneyimdir ve bu yüzden görmek gibi maddi dünyaya ait kriterler ile değerlendirilemez. Bilim, deney ve hesaplamalar ile sonuca ulaşır ancak bunlar mutlak doğrular değil, mevcut en iyi bilgilerdir. Bilimin bu seyri ve tavrı ile bir yaratıcıya ispat olarak sunulması, yaratıcıyı basite indirgemektir. Çünkü maddi ve manevi algı arasında fark vardır ve mutlak doğru olan bir varlığı yani yaratıcıyı, mutlak doğrudan kaçık bir disiplin ile yani bilim ile açıklamaya kalkmak şirk koşmanın bir varyantıdır. Maddi ve manevi algı arasındaki karmaşık ilişkinin günümüzde manipülasyona uğraması ve bu sayede de o yüce yaratıcıyı ya da dini kendi küçük çıkarlarımıza alet etmemiz bizim zavallı halimizin dışa vurumudur. Hangi din olduğu farketmeksizin günümüz dindarlarının zanlarıdır ve mensup olduğu dine balta vurmasıdır. Dindarlar, mensup olduğu dine en çok zarar verenlerdir. Yaratıcıyı yüceltecek olanlar, tüm kurmaca tanrıları ve dinleri reddeden, sanatvari yaratıcı kişilikleri ile düzene baş kaldırıp, onu yıkanlardır.
Reklam
Herkese tövbe için belli bir zaman tanınmıştır.Tövbe kapılarının kapatılmak üzere olduğuda bir çok kaynakta belirtilmiştir. Biliyorsunuz ki Allah’ın tövbeyi kabul etmediği en önemli konu kul hakkıdır. Önce hakkına girdiğin kişiden özür dilemeli ve helallik istenmelidir. Başkaları hakkında yaptığımız her yargı, dedikodu ve zan’da kul hakkına gireriz. Kul hakkı insanların canları, bedenleri, ırz ve namusları, manevi şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dini inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklarından oluşmakta ve bunlara yönelik olarak yapılan kötülükler, verilen zararlar kul haklarına tecavüz sayılmakta, bu tecavüz de “mazlime” ve bunun çoğulu olan “mezâlim” kelimeleriyle ifade edilmektedir. “Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!” (Buhârî, Mezâlim, 10; Rikâk, 48) Olduğun Sevgi Ol 🫶
Gustave Le Bon şöyle diyor: “Dindar insanlar ahlaki bir hata yaptıklarında pişmanlık duymazlar, çünkü ibadetin günahları sildiği inancıyla yetiştirilmişler ve bu inanç, ibadete ve resmi dini ibadete bağlılık karşılığında genel kötü ahlak için verimli bir zemin oluşturmaktadır. faydasız ritüeller ve dolayısıyla dindarlıkla ilişkilendirilen ahlaki bir felaket.”
İslâm insanlık Dini
Fethin temelinde iman, azim, sebat, sabır, aşk ve insanlığın, insanlık dini İslâm ile buluşturulması gereğine olan inanç vardır. Prof. Dr. M. Esad COŞAN
OKUR'UYUZ YAZAR'IN: AHMET HAMDİ TANPINAR
"Okur'uyuz Yazar'ın" serisinin ikinci yazarını
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
olarak seçtim. Tanpınar'ın muhteşem bir kalemi vardır, Türk edebiyatında çıtayı çok üste taşımış bir yazar bence. Her romanını hâlâ yeterince anladığımı düşünmüyorum. Bazılarını ikinci kez okumak bile yetmiyor gibi hissediyorum. Fakat anladığım kadarıyla
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.