Asıl önemli olan topluma başkaldırıp değişimi başlatmaktan ziyade; toplumun bir üyesi olmaya devam edip, toplumun değerlerinin, hassasiyetlerinin, düşünme tarzının farkında olup toplumsal değişime ön ayak olabilme meselesidir.
"Göremediğimiz bir şey bizi anlamadığımız bir şeyden korur. Göremediğimiz şey, içsel tezahürüyle kültürdür. Anlamadığımız şey kültüre yol açan kaostur. Kültürün yapısı bozulursa, farkında olmadan kaos geri döner. Kendimizi kaosa dönüşe karşı savunmak için her şeyi ama her şeyi yaparız."
Duygusal ilişkilerde kişilerin birbirinden beklentilerinin farkına varması önemlidir. Kişi farkına varmadığı ama etkisi altında kaldığı beklentilerinin esiri olduğu andan itibaren bir mahkûm hâline gelir.