Bazen insan,
Sadece kalbinin suçlusu olur.
Cezası da,
Sevdası da,
Yarası da,
Gönlündedir..
" Kimi insanın yüreği karanlık,
Kiminin ki aydınlıktır.
Geceyle gündüz gibi... "
Hz. Hûd Âd kavmine peygamber olarak gönderilmişti. Bu kavim Nuh kavminin yerine getirilmişti. Yaratılış bakımından da daha güçlü kılınmıştı. Ancak Âd kavmi kendilerine bahşedilen kuvvete ve türlü nimetlere karşılık Allah’a şükredip kulluk etmek yerine şımarıp kibirlendi ve putperestliğe saptı. Hûd (a.s.) kavmini tövbe edip hak dine dönmeye davet ettiyse de akılsızlık ve yalancılıkla itham edildi. Halbuki o, kavmi adına büyük bir günün azabından korkuyordu. Kavmi hiçbir şekilde ikna olmadı. Azaba uğrayacaklarına asla inanmadılar. Bununla da yetinmeyip Hz. Hûd’a tehdit ettiği azabı getirmesi için meydan okudular. Bunun üzerine yedi gece sekiz gün boyunca kesintisiz devam eden uğultulu ve dondurucu şiddetli bir rüzgârla helak edildiler. İçi boş hurma kütükleri gibi oldukları yere serildiler kaldılar. Felaketten yalnızca Hûd (a.s.) ve ona iman edenler kurtuldular.