Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alper'se annesine kesinlikle katılmıyordu ve susmadı: "Bizim okuldakiler gibisin aynı," dedi. "Amerikan sistemiyle en iyi eğitimi al, Amerikalıların kurduğu okulda oku, hocalarının oradan mezun olmasıyla övün, kendin de oraya gitmeyi hayal et ama Sıtarbaks'ı taşla." "Babasına hayır olsun diye mi yapıyor
Sayfa 38 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
Tapıyorlar valla
“Siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?”
(Saffât, 95)Kitabı okudu
Reklam
Şamil, saldırmayı bildiği gibi geri çekilmeyi de biliyor ve kendine güvenini kaybetmiyordu. Geri çekilme emri vermesi, aşiretlerin gözündeki itibarına gölge düşürmüyordu. Savaşta böyle iniş­li çıkışlı durumlar olurdu. Rusların safına geçip sonra yeniden Şamil'e katılan aşiret mensuplarına, dönek gözüyle bakılmazdı. Böyle birçok durumda
What a terrible mistake, thought Drogo, perhaps everything is like that – we think there are beings like ourselves around us and instead there is nothing but ice and stones speaking a strange language; we are on the point of greeting a friend but our arm falls inert, the smile dies away because we see that we are completely alone.
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Reklam
... O benim gençlik pınarımdı. Her geçen saat biraz daha genç, biraz daha dinç oluyordum. Daha iyi yürüyor, karnımı içine çekiyordum, daha uzun boylu duruyordum. Valla Ernest, aslanlar gibi kükreyesim geliyordu.
Valla bu Avrupalılar hep rahat
Osmanlı Devleti'nin erken dönemlerinde, örneğin 14. yüzyılda Hıristiyanlara da birçok timar verilmiş, bu uygulama sonucunda Balkanlar'da Osmanlı düzeni yerleşmeye başlamıştı. Üstelik, bölgenin Hıristiyan halkı dini bakımdan Osmanlı yönetiminde Latin Kilisesi'nin egemenliği altında olduğundan daha rahat ve serbestti. Ankara Savaşı'ndan sonra yaşanan "Fetret Devri"nde bile, Anadolu'nun büyük bölümünde, düzenin bozulmasına karşılık, Balkanlar'daki Hıristiyanlar arasında herhangi bir hoşnutsuzluk görülmediği gözönüne alınırsa, ülkenin Avrupa kesiminde yaşayan Hıristiyan halkın o dönemde Osmanlı düzeniyle çatışmadığı ortaya çıkar.
Sayfa 16 - İstanbul Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Dido and Aeneas was much smaller in scale than most modern operas. The libretto, or text of the opera, dealt with Aeneas, a hero on his way home from the Trojan War, who falls in love with Dido, Queen of Carthage, and then abandons her. Purcell’s version, which contrasted soloists, chorus, and instrumental dances, required a limited number of principal singers. Several of the best-known sections of the music were based on the idea of the ground bass—a simple, repeating theme in the lower-voiced string instruments that provides a familiar, recognizable accompaniment to the different melodies moving above it. Purcell’s melodies are dramatic and captivating, despite the limitations of the ground bass, and the result was a groundbreaking work for English composers.
“İslam dini alkolü yasakladığından beri. Ezelden beri yani” diye homurdandı Alkolik Karikatürist. “Var mı bizim gibi çok, bizim kadar rahat içen Müslüman memleket? Osmanlı tarihini düşün. Onca meyhane, onca meze... adamların keyfi yerindeymiş. Biz milletçe alkole bayılırız, neden kabul etm iyoruz bunu? Senede on bir ay kafayı çeken, sonra paniğe kapılıp pişman olan ve bütün ramazan oruç tuttuktan sonra, mübarek ay biter bitmez içkiye geri dönen bir toplum bu. İyi ki de öyle valla. Bu ülkede şeriat olmamasını, dincilerin başka yerlerde oldukl arı gibi başarılı olamamasını, işte bu içki geleneğini zinde tutan kültüre borçluyuz. Velhasıl Türkiye’de demokrasiye benzer bir şey varsa bunu alkole borçluyuz.”
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.