Eklemek istediklerini yorum olarak belirtebilrsiniz
Furkan

Furkan

@Fuurkaan
·
28 Mart 12:44
Film Severler İçin Film Listesi
1- Fermat's Room (Rodrigo Sopeña, Luis Piedrahita) 2- Cube (Vincenzo Natali) 3- Memento(Christopher Nolan) 4- Pi (Darren Aronofsky)
Film Severler İçin Film Listesi
1- Fermat's Room (Rodrigo Sopeña, Luis Piedrahita) 2- Cube (Vincenzo Natali) 3- Memento(Christopher Nolan) 4- Pi (Darren Aronofsky)
Reklam
bazı dizi/filmleri izledikten ya da kitapları okuduktan sonra normal hayattaki insanlara iliskilere sohbetlere adapte olmada zorluk çekiyorum
"Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir." (Nur 24,41)
198 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Peri Gazozu
Ercan Kesal
Ercan Kesal
Emeğine sağlık... Anadolu'dan yaşanmışlıklarla başlıklar altında anlatılmış bir dizi alıntılar, yaşanmış içimizi sızlatan derin, buruk anılar. Yazarımızın çocukluk döneminde başından geçen anılar köyde ve kasabada yaşayan bir çoğumuzun hikayesidir. bizlerde köyde şimdinin babaannesine ebe derdik sevgi ve şefkat yoksunu büyüyen bir çok Anadolu insanı gibi eskiden şimdiki gibi çocukları kucaklarına alıp sevemez onlarla o kadar vakit geçiremezmiş. büyüyünce de insanın içinde bir takım eksik ve boşluklarda ömrünü sürdürüp gidermiş. O dönemin siyasi çalkantısının getirdiği ayrımlar, yüzlerce yıl aynı kültürü paylaştığımız insanların ötekileştirilmesi, insanın insan olduğunu unutulduğu bir dönemlerden geçilmiş gelinmiş hikayelerle içimiz burkuldu. Yazarımızın genç bir Doktorken Anadolu'nun çeşitli kasabalarında başına gelen doktorluk deneyimlerini de kitaba yansıtması bir anlamda hepimizin yaşanmışlığıdır. Severek okuduğum bir kitaptı okumanızı tavsiye ederim.
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20193,797 okunma
Reklam
Sormayın
Bilmeden aralık tutuyoruz kapılarımızı…
Biz kadınız,bilmeden seviyoruz bu kedileri,seviyoruz bir sevilme içgüdüsüyle bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor…
Uinston kölgəli cığırla gedirdi. Budaqların bir-birinə çatılıb tağ əmələ gətirmədiyi yerlərdə arabir günün qızılı rəngə çalan parlaq işığına çıxırdı. Sol tərəfdə ağacların altı başdan-başa zəngçiçəyi ilə örtülmüşdü. Hava elə bil insanın dərisini tumarlayırdı. Mayın ikinci günü idi. Meşənin dərinliklərindən alabaxtaların monoton çığırtısı eşidilirdi Cığır tədricən genişləndi. Zəngçiçəyi elə sıx bitmişdi ki, tapdalamamaq mümkün deyildi. Uinston dizi üstə çöküb çiçək dərməyə başladı. Həm vaxtı öldürmək lazım idi, həm də qız gələndə sürpriz eləmək gözləmədiyi halda ona çiçək dəstəsi vermək fikrinə düşmüşdü. Az qala bir qucaq zəngçiçəyi yığmışdı. Onları burnuna yaxınlaşdırıb başgicəlləndirici tünd ətrini sinəsinə çəkmək istəyirdi...
Sayfa 162 - QanunKitabı okudu
72 syf.
10/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Bu kitabı bu kadar geç okuduğum için kendime kızdım. Ve bu kitap 1912 yılında yazılmış. Jack London benim izlediğim ve izleyeceğim tüm dizi ve filmleri 61 sayfaya sığdırmış. Tam bir film tadındaydı. Okuyun, okutun arkadaşlar!
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202031,5bin okunma
Reklam
Refah Partili Abdurrahman Dilipak, 1980'lerin ortalarında bir "İnanç Federasyonu" kuramı attı ortaya. Buna göre, tek-odaklı cumhuriyet gayrı-müslimlerle or tak cihad edilerek yıkılacak ve Türkiye "emirliklere ayrılarak yönetilecekti. Şöyle diyordu Dilipak: "Farklı inanç sahipleri kendi inançlarına göre (kendileri tarafından) yönetilecek, ve her topluluk öteki topluluklarla arasında toplumsal sözleşmeler akdedecektir... Bu "İnanç Toplumunda bir tek emir (kral) da yoktur. Her bölgede kendi içinde bir dizi yönetim (emirlik, krallık) oluşturulabilir ve bu emirlikler (krallıklar) arasında da ayrı sözleşmeler imzalanabilir." (Savaş, Barış, İktidar -sf. 95-96) Cumhurî olmaktan çok Cemahirî bir karakter taşır." (age-sf. 30) Herkes kendi hukukunda özgür olacaktır. (Hürriyet Gazetesi, 02. 02. 1992)- Müslümanlar ile Gayri Müslimler, müstekbirlere ve zalimlere karşı ortak eylemler, hata (ortak) cihad fonu (savaş bütçesi) oluşturabilirler." ("Vahdet". agb-sf. 84)
Amerika Birleşik Devletleri ve SSCB nükleer teknolojiyi yıldırım hızıyla geliştirmeye devam ettikleri halde, iki yüzlü bir yaklaşımla artık nükleer silahsızlanma konferanslarına önem verdiklerini göstermeye çalışan açıklamalar yapıyorlardı. Aynı dönemde tabanda bu silahlara karşı güçlü bir hareket gelişmeye başlamıştı. Linus Pauling, Bertrand Russell ve Albert Schweitzer gibi tanınmış kişileri bir araya getiren, milyonlarca yurttaşın katıldığı imza kampanyaları yürütülüyor, gösteriler yapılıyordu. Artan baskılar süper güçleri önce atmosferdeki nükleer denemelerle ilgili bir moratoryum fikrinde birleşmeye, ardından atmosferdeki bütün nükleer testleri yasaklamaya, sonunda da silahlanmayı kontrol altına alan bir dizi anlaşma imzalamaya yöneltti. 1962'deki Küba Füze Krizi bardağı taşıran damlaydı. Lyndon Johnson bu değişikliği kendi çıkarına kullanarak Daisy reklamında Goldwater'ı şeytanlaştıracak ve 1964'te yaptığı konuşmasında kesin bir sınıra işaret eden şu sözleri dile getirecekti: "Bu konuda yanılgıya yer yok. Konvansiyonel nükleer silah diye bir şey yok. Tehlikeyle geçen on dokuz yıl boyunca hiçbir ülke atomu ötekine karşı kullanmadı. Bugün bunu yapmak en büyük bir hassasiyetle irdelenmesi gereken bir siyasi karardır."
Psikoloğa gidip bi dizi, bi kitap ne biliyim hiç olmadı arkadaşları arasında anlatmalık malzeme veresim var ama seans ücretini veresim yok.
-Hoşçakal diyen geri gelmiyor Mecnun. - Leyla hoşçakal demedi. İsmail abi Leyla hoşçakal demedi. Yani o zaman geri gelecek bu kız. -Leyla hoşçakal demedi mi? -Leyla hoşçakal demedi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.