Çocuklar genellikle ebeveynlerine ait hatıraların, depolanan geleneklerin, folklorün, değerlerin, genlerin, özelliklerin, yeteneklerin, potansiyelin ve görünüşlerin taşıyıcısı olarak algılanırlar. Bu unsurları dünyada ebedi kılma hevesi, toplumsal olarak kabul görülür ve arzu edilir.Ancak Maya, kalıcılaştırmanın başka bir yönü olabileceğine ışık tutuyor, teni yakan ırkçılığı, homofobiyi ve yoksulluğu abideleştiren bir yön. Toplumsal anlamda marjinal gruplardan gelen kadınlar kimi zaman bu adaletsizlikleri daha büyük ölçüde tecrübe ediyorlar, zira ırkçı ve hasmane toplumsal düzenler karşısında çocukları için güvenli bir yer yaratmaya zorlandıklarından annelikleri bir anıt, toplumdan kaynaklanan meşakkatlerin devamı haline gelebiliyor. Hayatı boyunca ırkçı bir toplumda koyu ten renginin etkisiyle mücadele etmek zorunda kalışını anlatan Maya, kızıyla birlikte tüm bunlarla yeniden yüzleşmek zorunda kalmış, onu savunmak için yöntemler bulmaya çalışmış. Onun için kızı, geçmişte kalmayı reddeden, zamana ve yeniden şimdiye izinsiz giren kötülüklerin ebedi bir anımsatıcısını cisimleştiriyor. Maya'nın geride bırakmayı tercih edeceği "bir zamanlar olduğum kişi"nin hatıralarının dirilişi, anneliğin ona eziyet etmesinin sebeplerinden biri ve bu diriliş, aslında hayatın devam edişi veya "ikinci çocukluk" anlatılarını hiç de göklere çıkarmıyor.
Ahlâkın Fatma validemizden Ruhun Kudüs'ten Benliğin doğrudan İslam'dadır. Şimdi karanlıkta bocalama vakti değil. Yeniden diriliş ile ayağa kalkma vaktindir.
Reklam
#ölüm
"Sana şunu müjdeleyebilirim. Bildiğin ölüm artık bir ölü. Sen artık "yeniden diriliş "in güven dolu topraklarındasın. Bir imaj değişiminin gerekli olduğunda seninle hemfikirim. Önce ölümün tarihini bir düşünelim.Ölümün korkunç imajı, korkunun öğrenilmesi sırasında yerleşti. Korkunç ölüm, İnsanlara hayatı dolu dolu yaşama bilincini kazandırdı. Dünyaya bir kere daha gelmeyeceğini bilmek, Insana içinde olduğu anın değerini bilmeyi öğretti. Tekâmülün ilk basamaklarındaki Insan, "yeniden diriliş"ten haberdar olsaydı,yaşama dört elle sarılmayacak, "yolu uzatacaktı". Gerçekten de ölüm, Insanlığa yaşamayı öğretti. Bir düşün... Dünyaya gelirken avazın çıktığı kadar bağırıyor ve ağlıyordun. Ruhsal yuvandan ayrılmak istemiyordun. Seni burada tutmanın tek yolu seni çıkış kapısından uzak tutmaktı. Ölüm sende bir korku unsuru haline getirilmeseydi, bulduğun ilk fırsatta evine geri dönerdin."
#ölüm
Sana şunu müjdeleyebilirim. Bildiğin ölüm artık bir ölü. Sen artık "yeniden diriliş "in güven dolu topraklarındasın. Bir imaj değişiminin gerekli olduğunda seninle hemfikirim. Önce ölümün tarihini bir düşünelim.Ölümün korkunç imajı, korkunun öğrenilmesi sırasında yerleşti. Korkunç ölüm, İnsanlara hayatı dolu dolu yaşama bilincini kazandırdı. Dünyaya bir kere daha gelmeyeceğini bilmek, Insana içinde olduğu anın değerini bilmeyi öğretti. Tekâmülün ilk basamaklarındaki Insan, "yeniden diriliş"ten haberdar olsaydı,yaşama dört elle sarılmayacak, "yolu uzatacaktı". Gerçekten de ölüm, Insanlığa yaşamayı öğretti. Bir düşün... Dünyaya gelirken avazın çıktığı kadar bağırıyor ve ağlıyordun. Ruhsal yuvandan ayrılmak istemiyordun. Seni burada tutmanın tek yolu seni çıkış kapısından uzak tutmaktı. Ölüm sende bir korku unsuru haline getirilmeseydi, bulduğun ilk fırsatta evine geri dönerdin.
Topyekün bir hareket ve toplumsal bir diriliş sebebi olan hicret, insanı, içinde bulunduğu dört donuk unsurdan (Tarih, toplum, tabiat ve ten)
637 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Merhaba,İncilden alıntılarla başlayan ve yine incilden alıntılarla biten, Tolstoy'un ölmeden önce yazdığı son kitabı Diriliş'ten bahsedeceğim biraz.Manevi diriliş ve vicdan kavramlarının ön planda olduğu, adalet siteminin yozlaştığı durumlardan bahseden bir eser.Kitap bir prensin mahkemede jüri üyesi olarak bulunduğu bir sırada, yıllar önce kendisine haksızlık ettiği sanıkla sürpriz şekilde karşılaşması ile başlıyor.Sanık sorgulanırken, prens de kendini sorguya çekiyor ve böylece hayatının dönüm noktası başlamış oluyor. Mahkemede bulunan yargıçların, jürilerin hepsi bir şekilde haksızlık yapmış kişiler ama karşılarında çoğu zaman masum kişiler var.Maslova da suçsuz bir karakter ve prens onu kurtarmak için epey çaba sarf ediyor bunu biraz da kendini eleştirdiği noktaları düzeltmek için yapıyor.Tolstoy burdaki çelişkilere,hukuk siteminin bozulduğu noktalara ve Rusya özelinde insanlığın içinde bulunduğu evrensel adalet arayışına parmak basıyor. Hacimli bir eser olmasına karşın merak duygusu artarak devam ettiği için sürükleyici bir kitap.Asıl hâyatî olan Prens Nehlüdov neler yaşayacak? Hakzılığa uğrattığı Maslova'nın peşinden gidecek mi? Peki Maslova, vicdanını rahatlatmak isteyen prens Nehlüdovu mu yoksa,onu, sırf o olduğu için seven mahkumu mu seçecek?
Diriliş
Diriliş
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.4k okunma
Reklam
Topyekün bir hareket ve toplumsal bir diriliş sebebi olan hicret insanı içinde bulunduğu dört donuk unsurdan (tarih, toplum, tabiat ve ten) kurtararak yüce ve kamil makamlara ulaştırır.
68 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 hours
Her alanda yozlaşmış bir çağda müslümanin nasıl olmasını kafamıza vura vura yazmış sezai karakoç üstat necip fazıl kısakürek ten etkilendiği muhakkak üst bir şuurla yazılmış etkileyici ve kendisini sorguluyor insan
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218.8k okunma
165 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.