Merhaba,İncilden alıntılarla başlayan ve yine incilden alıntılarla biten, Tolstoy'un ölmeden önce yazdığı son kitabı Diriliş'ten bahsedeceğim biraz.Manevi diriliş ve vicdan kavramlarının ön planda olduğu, adalet siteminin yozlaştığı durumlardan bahseden bir eser.Kitap bir prensin mahkemede jüri üyesi olarak bulunduğu bir sırada, yıllar önce kendisine haksızlık ettiği sanıkla sürpriz şekilde karşılaşması ile başlıyor.Sanık sorgulanırken, prens de kendini sorguya çekiyor ve böylece hayatının dönüm noktası başlamış oluyor. Mahkemede bulunan yargıçların, jürilerin hepsi bir şekilde haksızlık yapmış kişiler ama karşılarında çoğu zaman masum kişiler var.Maslova da suçsuz bir karakter ve prens onu kurtarmak için epey çaba sarf ediyor bunu biraz da kendini eleştirdiği noktaları düzeltmek için yapıyor.Tolstoy burdaki çelişkilere,hukuk siteminin bozulduğu noktalara ve Rusya özelinde insanlığın içinde bulunduğu evrensel adalet arayışına parmak basıyor. Hacimli bir eser olmasına karşın merak duygusu artarak devam ettiği için sürükleyici bir kitap.Asıl hâyatî olan Prens Nehlüdov neler yaşayacak? Hakzılığa uğrattığı Maslova'nın peşinden gidecek mi? Peki Maslova, vicdanını rahatlatmak isteyen prens Nehlüdovu mu yoksa,onu, sırf o olduğu için seven mahkumu mu seçecek?
Topyekün bir hareket ve toplumsal bir diriliş sebebi olan hicret insanı içinde bulunduğu dört donuk unsurdan (tarih, toplum, tabiat ve ten) kurtararak yüce ve kamil makamlara ulaştırır.
Her alanda yozlaşmış bir çağda müslümanin nasıl olmasını kafamıza vura vura yazmış sezai karakoç üstat necip fazıl kısakürek ten etkilendiği muhakkak üst bir şuurla yazılmış etkileyici ve kendisini sorguluyor insan
Ben Filistin'im...
İçinizde saklanan dünyanın en tenha yeriyim... Zihninizin çıkmazlarında korkusuzca yürümeyi öğrendiğiniz yer benim... Yüreğim cesaretini kuşanmış sadık bir haberciyi bekler... O haberci ki, selam getirir Hz. İdris'ten dün gibi...
Ben Filistin'im...
Siz susmayı tercih ederken en çok konuşan benim... Hakkında
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard
_Din, gönüllü köleliktir. Herzen
_Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı
_Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch
_Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Sezai Karakoç felsefe ile edebiyatın muhteşem bir uyumunu sergiliyor. Bunu yaparken kullanılan yöntem ve benzetmeler zaman zaman ağır olduğu düşünülse de oldukça akıcı ve anlaşılır bir şekilde gerçekleştiriliyor.
Cennetin sekiz kapısını temsil eden sekiz peygamber ve cennetin tam da kendisi olan son peygamber Hz